Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Nasıl CHP zihniyeti Türkiye’nin batısında tek parti zihniyetini sürdürüyor, Diyanet’e savaş açan zihniyeti sürdürüyorsa HDP de doğuda aynı zihniyeti sürdürüyor, o da Diyanet kalksın diyor. CHP ve HDP artık aynı kaptan su içiyor” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Isparta'da Hükümet Meydanını dolduran binlerce seçmene seslendi. 12 kişinin hayatını kaybettiği Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo saldırısı sonrası Paris'te Fransız halkı ile dayanışma yürüyüşüne katıldığı için, Isparta AK Parti il kongresini programını iptal etmek zorunda kalan Davutoğlu, Başbakan olduktan sonra ilk kez bu kente geldi.
Davutoğlu, konuşmasına 'Gül alırlar gül satarlar, gülden terazi kısarlar, gülü gül ile tartarlar, çarşı pazarı güldür gül’ şiirini okuyarak baylayarak, “Gül diyarı, Hz Peygamberin sembolü Ispartalı değerli hemşehrilerim size selam olsun. Mis kokulu Isparta'ya cennet kokulu Isparta'ya selam olsun. Isparta bizim ruhumuz, mekanı doğduğum Torosların kalbi, tefekkürümüz ahlakımızın, hikmetimizin şehridir. Gül kokan her köşesine selam olsun. Isparta'nın her köşesine gülün her yaprağına selam olsun. Isparta doğduğum şehrin komşusu ama doğduğum gibi şehirdir. 7 Haziran’a yürürken bizi en iyi anlayacak şehir Isparta'dır. Burası milli birlik beraberlik döneminde doğusu ile batısı arasında farkın olmadığını Bediüzzaman’ı bağrına basmakla gösterdi. Geçen Cuma Bitlis’teydim. Bediüzzaman’ın doğduğu diyarlardan bağrına basan Isparta'ya selam getirdim. Bazıları bunu anlamaz. Bazıları Türkiye’yi sadece Batıdan ibaret, bazıları sadece doğudan ibaret sanır. Bazıları sadece cahillerden ibaret sanır sadece Türk Kürt Alevi tek kesiminden sanır. Ama AK Parti idealinde bir şey söyler; 78 milyon bir kişi gibidir. Bir kişi 78 milyon kişi gibidir. Bu topraklarda CHP zulmünün ne olduğunu en iyi siz bilirsiniz. Isparta Miryakefalon Zaferi'nin Anadolu’ya toprak kılan zaferin diyarıdır. O şehitlere selam olsun. O günden bugüne bu toprakları kanlarıyla sulayan tüm şehitlere selam olsun" diye konuştu.
“BEDİÜZZAMAN'A YAPILAN ZULMÜ SİZ İYİBİLİRSİNİZ”
CHP zulmünü tek parti zulmünü en iyi Ispartalıların bileceğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Isparta o tek partinin iman ve inanç düşman politikaları sebebiyle Barla’ya o güzel diyara gelen Bediüzzaman'a sahip çıkmıştı. Hem Senirkent olayında Ocak 1947'de tek parti zulmüne karşı dimdik ayakta durmuştur. Bediüzzaman’ı Isparta'ya süren aynı zihniyet Diyaneti kaldıralım diyor. Bu CHP zihniyeti Türkiye’de ne kadar müspet değer, Isparta'nın gülü gibi kokladığı ne kadar güzel değer varsa hepsine savaş açacak tek parti zihniyeti. Isparta ona karşı Şehit Başbakan Adnan Menderes'in arkasında her zaman durdu. Bediüzzaman Menderes’e yazdığı mektupta bu millet kendi iradesiyle hiç bir zaman CHP'yi iktidar getirmeyecek ve o günden bu yana CHP milli iradeyle iktidar olamadı ve olamayacak. 1974'te koalisyon oldular ama tek başına olamadılar olamayacaklar. Ne kadar acıdır ki Bediüzzaman istismar ederek büyüyen onun ismiyle saf ve samimi Müslümanları kandıran paralel yapı o yapıya katkıda bulunan saf Müslüman ve kardeşlerimizi ayırt ediyorum. Bu paralel çete Bediüzzaman’ın o çileleri üzerinden istismarla güç devşiren bu çete CHP, MHP, HDP'de olsa AK Parti dışında ona oy verin diyor. Bediüzzaman’a zulmeden CHP'ye oy vermek Isparta’ya yakışır mı? Siz tefekkür diyarısınız, iman ve hikmet diyarısınız, siz neyi destekleyeceğinizi en iyi şekilde bilirsiniz" dedi.
Miting alanından tekbir seslerinin yükselmesi üzerine Davutoğlu, "Bu tekbirler Bediüzzaman’a yükselen mesajı anlatırdı. Nasıl CHP zihniyeti Türkiye’nin batısında tek parti zihniyetini sürdürüyor, Diyanet’e savaş açan zihniyeti sürdürüyorsa HDP’de doğuda aynı zihniyeti sürdürüyor O da diyanet kalksın diyor. CHP ve HDP artık aynı kaptan su içiyor. CHP'ye verilen her oy HDP'ye verilmiş gibidir. Çünkü her ikisi de aynı şeyi söylüyor. İkisi de tek parti zihniyeti yolunda yürüyor. Biz tek parti zihniyetine yeniden izin verir miyiz? O zihniyeti savunanlara yol verir miyiz? Onların ardındaki paralel çeteye yol verir miyiz?" diye sordu.
“BAHÇELİ ŞEREFİMİZE HAKARET EDİYOR”
Miting alanındaki 'Nefret onlara hikmet bize yakışır hocam' yazısına dikkat çeken Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Seçime doğru giderken kim, ne sebeple olursa olsun şantajdı, kasetti vs haberler ve söylentiler üzerine siyaset yaparsa karşısında bizi bulur. Kimse istismara yönelmemeli. Hikmet, barış için de sandığa yürüyeceğiz. 2011’de olduğu gibi şantaj, perde gerisi oyunlara taviz vermeyeceğiz. Siyasette, ahlakı hikmeti, irfanı, dürüstlüğü savunacağız. Hikmet yolunda yürümeye var mısınız? Tuzak kuran kim olursa olsun ona karşı durmaya var mısınız? Bizim yolumuz ahlak, milli birlik yolu. Siz Senirkent'te demokrasi yolunda direnç gösterdiniz. 27 Mayıstan sonra DP, AK Parti geleneğine sahip çıktınız. Çünkü Senirkent demokrasinin direnç noktasıysa Isparta hep demokrasinin kalesi oldu. Hikmet yoluna çıkarken seviyeyi öngördük. Buradan Bahçeliye sesleniyorum. Osmaniye'de kendisi aleyhine tezahürat yapıldığında, yuhalandığında onları susturdum. Bizim siyasi kültürümüzde tahrik etmek hakaret etmek yoktur. Ama Bahçeli günlerdir bize hakaret ediyor. Günlerdir siyaseti son derece seviyesiz şekilde yapıyor. Benim için 'Doğuda Yörük Ahmet' diyorlar' diyor. Doğru. Batı'da Türkmen Ahmet diyorlar' Erzurum'da Dadaş Ahmet, Osmaniye'de Yörük, Sivas'ta Yiğido Ahmet, Elazığ'da Gakkoş Ahmet, Isparta'da Torosların öz evladı dediler. O da doğru. İşte bizim farkımız bu. Sayın Bahçeli milli birliği savunacaksınız. Türkiye'nin her köşesinde insanlar sizi bağrına basacak. Ama batıda dolaşıp Türkiye'nin doğusuna adım atmadan milli birlikten bahsedemezsiniz. Bize hakaret etmemiş olsaydı şerefimize hakaret etmemiş olsaydı bunları söylemezdim. Ama bir siyasetçinin şerefi vatan toprağının her köşesine adım atmasıyla ölçülür. Başka şekilde ölçülmez. Şerefsiz diye hitap ettiği için ben onu yuhalatmadım. Hayır yuhalamayın. Biz ona hikmet ahlak dersi vereceğiz. Hakkari'deki al bayrak benim şerefimdir. O al bayrağı AK Parti dalgalandırıyor. Biz Bitlis’teki Bingöl'deki kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Herkes milli şeref peşindeyse meydan okuyorum. Türkiye'nin her meydanına gitsinler halkla kucaklaşsınlar ondan sonra bize milliyetçilik taslasınlar. Hem gidemeyecekler. Gittiklerinde Tunceli'de olduğu gibi arkalarında koruma ordusuyla meydanda açıklama yapıp dönecekler. Sonra İç Anadolu'da Gelip milliyetçilik taslayacaklar. Biz herkese milli birlik beraberliği öğretiriz. Beni bilirsiniz Toroslar’da doğmuş bir Yörük Türkmen çocuğuyum. Ama Hakkari'den de biriyim. Ağrı'da Ahmedi Hani, Osmaniye'de Ahmedi Saniyim. Benim dedem bana Ahmedi Sani demiş. Hoca Ahmet Yesevi'ye atfetmiş. Hoca Ahmet Yesevi'nin yolundan, ahlakından edebinden bir an ayrılmam. Ama Ahmedi Hani orada. Malazgirt orada 1071'i, 2071'i Isparta'da Aydın'da değil Muş'ta konuşmak lazım. Malazgirt orada.”
“BİZE SALDIRIRKEN KURT ONLARA SALDIRIRKEN KUZU”
HDP eş Başkanı Demirtaş’ın Kudüs Yahudilerin dediğinde Taksim'le Kabe'yi mukayese ettiğinde Bahçeli'den ses çıkmadığını belirten Davutoğlu, "Bize saldırırken kurt, millet menfaatini savunmaya çalışırken kuzu. Kılıçdaroğlu, Türkmenleri göndereceğim derken Bahçeli'de çıt yok. MİT tırlarına operasyon yapan paralel çete bizim Türkmenlere yardımımızı engellerken yok. Kılıçdaroğlu bize sığınana Türkmenleri göndereceğiz diyor. Her yerde Türkmenleri savunan Bahçeli'den ses yok. Kimden ses var sadece AK Parti'den ses var. Mademki er meydanı o halde şeref hesabı yapalım. Yurtdışındaki her bir ecdat yadigarı bizim şerefimizidir Sayın Bahçeli. Orhun Anıtlarını kim restore etti. 3 yıl başbakan yardımcılığı yaptı. Orayı Ankara'da konuşmak kolay. Oraya giden yolu kim yaptı? Onlar konuşur AK Parti yapar. Onlar milliyetçilik taslar AK Parti gerçek milliliği savunur. Sultan Sencer'in Türkmenistan'da Merv'deki türbesini kim inşa etti. Bahçeli orada ne yaptı? MHP döneminde yurt dışındaki ecdat topraklarında taş üstüne taş konmadı. Kosova'da Sultan Murat Hüdavendigar Hanın türbesi çökmek üzereydi. O iktidar döneminde Ankara'dan çıkamadılar ki ecdat eserlerine baksınlar. Ankara'dan Sakarya'ya depremde gidemediler. Bir milletin onuru şerefi ve kudretiyle olur. Bu kudreti millete kim kazandırdı. Gelin kudret mukayesesi yapalım. Bir devlet namertten silah istiyorsa gücünü koruyamaz" dedi.
“HELİKOPTERDE OLMASAYDIM ŞÜKÜR SECDESİNE KAPANIRDIM”
Bahçeli'nin ortak olduğu üç partili dönem için “yamalı bohça” diyen Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin o dönem tank için hibe ararken şimdi kendi tankını yapar hal geldiğini söyledi. Davutoğlu, "Bir helikopter almak için Amerikan kongresinden izin bekliyorlardı. Başkalarının hibesine muhtaç olan bir milli ordu bu milletin şerefini koruyabilir mi? Biz TSK'ye onur kazandırdık. Bahçeli o taraflara gidemez ama Muş'tan Bitlis'e geçerken helikopterde olmasaydım şükür secdesine kapanırdım. Penceremizin sol ve sağ kenarında Türkiye'nin ürettiği helikopterlerimiz uçuyordu. O şerefli pilotlarımızla göz göze geldim. Gökyüzünde kendi helikopterinden selam veren pilotlara selam olsun. Bir milletin şerefi haysiyeti kendi topunu yapmakla olur. Süleyman Şah Türbesi'ne gittim. Orada bulunan toplar ve silahlı kuvvetlerin kullandığı her malzeme Türkiye Cumhuriyeti damgalı. İşte şeref budur. Bir milletin yurtdışındaki itibarı şerefi parasının değeriyle ölçülür. 2002'de 6 sıfırlı paralarla herkes gönlünde milyarderdi ama bir gecede fakirliyordu. Paramızın değeri yoktu. Şimdi TL değer kazandı. Şimdi Kılıçdaroğlu'nun akıl danıştığı Kemal Derviş var ya; Türkiye'de tarım desteklemelerini bitiren, tarımı öldüren, Kılıçdaroğlu'nun olmaz ama iktidar olursa bakan yapacağı Kemal Derviş. O dönemde Derviş'in Çalıma Bakanlığına yazısı var Bu ay Hazineden para veremeyeceğimiz için başınızın çaresine bakın diyor. Bahçeli'nin koalisyon ortağı olduğu bu ülkede başı dik onurlu olunabilir miydi? Bu ülkeye hazinesi dolu bir ülke haline kim getirdi? Gagavuz Türklerine, Somali'ye, Filistin'e el uzatan kudretli Türkiye'yi kim kurdu? Onlar konuşur AK Parti yapar. Sayın Bahçeli ve diğerlerine sesleniyorum. Şu siyasi mücadeleyi edep adap hikmetle yapalım" şeklinde konuştu.
"MALİYE BİLİYORUM DİYOR AMA MATEMATİK BİLMİYOR"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Kılıçadoğlu yoksulluk edebiyatı yapıyor. Türkiye'nin 2002'deki gayri safi milli hasılası 230 milyardı, şimdi 830 milyar dolar. Maliye biliyorum diyor ama matematik bilmiyor. Soralım hangisi büyük” dedi.
Hükümet Meydanı’nda Isparta seçmenine seslenen Başbakan Ahmet Davutoğlu, hiçbir zaman AB kapısına, IMF kapısına gitmediklerine belirterek milletin gönül kapısına gittiklerini söyledi. "Aziz Ispartalılar gönül kapınızı bize açacak mısınız?" diye seslenen Başbakan Davutoğlu, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu yoksulluk edebiyatı yapmakla suçladı. Davutoğlu, "O kapıdan girmemize izin verecek misiniz? Şimdiden o gül kokularını hissediyorum. Ama en güzeli de Isparta’nın gönül kokusu. Sağ olasın Isparta her haliyle hikmet öğreten Isparta. Bahçeli gelirse bu soruları kendisine bir sorun bakalım. Bir devletin kudretli şeref sahibi olmasının kendi savunma sanayi kurmasından, lirasına değer kazandırmasından al bayrağın her yerde dalgalandırılmasından her köşede vatandaşın sahip çıkmasından belli olur. 2023'e doğru biz Miryakefalon zaferinin torunlarıyız. Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet bizim. İnşallah bu miras üzerinden 2023'te kudretli ve şefkatli Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni küresel güç yapacağız. Bir taraftan devleti büyütüyoruz. Ama diğer yandan da vatandaşlarımızın refahını. Şimdi Kılıçadoğlu yoksulluk edebiyatı yapıyor. Türkiye'nin 2002'deki Gayri Safi Milli Hasılası 230 milyardı, şimdi 830 milyar dolar. Maliye biliyorum diyor ama matematik bilmiyor. Soralım hangisi büyük. Bu sabah şoför esnafıyla birlikteydim onlara müjde verdim. Araçlarını yenilerlerse artık 2016’ya kadar ÖTV ödemeyecekler. Esnafa destek verdik. 2002'de Türkiye'de toplam satılan otomobil sayısı 91 bindi. Şimdi 587 bin. 2002'de cep telefonu sayısı 23 milyon iken şimdi 72 milyon neredeyse bebeklerin başına cep telefonu düşüyor. Bu mu yoksulluk. Vatandaşı bu güce kim kavuşturdu? Hepimizin kullandığı çamaşır makinesi 2002'de yılda 1 milyon şimdi 2.5 milyon çamaşır makinesi satılıyor. Demek ki milletin alım gücü var. Demek ki devlet ile millet arasında tam bir gönül bağı var. Ziraat Odaları birliğinde Kılıçdaroğlu oturuyordu. Kendisine sordum, gübre desteğini kaldıran ve tarıma desteği kaldıran Kemal Derviş şimdi Kılıçdaroğlu’yla kol kola. 2002'de tarıma verilen toplam destek 1.8 milyardı, şimdi 10 milyar TL, 6.4 milyar TL tarımsal desteği de bu sene için şu ana kadar biz ödedik" dedi.
"BİZ SANA O HAZİNEYİ BIRAKIR MIYIZ"
Isparta'da 23 Nisan 2015 tarihinde yaşanan zirai don felaketine değinen Başbakan Davutoğlu, zararlar için hemen 30 milyon TL gönderdiklerini belirterek, devlet kudretinin bu olduğunu söyledi. Hayvancılıkta sulamada faizsiz tarım kredileri verildiğini, tarım ve bütün alanlarda esnafa, çiftçiye, emekliye çalışana, işçiye her türlü imkanı verenin AK Parti hükümeti olduğunu söyleyen Davutoğlu şöyle devam etti:"Bunları vermeye devam edeceğiz. Kılıçdaroğlu ‘Bize 4 yıllığına ülkeyi verin sonra bırakırız’ diyorlar. Bu iflas etmiş tüccar hesabı. Gördü memleketin kasasını hazinesini doldurduk. ‘Şimdi o hazinenin üstüne otursam da har vurup harman savursam’ diyor. Biz sana onu bırakır mıyız? Sayın Cumhurbaşkanımız 12 yıllık başbakanlık döneminde tane tane o hazine birikti. Hazine bereketlendi, bu topraklar bereketlendi. Bugün Türkiye'de herkes başı dik dolaşıyorsa bu 12 yıllık istikrarın ürünüdür. Biz söz verdik mi yaparız. Ne söz verdikse yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Esnafa faizsiz kredi verdik. Biz cağız ceğiz demeyiz; Biz yapıyoruz yaptık deriz. Tüm bu ekonomik hamleleri, tüm bu inşa faaliyetlerini yaptık diyoruz. Daha fazlasını yapmak için yola çıkıyoruz. Yolumuza yoldaş olmaya var mısınız? Bediüzzaman’ı bağrına basan Ispartalılar; bu topraklardaki imanı irfanı hikmeti korumaya var mısınız? Milli birliği korumaya var mısınız? Al bayrağı her an ve her yerde dalgalandırmaya var mısınız? Çünkü bize her yer Türkiye. İşte davamızın özü esası budur. Isparta'ya AK Parti döneminde büyük hizmetler yaptık. 6 milyar TL yatırım yaptık. SDÜ'ye 9 fakülte, 2 enstitü, 3 yüksek okul, 10 MYO açtık. Biz iktidara geldiğimizde SDÜ'de 32 bin 700, şimdi 72 bin öğrenci var. Yurtlarımız için kapasiteyi daha öncekilere ek olarak 10 bine çıkarmaya kararlıyız. 3 hastane, bir ağız ve diş sağlığı merkezi, 7 aile sağlığı merkezi yaptık. Isparta'da iktidara geldiğimizde 7 ambulans vardı. Şimdi 35 ambulans var. 611 ambulans varken Türkiye’de şimdi 4 bin 387 ambulans var. Helikopter ve kar ambulansımız da var. Milletin onurunu korumak böyle olur. Isparta tüm bu belgenin ulaşım merkezidir. Havalimanı 2 bin 883 kişilik kapasitesine sahipken, şimdi yılda 185 bin kişi Isparta'ya yolcu geliyor. Eğirdir'in güzelliği, Barla’daki manevi turizm, kayak merkezi ve dahi Isparta'nın gülü için milyonlarca insan artık Isparta'ya akacak. 300 bin dönüm araziyi sulamaya açtık. 72 milyon fidan diktik, 74 dere ıslahı yaptık. Doğalgazı Isparta'ya biz getirdik. Halkın refahını düşünen bir iktidar var."