GÖRMEZ GAZZE’DEYDİ
Kudüs’te Miraç kandilini idrak eden, Mescid-i Aksa’da Cuma hutbesi vererek Cumhuriyet tarihinde bir ilki gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, bugün de Gazze temaslarına başladı.
Gazze’de yüzlerce araçlık konvoy ile karşılanan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ilk olarak Filistin Birlik Hükümeti Din İşleri ve Evkaf Bakan Vekili Hasan Es-Seyfi ile makamında görüştü.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez burada yaptığı konuşmada, Gazzeli kardeşlerimizin tebessüm eden yüzlerini görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti. “Biz, Gazzelilere karşı sorumluluğumuz hakkıyla yerine getiremedik. Sadece kendi adıma değil, bütün Müslümanlar adına bunu itiraf ediyorum” diyen Başkan Görmez şöyle devam etti:
“ATEŞİN KENARINDA YAŞAMAK, TEFRİKANIN UCUNDA YAŞAMAKTIR”
Biz Gazzelilere karşı görevimizi hakkıyla yerine getiremedik. Bu ziyareti iki seneden beri planlıyoruz ve ziyarete Mekke'de karar verdik. Bana hem Gazze Evkaf Bakanlığından hem de Batı Şeria’dan aynı günde iki ayrı davet geldi. “Eğer tek bir yazıda, iki imza birleşirse davetinize icabet ederim.” diye aynı gün cevap verdim. Bu bizim emelimizdir. Bunu söyleme hakkımız yok; ama bunu arzu ediyoruz. İstiklal şairimiz Mehmet Akif der ki: “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça sineler onu top sindiremez.” Aslında Allah'ın ipine birlikte sarılın ayetinin tefsiri kabilindendir. Ateşin kenarında yaşamak Gazze'de yaşamak değildir. Ateşin kenarında yaşamak tam da o tefrikanın ucunda yaşamaktır.
“MESCİD-İ AKSA’YI ZİYARET ETMEKTEN MEN EDİLENLERİN SELAMINI GETİRDİM”
Mescidi Aksa'da Cuma hutbesini irat etmeye nail olduğum için Allah'a hamd ediyorum. Gelmeden çok önce “Acaba oraya varırsam, mihrapta oturursam, hocalardan biri hutbe oku derse, ne yaparım?” diye düşündüm. “Allah bu fırsatı verirse hak adına söylenmesi gereken ne varsa söylenmeli” dedim. Çünkü Aksa'nın minberinden sıradan kelimeler konuşmak, oraya yakışmazdı. Bunun için Allah'a şükrediyorum. Bütün ehli makdis de bundan ferah duydu. Fakat hutbenin sonunda bir cümleyi telaffuz ettiğimde herkesin gözlerinin dolduğunu gördüm. Mescidi Aksa'yı ziyaret etmekten men edilenlerin selamını getirdim.
“ÖZGÜR DÜNYANIN, ÖZGÜRLÜK PEYGAMBERİ HZ. İBRAHİM’İN MAKAMINI GÖRMESİ GEREKİR”
Bir gün sonra El-Halil'i ziyaret ettik. Açıkça ifade etmek isterim ki Kudüs'teki sevincimize gölge düştü. Çünkü Hz İbrahim’in makamında, Hz İbrahim'e ümmet olduğunu iddia eden tüm insanların görmesi gereken manzaralar var. Özgür dünyanın özgürlük peygamberi Hz. İbrahim’in makamını görmesi gerekir.
“İZZET DENİLDİĞİ ZAMAN AKLA GAZZE GELİYOR”
Kudüs ve El- Halil’den sonra Gazze’ye gelmek de nasip oldu. Hakikaten bütün dünyada Gazze ile izzet birleşti. İzzet denildiği zaman akla Gazze geliyor. İzzet Allah'ın müminlere yakıştırdığı çok güzel bir kelimedir. Abdullah b. Ömer ve Ali b. Ebû Talib’in camilerini gördüm bugün. Uzun süredir projeler üzerinde çalışıyoruz. İnşallah en kısa zamanda bugün alacağımız bir kararla inşaatlarını hemen başlatmamız ve behemehal camileri bitirmemiz gerekmektedir. Biliyorum ki Gazze’de mescit, sadece namaz kılma mekanı değildir. Aynı zamanda eğitim verildiği, çocukların, gençlerin, kadınların, ailelerin her türlü hizmeti aldığı bir mekandır.
“MESCİTLERİ, MABETLERİ HARABEYE ÇEVİREN BİRİNDEN DAHA ZALİM KİMSE OLAMAZ”
Bütün dinlerde ve medeniyetlerde “mabetlerin masumiyeti” kavramı vardır. Ama, yetmişten fazla caminin tek tek seçilerek bombalanmış olması, bunu yapan düşünceyi, zihniyeti bütün yönleriyle ortaya koyuyor. Mabedi, mescidi harabeye çeviren birinden daha zalim kimse olamaz. Bu yeni projeleri yaparken sadece namaz mekanı değil çocukların, ailelerin istifade edeceği mekanlar hazırlamamız gerekir.
“ALLAH'A ŞİKAYET EDİYORUM”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Filistin temasları devam ediyor. Ziyaretlerini Batı Şeria’da sürdüren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, El Halil kentinde Filistin Din İşleri ve Evkaf Bakanı Şeyh Yusuf Edais ve binlerce Filistinli tarafından karşılandı. Filistinliler’in yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Görmez, resmi ziyaretlerinin ardından kalabalık eşliğinde öğle namazı için Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakup ve Hz. Yusuf peygamberlerin makamlarının bulunduğu Hz. İbrahim Camiine geçti.
Namazın ardından kendisini bekleyen kalabalığa hitap eden Başkan Görmez, “Kudüs sevdalıları! Hz. İbrahim Peygamberin komşuları, sevgili Filistinli kardeşlerim hepinizi selamlıyorum. Filistin meselesi sadece siz Filistinli kardeşlerimin değil, Türk halkının da kalplerinin derinlerinde hissettiği bir meseledir" dedi.
El-Halil şehrinin bir hapishane haline dönüştürülmesinin Müslümanların ayıbı olduğunu kaydeden Başkan Görmez, şöyle devam etti:
“ÜMMETİN İZZETİNİ FİLİSTİNLİLER TAŞIYOR”
Hz. İbrahim’in huzurunda Filistinli çocuklarla birlikte olmaktan gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Filistinliler hiçbir zaman üzülmeyecekler. Bilsinler ki asıl ümmetin izzetini onlar taşıyorlar. Yüce Rabbimizin buyurduğu gibi üzülmeyin, gevşemeyin eğer mümin iseniz en yücesiniz.
"FİLİSTİNLİLER HZ İBRAHİM'İ TEMSİL EDİYOR. "
Hz. İbrahim başlı başına bir ümmetti. O Anadolu'da dünyaya geldi ama Nemrut tarafından nihayette yakılmak istendi. Yüce Rabbimiz onu yakacak olan ateşe hitaben İbrahim'e serin ol buyurdu. Ateş onu yakmadı. Filistinli kardeşlerim şunu iyi bilsinler ki, onlar Hz. İbrahim'i temsil ediyorlar. İbrahim'i yakmayan ateşler Filistinli kardeşlerimizi de yakmayacak. O hiç kimsenin kendisine iman etmediği bir zamanda Rabbim bana salih bir evlat ver dedi ve bir tek evlat ile bir ümmet kurdu. Yüce rabbimiz ona hem İsmail’i hem İshak'ı, İshak'a Yakup’u Yakup’a da Yusuf'u verdi. Bütün peygamberler o soydan geldi yıllar sonra İbrahim’in soyundan efendimiz dünyaya geldi.
Sizler bugün Hz İsmail'in Hz Muhammed Mustafa'nın sevgisini yüreklerinizde taşıyorsunuz. Hiçbir zaman yese ümitsizliğe düşmeyeceksiniz. Şehre girdiğimde sanki hapse girmiş gibi his uyandı. Bunu ebediyen unutmayacağım. Bu, Müslümanlar için bir ayıptır. Hz. İbrahim’in evlatlarına da ayıptır. Peygamberlerin babası Hz. İbrahim’in mezarını dahi bir hapishaneye çeviren düşünceyi önce Allah'a şikayet ediyorum; sonra bütün insanlığa ilan ediyorum. Torunlarının Hz. İbrahim’in makamına girmek için hapishane modeli bir yerden geçmesi nasıl bir şeydir, bu nasıl bir duygu, bunları kalplerimizi derinlerinde hissettik. Bu asla kabul edilemez.
"ALLAH YENİDEN İSLAM ÜMMETİNE İZZETİ, FİLİSTİN HALKINA DA ÖZGÜRLÜĞÜ NASİP EDECEKTİR İNŞALLAH"
Bugün İslam ümmetinin yeniden yüce değerlere, miraca çıkması gerekiyor; ama Mescid-i Aksa’sız miraç olmaz. Bin yıllar sonra bütün peygamberlerin babası, atası Hz. İbrahim’in huzurunda Rabbime niyaz ediyorum. Allah yeniden İslam ümmetine izzeti, Filistin Halkı'na özgürlüğü nasip edecektir inşallah.
"ŞUNU UNUTMAYIN ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN HÜRRİYET, ÖZGÜRLÜK SİZİN KALPLERİNİZDE VE ZİHİNLERİMİZDE VAR OLANDIR"
Türkiye’de yaşayan her kardeşimizin kalbinde Filistin’in, Aksa'nın, Kudüs'ün, sizlerin çok özel bir yeri var, unutmayın. Hapishanede yaşayan Yusuf mu; yoksa sarayda yaşayan firavun mu özgürdür? Şunu unutmayın şartlar ne olursa olsun hürriyet, özgürlük sizin kalplerinizde ve zihinlerimizde var olandır.
"FİLİSTİNLİLER'İN KALPLERİNİ VE AKILLARINI BİRLEŞTİREREK BİRLİK İÇİNDE HAREKET ETMESİ ELZEMDİR"
Yeryüzünde Filistinli kardeşlerimiz kadar artık özgürlüğü hak eden, başkenti Kudüs olan başka bir millet bilmiyorum. Önemli bir şart var. O da daima birlik ve beraberlik içinde olmanız gerekiyor. Kalpleriniz arasında ayrılık olmasın.