Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Hüseyin Yurttaş, Doç. Dr. Haldun Özkan, Yrd. Doç. Dr. Zerrin Köşklü, Yrd. Doç. Dr. Muhammet Kındığılı ile araştırma görevlileri Şerife Tali, Demet Okuyucu ve Gül Geyik tarafından hazırlanan çalışmada, Erzurum’un tarihi ve kültürel değerleri arasında bulunan, ancak çeşitli nedenlerle günümüze ulaşmayan eserlere yer verildi.
YENİ BİR ÇALIŞMA
“Yolların Suların ve Sanatın Buluştuğu Şehir Erzurum” isimli çalışmada, plan ve fotoğraflarıyla, vakfiye kayıtlarından elde edilen bilgilerle, Erzurum’un izi kaybolmuş tarihi ve kültürel eserleri anlatılırken, çalışmanın, bu amaçla hazırlanan önemli bir bilimsel kaynak olduğu ifade edildi.
299 KÜLTÜR ESERİ
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Hüseyin Yurttaş, Erzurum’da vakfiye kayıtlarıyla çeşitli kaynaklardan ulaşılan ve bir takım nedenlerden dolayı günümüze ulaşamayan toplam 299 eser tespit ettiklerini söyledi. Çalışmanın, Erzurum’un bilinmeyen yönlerinin keşfedilmesi ve insanlığa aktarılması açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Yurttaş, “Bölümümüzdeki diğer akademisyen ve araştırma görevlileriyle birlikte uzun çalışmalar sonucu ortaya çıkardığımız bu eser, kütüphanelerde birer hazine değerinde olacaktır” dedi.
TÜRK KÜLTÜRÜ’NE BÜYÜK HİZMET
“Yolların Suların ve Sanatın Buluştuğu Şehir Erzurum” adlı eserde, Erzurum’da tespit edilen 7 kapı, 23 cami, 3 mescid, 4 kilise, 25 medrese, 15 mektep, 6 kütüphane, 18 zaviye, 1 türbe, 22 han, 5 hamam, 13 çeşme, 3 saray, 5 köprü, 11 askeri yapı, 31 dükkan ve 37 de mezarlık olmak üzere toplam 299 kültürel eser hakkında tafsilatlı bilgilere yer verildiğini vurgulayan Doç. Dr. Hüseyin Yurttaş, “Söz konusu eserlerle ilgili olarak uzun zamandır yürüttüğümüz araştırmayı bugün bir kaynak haline getirmiş olmaktan çok mutluyuz. Çünkü bu kitapta bulunan her bir eser, isimleriyle, geçmişleriyle ve özellikleriyle anlatılıyor. Kitapta, ilgili eserlere ait ulaşılabilmişse fotoğraf ya da planlar da bulunuyor” diye konuştu.
Erzurum’un bilinmeyen geçmişinin adeta vesikası olan eseri, ellerinden geldiğince tüm kütüphanelere ulaştırmaya çalışacaklarını kaydeden Yurttaş, “Bu çalışmanın ortaya çıkarılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Çünkü anlamı ifade edilemez büyüklükte bir eserin oluşmasına katkı sundular” dedi.