Emeklilerin zor şartlarda yaşamlarını sürdürdüğünü belirten Ateş "Ekonomik göstergelerin iyiye gittiği söylemi artık inandırıcılığını yitirmektedir. Hedeflerde ve uygulanan programlarda revizyona gidilmesi kaçınılmaz olmuştur. Çünkü bu hedeflere göre emeklilere zam verilmektedir ve daha yılın ilk dört ayında enflasyon hedefi yüzde 131 seviyesinde şaşmıştır. Dolayısıyla Ocak 2008'de aylıklarımıza uygulanan yüzde 2'lik zamlar anlamını yitirmiştir. Nisan ayı enflasyonu beklentileri de aşarak yüzde 1,68 oranında, dört aylık enflasyon ise yüzde 4,82 oranında gerçekleşmiştir. Son haftalarda artan pirinç ve bulgur fiyatlarını diğer gıda ürünlerinin izleyeceği de ortadadır. Dünya Bankası ve diğer uluslararası sermaye kuruluşları da artık gıda fiyatlarının düşmeyeceğini ve gelecekte gıda ürünleri yüzünden savaşlar bile çıkabileceğini söylemektedir. Geleceğe gitmeye gerek yoktur. Emekli, dul ve yetimlerimiz zaten büyük bir yaşam savaşı vermektedirler. Mutfaklarımıza atılan zam bombaları artık bizleri nefes bile alamaz hale getirmiştir" dedi.
EMEKLİ SOFRA KURAMIYOR
Gıda zamlarının emeklileri olumsuz yansındığını belirten Ateş, " Gıda zamlarının TÜİK tarafından hesaplanan enflasyon sepetinde kullanılan gıda ürünleri bile artık emeklilerin gıda sepetlerinde yer alamamaktadır. Yüzde 150-200 oranında artan fiyatlarıyla pirinç, mercimek, bulgur gibi ürünler artık sofralarımızda yer almamaktadır. Emekliler ucuz ekmek kuyruklarını mekan edinmeye başlamışlardır. Kafasını dışarı uzatıp bakan her vatandaş ekmek büfelerinin önünde sabah ezanında oluşmaya başlayan yüzlerce kişilik kuyrukları rahatlıkla görebilecektir.Emeklinin dayanacak takati kalmamıştır. Sürekli eriyen alım gücü enflasyon baskısı altında tamamen tükenmek üzeredir. En düşük işçi emeklisi aylığı 558,42, en düşük Bağkur emekli aylığı 409,20 ve en düşük memur emeklisi aylığı da 728,84 YTL'dir" dedi.
EMEKLİ PERİŞAN
Emeklilerin perişan olduğunu belirten Ateş, " İnsanlarımız, açlık sınırının bile altında kalan bu gelirlerle geçinmeye çalışmaktadırlar.Emeklilerimiz yılın ilk 6 ayı için aldıkları %2'lik zammın daha yılın ikinci ayında tükendiğini görmüşlerdi. Yılın üçüncü ayını da enflasyon karşısında tökezleyerek geçiren emeklilerimiz, dördüncü ayda tahminlerin %131 oranında sapması karşısında adeta şok olmuşlardır. Bu enflasyonist baskılar karşısında ayakta duracak gücü bile kalmayan emekli artık evinden çıkamaz hale gelmiştir. Tahminler doğru yapılmış olsaydı ve bugün açıklanan enflasyon rakamına göre bile emekli zammı açıklanmış olsaydı; en düşük işçi emeklisi aylığı 558,42 YTL değil, 573,96 YTL olacaktı. Yani bir başka ifadeyle, en düşük düzeyde aylık alan bir işçi emeklisinin aylık kaybı 15,54 YTL olmuştur. Geçen dört aylık dönem dikkate alındığında ise işçi emeklisinin kaybı, en düşük aylıklarda bile 62,16 YTL'dir. Tabi ki, Bağkur ve memur emeklilerinin de ciddi oranlarda kayıpları olmuştur.
Bu kayıpların en kısa sürede ortadan kaldırılması ve enflasyon karşısında tarumar olan emekli kitlesinin yeniden nefes alır hale gelmesi için tahminler revize edilmeli ve buna bağlı olarak da emekli zamları revize edilmelidir. Eğer bu da yapılamıyorsa, geçmişte olduğu gibi Eşel Mobil sistemine dönülmesini ve gerçekleşen aylık enflasyon oranları kadar zamların aylıklarımıza yansıtılmasını istiyoruz."diye konuştu.