Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türk askeri Libya'ya gider mi?" şeklindeki soruya, "Libya isterse Türkiye bunun kararını kendisi verir, kimseden izin almayız. Türkiye dışına asker gönderilmesi bakımından atılması gereken adımlarımız var. Libya'ya her türlü desteği vermeye hazırız" dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a tepki gösteren Erdoğan, "Macron kalkıp 'Bir NATO üyesi nasıl S-400 alır' dedi. Sana mı soracağım? Bunlar bugüne kadar karşılarında dik duran liderler görmediler" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT özel yayınında gündeme dair soruları yanıtlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk askeri Libya'ya gider mi?" şeklindeki soruya, "Libya isterse Türkiye bunun kararını kendisi verir, kimseden izin almayız. Türkiye dışına asker gönderilmesi bakımından atılması gereken adımlarımız var. Libya'ya her türlü desteği vermeye hazırız" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Putin ile bir görüşme talebim var. Önümüzdeki ayın 8'inde Türkiye'de olacak. Ondan önce bu görüşmemizi yapalım. Çünkü Hafter konusu istiyorum ki Rusya ile münasebetlerde yeni bir Suriye doğurmasın. Ocak'taki görüşme ayrı, TürkAkım projesinin açılışını yapacağız. Putin ile Libya ve Hafter konusuyla ilgili telefonda görüşeceğim" ifadelerini kullandı.
Rusya ve ABD ile yapılan mutabakatlara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlib her geçen gün daha iyiye gidiyor. Ama asıl bizim derdimiz burada, Tel Abyad buradan Rasulayn var. İkisinin arası 120 kilometre, ama derinlik 30 kilometre. Bizim asıl hedefimiz Derik denilen bir yer var, orası Irak sınırıdır. Biz bütün bu bölgedeki teröristlerin buralardan boşaltılmasını hem Rusya'dan hem ABD'den istedik. 120 ve 150 saatlik anlaşmalarımız oldu. Onlar bu saatlerde boşaltılacağını söyledi. Ama ne Rusya ne ABD bunu gerçekleştirebildi. Biz de tabii kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik. Bizim hedefimiz Tel Abyad ile Rasulayn arasına 1 milyon insan yerleştirmek. Güvenli bölge planlamamız bu. Bir an önce buralarda atacağımız adımlarla bu insanları artık çadırlardan kurtaralım, aynen Cerablus'ta olduğu gibi kendi topraklarına dönmesini sağlayalım dedik. İlk görüşmede hepsi iyi hoş diyor, ama adım atmıyorlar. Dörtlü Zirve'de de bu konuda mutabık kaldık. Tel Abyad ile Rasulayn arasına örnek bir adım Türk milleti atabilir" şeklinde konuştu.
"BİZ BU TERÖRİSTİ GÖRDÜĞÜMÜZ, BULDUĞUMUZ YERDE ETKİSİZ HALE GETİRECEĞİMİZİ SÖYLEDİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump'a izletilen terörist Ferhad Abdi Şahin videosuna ilişkin, "Biz bu videoyu Trump ve 5 tane senatör ile ayrıca bakanlar vardı, hepsiyle paylaştık. Orada güzel bir hava oluşturdu, bakın bu adam yüzlerce, binlerce Türk vatandaşının ölümüne neden olmuş bir teröristtir. Böyle biriyle bir araya gelmek, bizim onu aracı olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Üzüldüğümüz şey şu, bir teröristle bir başka teröristi bir araya getirerek bundan medet ummak. Üzücü olan bu. NATO'da da gündeme gelen şey buydu. Teröristin dini, milleti, vatanı kesinlikle yoktur. Peki, bu teröristlerden biz ne bekliyoruz. NATO diyor ki, 'Biz terörü yok edeceğiz.' Böyle mi yok edeceğiz? Esasında biz bu teröristi gördüğümüz, bulduğumuz yerde etkisiz hale getireceğimizi söyledik" dedi.
"MACRON KALKIP 'BİR NATO ÜYESİ NASIL S-400 ALIR' DEDİ, SANA MI SORACAĞIM?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz S-400'den vazgeçemeyiz. Bizim için o sayfa kapandı. Biz hava savunma sistemlerimizi çeşitlendirmek istiyoruz. Bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım. Sağolsun NATO Genel Sekreteri de bunu ifade etti. Macron kalkıp 'Bir NATO üyesi nasıl S-400 alır' dedi. Sana mı soracağım? Bunlar bugüne kadar karşılarında dik duran liderler görmediler" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır annelerinin nöbetine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu duruş çok asil bir duruş. Anne kimdir, anne nedir diye tanımlayacak olursanız işte anne budur. O ahlaksızların kaçırılanlara karşı tavırlarını da gördük. Annelerden daha farklı bir yaklaşım beklenebilir mi? Parlamentoda kuru sıkı atanlar önce bunun hesabını verin. Şimdi ili terk ettiniz, niye terk ettiniz kaçacak delik arıyorsunuz. Bunlar da inlere girecekler. İki gün sonra 100 gün olacak. Temennim odur ki inşallah çok daha fazla ilerlemeden burada geri sayım başlar. İnşallah anneler yavrularına kavuşurlar. Biz de elimizden ne geliyorsa her türlü tedbiri alıyoruz, adımları da atıyoruz" dedi.