Sağlık’ta yeni atılım

//AKDAĞ GENEL KURUL’DA KONUŞTU

Sağlık Bakanı Akdağ, Meclis Genel Kurulu'nda sözlü soru önergelerine cevap verdi. Akdağ, son yıllarda sezaryenle doğumun "keyfi bir uygulama" olarak ortaya çıktığını ve böyle bir kültürün yerleştiğini ifade etti. Bu kültürü değiştirmeye çalıştıklarını söyleyen Akdağ, bunun için bir program yaptıklarını ve bunu sıkı şekilde takip ettiklerini anlattı.

NORMAL DOĞUM TAVSİYESİ

Kişisel sebeplerle sezaryeni tercih eden anne adaylarını normal doğuma yönlendirmek amacıyla bir bilgilendirme kampanyasına başlayacaklarını açıklayan Akdağ,

bunun için ihaleleri yaptıklarını, bir kaç ay içinde bütün Türkiye'de bu farkındalığı artırmaya çalışacaklarını söyledi. İhtiyaca bağlı olmayan sezaryen oranı çok yüksek olan hekimleri eğitime aldıklarını kaydeden Akdağ, bugüne kadar 80 hekimin eğitime alındığını söyledi. YÖK'le görüştüklerini ve sezaryen oranı çok yüksek olan üniversitelerde YÖK'ün inceleme başlattığını dile getiren Akdağ, doğum yaptırılan bütün hastanelerde doğumları hekim bazında ve sezaryen açısından dosya bazında incelemeye aldıklarını bildirdi.

//AİLELER BİLGİLENDİRİLECEK

 Sezaryen için bilgilendirilmiş yeni bir rıza formu hazırladıklarını kaydeden Akdağ, bu rıza formunun aileye ve sezaryenin yapılacağı kadına açıkça, sezaryenin ihtiyaç olmadığında yapılmaması gereken bir yöntem olduğunu anlattığını ve en sonunda bilgilendirilerek imzasının alınmasını şart koştuğunu ifade etti. Sezaryen oranının düşürülmesi amacıyla yeni yapılan bütün hastanelerde doğum salonu ve sancı odalarını tek kişilik olarak planladıklarını söyleyen Akdağ, kadın doğum hekimlerinin neden buna yöneldiklerine yönelik bir araştırmanın da başlatıldığını belirtti. Performans puanlarında normal doğum lehine puanlamalar yaptıklarını açıklayan Akdağ, bunu Kasım ayından itibaren yürürlüğe sokacaklarını belirtti.

//DOMUZ GRİBİ AŞISI

Bakan Akdağ, domuz gribi aşısıyla ilgili soruları da cevapladı. Pandemi Bilim Kurulu'nun aşıyla ilgili kararları doğrultusunda 43 milyon doz aşı için bağlantı yaptıklarını ifade eden Akdağ, bunun, işin başında önemli bir sigorta olduğunu vurguladı. Türkiye'ye getirilen aşının kullanım oranı düşük olunca bağlantısı yapılan 43 milyon dozdan 11 milyon dozunun alındığını kaydeden Akdağ, bu 11 milyon dozun 5 milyon dozunu ise firmalarla görüşerek başka ilaçlarla ve aşılarla değiştirdiklerini belirtti. Akdağ, "Toplamda 6 milyon doz aşıya ödeme yaptık. Bunun 3 milyon dozunu kullandık. 3 milyon dozu da herhangi bir yeni virüs durumunda acilen kullanılabilir düşüncesiyle stoklanmış durumdadır. Stoklanan aşı antijeni değiştirilebilir niteliktedir ve yarım avro ücretle bu antijeni değiştirebilecek durumdayız. Nihayetinde 6 milyon doz için ödeme yapmış olduk" diye konuştu.

Aşıların alındığı firma hakkında bir takım dedikodular yapıldığını hatırlatan Akdağ, aşıları, doğrudan aşı üreticisi 3 firmadan aldıklarını, aracı firma bulunmadığını ifade etti. Akdağ, "Alınan 6 milyon doz aşı bedeli olarak yaklaşık 69 milyon TL ödedik" dedi.