Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl, belirli temalar çerçevesinde düzenlenen Camiler ve Din Görevlileri Haftası, coşkulu bir törenle başladı. “Cami ve Gençlik” temasının tercih edilerek, kamuoyunda bu konuda kalıcılık sağlamanın hedeflendiği haftanın açılış töreni, Kocatepe Camii avlusunda gerçekleşti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, cami ve gençlik konusunda yaptığı konuşmada dikkat çeken mesajlar verdi. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, Camiler ve Din Görevlileri haftasında 2011 yılından bu tarafa “Cami ve Çocuk", “Engelsiz Cami, Engelsiz İbadet”, “Cami ve Kadın” temalarının işlendiğini belirten Başkan Görmez, bu kampanyaların sadece bir haftayla sınırlı etkinlikler olmadığını söyledi. Bu yıl belirlenen “Cami ve Gençlik” temasının da sadece bir haftayla sınırlı bir etkinlik olarak görülmemesi gerektiğini bildiren Başkan Görmez, konuşmasında şunları söyledi:
“CAMİLER İSTİKLALİMİZİN, İSTİKBALİMİZİN SİMGESİDİR.”
Diyanet İşleri Başkanlığımız, yaklaşık çeyrek asırdır, istiklalimizin ve istikbalimizin simgesi olan ibadet mekanımız, bilgi mekanımız, sevgi mekanımız, camilerimizi hayatın merkezine ve şehrin kalbine yeniden taşıyabilmek amacıyla Ekim ayının ilk haftasını camiler ve din görevlileri haftası olarak ilan etti. Bu yıl hac ve kurban vesilesiyle, biraz gecikmiş olarak bu haftayı idrak ediyoruz. Bu haftayı ihdas edenlerin, niyetlerinin, gayelerinin gerçekleşmesine vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Yine sözlerimin başında Anadolu topraklarını vatan kıldığımız günden bugüne kadar, camilerimizin, mescitlerimizin, imar ve inşaında görev almış olan, camilerin mihrap, minber, kürsüsünde görev yapan bütün büyüklerimize, camilere, mescitlere emek verip ahirete irtihal eden büyüklerimize Cenab-ı Hak’tan rahmetler; berhayat olanlara sıhhat afiyet içerisinde daha nice, nice hizmetler nasip etmesini yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.
“KIBLESİ OLAN BİR MEDENİYETİN ÇOCUKLARI OLDUKLARINI YAŞAMALARI İÇİN, ÇOCUKLARI CAMİYLE BULUŞTURMAYA DEVAM EDELİM.”
Son dört yılda, bu haftanın amacına uygun olarak kutlanması için, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, kendi hizmet kusurlarımızı telafi etmek için önemli başlıklar altında kutlamaya başladık. 2011 yılında Cami ve Çocuk Buluşması başlığı altında bu haftayı kutladık. Amacımız camilerimiz ile çocuklarımızı buluşturmak ve cami ve mescitlerin çocuklarımızın ruh dünyasına olan büyük katkılarını sağlamaya çalışmak oldu. Milli Eğitim Bakanlığımızın da katkılarıyla o günden bugüne her yıl, ilkokul, ortaokul hatta ana okulu çocukları, senede bir defa camileri ziyaret ederek, camilerle buluştular ve o kampanyamız devam ediyor. Bütün öğretmenlerimize, sınıf öğretmenlerimize ve Milli Eğitim camiamıza bu çağrımı yineliyorum. Çocukların mabetlerle buluşturulması, dünyanın her tarafında başvurulan bir yöntemdir. Mutlaka senenin bir gününde dahi olsa, çocuklarımızı ilkokul, ortaokul ayırmadan camilerimizin manevi iklimiyle buluşturalım, tanıştıralım. Çocuklarımız orada koşuştursunlar. Mihrabı, minberi, kürsüyü tanısınlar. Ta ki kıblesi olan bir medeniyetin çocukları olduklarını hissetsinler, yaşasınlar. Bunu çok önemsediğimi, huzurlarınızda tekrar ifade etmek istiyorum.”
“ENGELSİZ CAMİ VE ENGELSİZ İBADET” İLE “KADIN VE CAMİ”
2012 yılında ülkemizde sayısı milyonları bulan engelli kardeşlerimizin camiye engelsiz erişimini sağlamak için “Engelsiz Cami, Engelsiz İbadet” kampanyası başlattık. Bu kampanyamızı devam ettiriyoruz. Bu vesileyle her il ve ilçemizde engelli kardeşlerimizin erişimini sağlayacak camilerin tasarımı üzerinde bir kampanya başlattık, bu kampanyamız devam ediyor. 2013 yılında “Cami ve Kadın” teması üzerinde durduk ve camilerle ilgili büyük bir ayıbımızı yine telafi etmek yolunda çaba göstermeye çalıştık. Kadınlarımızın, annelerimizin, kız kardeşlerimizin camilerimizin izbe mekanlarında namaz kılmaktan kurtarmak ve caminin manevi iklimine dahil olarak namaz kılmalarını sağlamak için, camilerimizi bu açılardan yeniden gözden geçirmeye çalıştık, bu kampanyamız da devam ediyor. Bunlar senede birer haftalık kampanya olarak başlamış kampanyalar değildir. Hala bu konularda, temalarda yapacağımız çok şeyler var.
“KUBBELER SİZİ ÖZLEDİ GENÇLER!”
“Cami ve Gençler arasında yeniden bir köprü kurmaya çalışacağız.” Değerli gençler! Bu yıl ise, Cami ve Gençlik başlığı altında “Geç Kalma, Genç Gel”, “Cami Gençlerle Daha Güzel”, “Gençler Mihrab Sizi Özledi”, “Gençler Kubbeler Sizi Özledi”, “Gençler Camiler Sizsiz Çok Issız” gibi başlıklarla cami ile gençlik arasında, yeniden bir köprü kurmaya çalışacağız inşallah. Aslında gençlerin camiyle ilişkisi var; ancak sevgili gençler asıl amacımız, niceliksel olarak, sadece cami cemaatini çoğaltmak, sadece gençleri fiziksel olarak camiye davet etmek değildir. Biz bu hafta vesilesiyle yine üç büyük hizmet kusurumuzu gidermeye çalışacağız.
“CAMİLERİ, GENÇLERİN ANLAM ARAYIŞINA CEVAP VEREN BİR MEKAN OLARAK TASARLAMAK ZORUNDAYIZ.”
Birincisi camilerimizi, gençlerimizin anlam arayışına cevap veren, bir mekan olarak yeniden tasarlamaya çalışacağız. Öncelikle camilerimizi size hazır hale getirmek için bir kampanya başlatmayı düşünüyoruz. Bu haftayla asıl amacımız, camileri gençlerin daha rahat ulaşımını, camilere gelmesini sağlayacak şekilde yeniden gözden geçirmek.
“GENÇLERE HİTAP EDEBİLECEK YENİ BİR İLETİŞİM DİLİNİ CAMİDE İNŞA EDEBİLMEYİ HEDEFLİYORUZ.”
İkincisi, camilerde görev yapan arkadaşlarımızın, din gönüllülerimizin gençlerle doğru ilişki kurabilecek yeni bir dil inşa etmelerine yardımcı olmak. Bunu da çok önemsiyor ve hizmet kusuru olarak kabul ediyoruz. Değerli kardeşlerim, sevgili gençler! Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak genç bir kadroya sahibiz. Ama üzülerek belirteyim, kullandığımız dil, genç değil. Gençler bugün farklı bir dil kullanıyorlar. İstiyoruz ki mihrap, minber ve kürsüde görev yapan arkadaşlarımız da gençlerin gönül dünyasına hitap edebilecek yeni bir dil inşa edebilsinler. İkinci amacımız da budur.
Zira gençler, gençlik dönemi sorgulama çağıdır. Aynı zamanda soruların ve sorgulamaların yaşandığı dönemdir. Fakat biz camide ne sorulara cevap veriyoruz ne de sorgulamalara muhatap oluyoruz. Onun için yeni bir dil, yeni bir diyalog, yeni bir iletişim dilini camide inşa etmek, bu hafta ile hedeflediğimiz ikinci önemli gayedir.”
“CAMİLERİ, MAZİ İLE İSTİKBALİ, GENÇ İLE YAŞLIYI AYNI SAFTA BİRLEŞTİREN MEKANLAR OLARAK DÜŞÜNMELİYİZ.”
Üçüncü gayemiz, cami cemaatini gençlerin gelip gidebileceği, gençlerle doğru iletişim kurabilecek bir bilgiye, donanıma sahip kılmaya çalışmak. Her şeyden önce bugün camilerimizin daha çok orta yaş üzeri büyüklerimize hitap eden bir mekan haline gelmesi üzüntü vericidir. Onların kendilerini camilerin sahibi gibi görmesi, gelen gençleri ve kadınları, misafir gibi görmesi doğru değildir. Bu durumu değiştirmemiz lazım. Hepimiz, her şeyden önce camiler Allah’ın evleridir. Hep beraber maziyi ve istikbali birleştiren, gençleri ve yaşlıları aynı safta buluşturan bir mekan olarak yeniden düşünmeliyiz.
“CAMİLER YALNIZCA AHİRET KELAMININ KONUŞULDUĞU MEKAN DEĞİLDİR. GENÇLER CAMİYE GELİN VE BİRLİKTE ANLAMLI VE FAYDALI OLMAK KAYDIYLA DÜNYALIK KELAMI BİRLİKTE KONUŞALIM.”
Cami cemaatimizin gençlerle ilgili sık sık kullandığı, yanlış bir cümleyi buradan düzeltmek istiyorum. Camiye gelen gençler, birbirleriyle bir iki kelam etmeye başladıkları zaman, hemen bir büyüklerinden “Evlat, camide dünya kelamı konuşulmaz” şeklinde bir ikaz alırlar. Diyanet İşleri Başkanı olarak, bütün gençlere çağrıda bulunuyorum. Camiye gelin ve birlikte dünya kelamı konuşalım. Yeter ki, kelamımız güzel, hoş, anlamlı ve faydalı olsun. Onun için cami sadece ahiret kelamının konuşulduğu yer değildir. Peygamber Efendimiz (sas) camiyi aynı zamanda dünya kelamının konuşulduğu yer haline getirmiş ve hoş, güzel, doğru ve anlamlı olmak kaydıyla her türlü kelamın konuşulduğu bir yerdir camiler.
“GENÇLİK, BİLİNÇ VE İMAR VASFININ KAZANILACAĞI EN ÖNEMLİ DÖNEMDİR.”
Sevgili gençler! İnsanoğlu dünyaya bir kez gelir. Bu bir kez geldiğimizde, Allah’ın her bir insana verdiği zaman dilimine biz ömür diyoruz, hayat diyoruz. Bu kelimelerin imar kelimesiyle aynı kökten gelen ömür, insanoğlunun aslında yaratılış gayesini ifade eder. İnsanoğlu dünyayı imar ettiği oranda ömür sürmüş olur. İnsanoğlu, dünyanın imarına katkıda bulunduğu miktarca ömür yaşamış olur. Hayat kelimesi de “Hay” kökünden gelir, dirilik, bilinçli ve bilgili olmayı ifade eder. İnsanoğlu yaşarken, diri olduğu müddetçe, diriliğini ve gençliğini koruduğu müddetçe “hay” vasfını taşıdığı müddetçe hayat yaşamış olur. Aksi taktirde yaşayan ölüler olur. Ömür ve hayat içerisinde, şüphesiz en önemli dönem gençlik dönemidir. Gençlik dönemi, ömür ve hayat içerisinde en önemli dönemdir. Bunun için Peygamberimiz (sas) ahirette hesap verirken, “ömür” ve “gençliği” ayrı ayrı zikretmiştir. “Ömrünü nerede tükettin? Gençliğini nerede çürüttün” diye sorulacaktır. İnsanın hem Hayy vasfını hem de imar vasfını kazanacağı en önemli dönem gençlik dönemidir.
“MODERN ZAMANLARDA EĞİTİM, AİLE VE CAMİ MÜESSESELERİ GÜCÜNÜ KAYBETMEYE BAŞLADI.”
Gençlik dönemi, önemli olduğu kadar zor bir dönemdir. Bunalımlar, çatışmalar, yanılgılar, çelişkiler, kararsızlıklar, buhranlar, tutkular, idealizm, hız ve haz, hayaller, arayışlar, değişim, benlik, kişilik, kimlik, bütün bunlar aynı zamanda gençliği ifade eden kelimeler ve kavramlar. Kadim zamanlardan bu tarafa gençlerin bunların üstesinden gelmesinden sağlayacak üç büyük müessese vardır. Ev/aile, okul/medrese/üniversite, cami/mabet. Ancak üzülerek belirtmek isterim ki modern zamanlarda bu üç müessese de gücünü kaybetmeye başladı.
Kadim zamanlarda benlik ve kişiliklerini daha çok evde, ailede ediniyorlardı. Bilgi, bilinç ve kültür okul ortamlarından elde ediyorlardı; sevgi, duygu ve aidiyet konularını da camide ve mabette gerçekleştiriyorlardı. Ancak bugün, üzülerek tekrar belirtmek isterim ki, bugün bu üç müessese de gücünü kaybetmeye başladı. Sanal ortamlar, kitle iletişim araçları, ailenin önüne geçmeye başladı. Popüler kültür, okulun, üniversitenin önüne geçmeye başladı ve camilerimiz de bu hayatın kıyısında kaldı, kenarında kaldı, gençlerin anlam arayışına cevap verecek konumdan, biraz uzaklaştı. İşte bu sebeple, camiyi yeniden gençliğin gündemine taşımak, camiyi hayatın merkezine, şehrin kalbine taşımak ve gençlerle buluşturmayı hedeflemiş bulunuyoruz.
“GENÇLERE ÇAĞRI: CAMİNİN HAYATIN MERKEZİNE TAŞINMASINDA ÖNCÜ OLUN.”
Bu çabalarımıza lütfen siz bizzat öncülük yapınız. Gelin camilerin yeni konseptini birlikte konuşalım, birlikte değerlendirelim. Nasıl bir cami istediğinizi bizimle paylaşın. Camilerimiz sizin isteklerini dikkate alarak, nasıl bir dil, nasıl bir iletişim kurulması gerektiği konusunda siz bize öncülük yapınız. Ülkemizde 20 bin civarında cami dernekleri var. Bu cami derneklerine gençler, kadınlarımız girmeli, onlarla birlikte, yeni cami konseptini konuşabilmeliyiz. Amacımız büyüklerin gölgesinde, metazori bir ibadet değildir. Amacımız gönüllü ve iradi bir ibadet hayatı, Peygamberimiz (sas)’in ifadesiyle “neşeyi ve huzuru Rabbine ibadette bulan bir gençlik” olmasıdır.
“GENÇLER İÇİN EN BÜYÜK TEHLİKE ANLAM KAYBIDIR, ANLAMSIZLIK GİRDABIDIR.”
En büyük tehlike gençler için, anlam kaybıdır. Gençler için en büyük tehlike, anlamsızlık girdabıdır. Hayatın anlamını, var oluş gayesini kaybetmesidir. Oysa caminin varlık sebebi, hayatın anlamını, varoluşumuzun gayesini kazandırmaktır. Modern dünyada, gençliği, hiçliğe gitmesi, çağdaş dünyanın en büyük sorunudur. Tüketimin gençliği kuşatması, sevgi ve muhabbet yoksunluğu, merhamet eksikliği, çağımızın en büyük sorunlarından. Oysa cami bütün bunları kazandırmak için vardır.
“GENÇLİK HAYATIN, CAMİ DE ŞEHRİN KALBİDİR”
Gençlik, telaş ve tedirginlik demektir. Cami, gençlere huzur ve emniyet ifade eder. Gençlik, kendini beğenme, varlığıyla gurur duyma dönemidir. Cami, ona alnını secdeye koyarak, tevazuyu öğrenme imkanı sunar. Gençlik nefsani isteklerin coştuğu dönemdir. Cami, onu süfli iştahlardan, ulvi gayelere yükselme fırsatı verir. Gençlik, gelgitler dönemidir. Cami, ona ilim, irfan yolunda rehberlik ederek, istikrar sağlar. Gençlik, tüketim hırsının ve maddiyat düşkünlüğünün arttığı dönemdir. Cami, ona maneviyatı, varlığıyla hayır üretiminin tadını yaşatır. Gençlik, çalkantı ve fırtına dönemidir. Cami, açılan ilahi bir kucak, sığınaktır. Gençlik dağınık ve taşkınlık demektir. Cami, onu sağlıklı bir mecraya sokar, ona aynı zamanda merhamet odaklı bir hedef sunar. Gençlik, akran ihtiyacının ve arkadaş tesirinin zirvede olduğu dönemdir. Cami, ona iyi arkadaşlıklar, sıcak ve samimi etkileşimler kurar. Gençlik hayatın kalbidir, camiler de şehirlerin kalbi. Gençlik kendini tanıma dönemidir. Cami, kendini bulma mekanıdır. Gençlik sosyal hayatın en yoğun yaşandığı yıllardır. Cami, sosyal bütünleşmenin, kardeşliğin yaşandığı mekanlardır. Gençlik özgürlük zamanıdır. Cami, yaratıcımıza kul olmakla yaşanan gerçek özgürlüğün tanıda vardırır. Gençlik hayatta gaye edinme dönemidir. Cami, hedef veren, aynı gaye etrafında bizleri toplayan mekanımızdır.