Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlara Türk lirası kullanma çağrısında bulunarak, "Gelin dövizden kendi paramıza dönelim. Kendi paramız artık güven veriyor. Bunun bereketini göreceğiz. Ekonomide toparlanma dönemi başladı. Hedefimiz tek haneli enflasyonu yakalamak. Faizde de yine aynı şekilde tek haneli rakamı yakalayacağız. 2020'de buna ulaşacağız. Gelin cebimizde kendi paramızı taşıyalım. Daha istikrarlı bir Türk parası sayesinde enflasyonun kalıcı tek hanelere düştüğünü göreceksiniz" dedi.
TRT ÖZEL YAYINI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT özel yayınında gündeme dair soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'nun Baltık ülkeleriyle ilgili savunma planına ilişkin, "Belli aralıklarla bunların tazelenmesi oluyor. PKK konusunda bir sorun yok. YPG konusunda bir sorun var. Bunu hala kabullenmek işlerine gelmiyor. Bu noktada güvenliğin bölünmezliği ilkesinin önemi bir kat daha artıyor. Biz ittifakın doğu veya güney kanadı diye ayrım yapmıyoruz. Güvenliğin 360 derece temelinde gözetilmesi gerektiğini özellikle vurguluyoruz. Türkiye, NATO'nun kuruluş amacına uygun davranmasını talep ediyor. Hiçbir ülkenin güvenlik endişelerine kulak tıkamadık, bundan sonra da kulak tıkamayız. 'Biz bu işin önünü açıyoruz, siz de sözlerinizi tutun' dedik" diye konuştu.
"AVRUPA ÜLKELERİNİN BU İKİ YÜZLÜLÜĞÜ POLİS ŞİDDETİ NOKTASINDA DA KARŞIMIZA ÇIKIYOR"
Fransa'daki Macron karşıtı gösterilere ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Orantısız güç kavramını işlerine geldiği yerlerde kullanıyorlar. Televizyon ekranlarında kadın, erkek ayırt etmeksizin polislerin onları yerlerde sürüklediğini görüyoruz. Mermi kullanma noktasına da varıyorlar. Şu ana kadar çok ciddi sayıda yaralı var. Sarı yeleklilerin taleplerinin yerine getirildiğine dair herhangi bir şey de yok. Bu Fransa'da bir şeyin sinyalini veriyor. Orada seçim belki de 2022'yi bulmayacak. Dışarıyla uğraşmaktan iç sorunlarıyla meşgul olamıyorlar. Bu oralarda olduğu zaman haklarıdır, yapabilirler. Türkiye'de teröre karşı böyle bir adım atılsa 'Yapamazsınız, sizde şiddet var.' Bunlar yaptığı zaman meşrudur, Türkiye'de olduğu zaman gayrimeşrudur. Avrupa ülkelerinin bu iki yüzlülüğü, hatta ben değiştirdim, çok yüzlülüğü polis şiddeti noktasında da karşımıza çıkıyor. Sadece burada kalmıyor, gidiyor Mali'ye. Neymiş çağırmış da onun için gitmişler. Bunları kendisine söylediğim için söylüyorum. Mali'de ne işin var senin? Macron şahsına münhasır bir arkadaş, bakarsın güler filan. Yani sanki başında bu tür musibetler yok" ifadelerini kullandı.
"AKINCI'NIN İLK TEST UÇUŞUYDU, BAŞARILI GEÇTİ"
Akıncı'nın ilk test uçuşuna ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk test uçuşuydu. Başarılı geçti. Taşıdığı yük itibarıyla çok önemli. Dünyada belki üç beş ülke bunu şu anda yapabilir durumda. Bayraktar ailesini özellikle tebrik ediyorum. Elimizde İHA'lar olmasaydı terörle mücadeleyi nasıl yapardık. Savunma sanayiinde geldiğimiz nokta çok çok önemli" dedi.
"GELİN DÖVİZDEN KENDİ PARAMIZA DÖNELİM"
Vatandaşlara çağrı yapan Erdoğan, "Ekonomide toparlanma dönemi başladı. Gelin dövizden kendi paramıza dönelim. Kendi paramız artık güven veriyor. Bunun bereketini göreceğiz. Ekonomide toparlanma dönemi başladı. Hedefimiz tek haneli enflasyonu yakalamak. Faizde de yine aynı şekilde tek haneli rakamı yakalayacağız. 2020'de buna ulaşacağız" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini vatandaşlara hitaben şunları söyleyerek bitirdi:
"Bize inansınlar, kendilerine özellikle inansınlar. Biz bir defa ülkemizin muhasır medeniyetler seviyesine çıkma yarışını başarıyla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Dışa bağımlılığımız her geçen gün düşüyor. Biz yerli ve milli istikrarlı bir Türk parasına da geçelim istiyoruz. Gelin cebimizde kendi paramızı taşıyalım. Daha istikrarlı bir Türk parası sayesinde enflasyonun kalıcı tek hanelere düştüğünü göreceksiniz. Düşük faiz ve düşük enflasyon. Eğer faizi düşürürsek kesinlikle enflasyon da düşecektir. Çünkü biz bunu yaşadık. Ciddi mücadeleler verdik. Doğru orantılıdır faizle enflasyon. Ama ben uygulamanın nasıl gerçekleştiğini bu işi yaşayarak görmüş birisiyim. Bu adımı atıyoruz. Zorunlu tasarrufta biz devletin memuruna ve işçisine borçlu olduğunu gördük. Devlet memuruna ve işçisine niye borçlu olsun, bunu halletmemiz lazım. 10 milyon işçi ve memur alacaklıydı ve 17 milyar lirayı biz işçi ve memurumuza ödedik. Hala bunu görmek istemeyenler var. Biz borçlu bir devlet aldık ama bu borçları ödeyerek bu hale getirdik."