ERZURUM (GHA) – Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Müdürü Dr. Aslı Kara, “İnsanlar, inançlarına ters olduğu düşüncesiyle organ bağışında bulunmaktan kaçınıyorlar.” dedi.
Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde faaliyet gösteren Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi’nin Müdürü Dr. Aslı Kara, Erzurum İl Genel Meclis üyelerine, organ bağışının önemini anlattı.
//KARA MECLİSİ BİLGİLENDİRDİ
Çeşitli kurum ve kuruluşların amir ve idari personellerini konuk ederek, ilgili alanlarda yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler alan Erzurum İl Genel Meclisi’nde bugün de organ bağışı ele alındı. İl Genel Meclis üyelerini bilgilendirmek amacıyla davet edilen Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi’nin Müdürü Dr. Aslı Kara, koordinasyon merkezinin faaliyetleri hakkında bilgi vermenin yanı sıra, organ bağışının önemini de anlattı. Türkiye’de binlerce hastanın organ nakli için sırada beklediğini ve birçoğunun da, gerekli organ bulunamadığı için yaşama veda ettiğini vurgulayan Kara, organ bağışının bilinçle doğrudan ilişkili olduğunu kaydetti. Kara, “Hiçbirimiz yakınımızı kaybettiğimiz bir anda organ bağışlanması yönündeki taleplere sıcak bakmayız, hatta buna tepki bile gösteririz. Fakat organ bağışının taşıdığı önemi iyi kavrar ve bu konuda yeterli bilince sahip olursak, yaşamımızı sürdürdüğümüz esnada organlarımızı bağışlar ve nice hayatları kurtarabiliriz.” diye konuştu.
//AYETLERLE ORGAN BAĞIŞINA DAYANAK
Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi’nde, organ bağışının önemini anlatmak suretiyle insanları bilgilendirmeye çalıştıklarını vurgulayan Dr. Kara, bu konuda en sık karşılaştıkları soruların başında, inançlarla ilgili kaygıların geldiğini ifade etti. Dr. Kara, “Hasta ya da sıradan bir vatandaş bize geliyor, organ bağışı hakkında bilgi istiyor. Bizi dinledikten sonra, ‘şimdi ben gözlerimi bağışlarsam, gözlerimi kullanacak olan kişi günah bir duruma şahitlik ederse bunun sorumlusu ben olmaz mıyım?’, ‘hepimiz kıyamet gününde yeniden dirileceğiz, ben organlarımı bağışlarsam Allah’ın huzuruna eksik çıkmış olmaz mıyım?’ şeklinde sorular yöneltiyor. Genellikle de bu tür sorularla karşılaşıyoruz. Bize yöneltilen bu sorulara bizler de, Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle cevaplar veriyoruz. Mesela Maide Süresi’nin 32. Ayeti’nde, bir insanı yaşatmanın, insanlığı yaşatmakla eşdeğer olduğu bildiriliyor. Yine Yüce Allah, bir başka Ayet-i Kerime’de, insanları bir nutfeden yarattığını ve dilerse yeniden yaratmaya, çürümüş bedeni ve kemikleri hardal tanesi kadar olsa bile yeniden bir araya getirmeye kadir olduğunu bildiriyor. Buna benzer birçok ilahi buyruk var; işte biz halkımıza bunları anlatıyoruz.” ifadelerini kullandı.
//“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NIN FETVASI VAR”
Organ bağışı konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1980 yılında verdiği bir fetva bulunduğunu ve organ bağışlamanın bu nedenle caiz olduğunu söyleyen Dr. Aslı Kara, şer’i hükümlere göre yönetilen birçok ülkede de, organ bağışı konusunda verilen cevazlar bulunduğunu dile getirdi. Öte yandan organ nakli bekleyen bir hastanın, devlete olan maliyetiyle, gerçekleştirilen bir organ naklinin maliyeti arasında dağlar kadar fark bulunduğunu vurgulayan Kara, “Hemodiyalize bağlı olarak yaşayan ve organ nakli bekleyen bir hastanın, devlete olan 5 yıllık maliyeti 286 bin dolara tekabül ediyor. Fakat bağışlanan bir böbreği organ bekleyen bir hastaya yerleştirmek ve ardından gerekli görülen takip ve tedavinin 5 yıllık maiyeti ise, sadece 102 bin dolar. Bu da gösteriyor ki, organ bağışlamak aynı zamanda ülkenin ekonomisine de katkıda bulunmak anlamı taşıyor.” dedi.
İl Genel Meclis üyelerine, beraberinde getirdiği görsel sunuları da izleten Dr. Kara, organ bağışı konusunda herkese büyük görevler düştüğünü ifade ederek, organ bağışı çağrısında bulundu.
Dr. Aslı Kara, daha sonra İl Genel Meclis üyelerinin organ bağışıyla ilgili olarak yönelttikleri soruları yanıtladı.