Türk Tarih Kurumu (TTK) eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Kürtçe olduğu için değil, ancak Ermenice ve Rumca olduğu için değiştirilen yerleşim yeri isimleri bulunduğunu belirtti.
Halaçoğlu, Türkiye Cumhuriyeti döneminde de binlerce yer isminin değiştirildiğini, bu isimlerin çok büyük bir kısmının Türkçe, Arapça ve Farsça olduğunu söyledi.
KÜRTÇE İSİMLER DEĞİŞTİRİLMEDİ
Halaçoğlu, Osmanlı tahrir kayıtlarında Kürtçe isimlerin çok az olmasını ise; Kürtlerin Anadolu'ya Kanuni Sultan Süleyman döneminde gelmesine bağladı. Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, yerleşim yeri isimlerinin değiştirilmesinin dünyada her ülkede görüldüğünü ifade etti. Halaçoğlu, bugün Yunanistan başta olmak üzere bütün Balkan devletlerinin Osmanlı dönemindeki yer adlarını tümüyle değiştirdiğini aktardı.
ESKİ ADLARLA ANILMALARI İMKANSIZ
Türkiye Cumhuriyeti döneminde de binlerce yer isminin değiştirildiğini kaydeden Halaçoğlu, "Bir imparatorluktan, üniter bir yapıya geçilmiş. O tarihlerde Anadolu'da yaşayan Rumlar, Ermeniler vardı. Bunlar Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele sonrasında artık orada yaşamıyorlar. Oraları eski isimleri ile anmanız söz konusu değil. Oraya ülkenin başka yerlerinden gelmiş ve yeni yerleşmiş insanların verdikleri isimler var. Konya'dan gelmişler, geldikleri köyün adını yeni köylerine koymuşlar. Balıkesir'den gelmişler, Balıkesirli demişler. Ya da kendi aşiret isimleri var. Karamehmetli demişler. Ya da orada bir pınar vardır, Soğukpınar demişler." şeklinde konuştu.
TÜRKMEN YERLEŞİM YERLERİNDE BİLE İSİMLER DEĞİŞTİRİLMİŞ
Bu değişiklikler yapılırken, etimolojik bir sözlük bulunmadığını, iyi bir tahlil ve değerlendirmenin çoğu defa yapılmadığı görüşünü taşıdığını kaydeden Halaçoğlu, "Sözgelimi, Ceyhan'ın Kırmıt köyü var. Kırmıt'ın ne olduğunu kimse anlamamış anlaşılan. Kırmıt, Tecirli ismindeki bir Türkmen oymağının adı. Ama bunu da değiştirmişler, Sağkaya yapmışlar. Kaldı ki orada kaya da yoktur. Ya da, Sırkıntılı nahiyesi vardı. Bu da Avşar aşiretlerinden birinin adıdır. Bunu da Yüksekören yapmışlar." diye konuştu.
TÜRKÇE YER ADLARININ DEĞİŞİMİ
Bu açıdan bakılacak olursa Türkçe yer adlarının daha fazla değiştiğini ifade eden Halaçoğlu, "Meselâ Sivas'a bağlı TürkYenice Akoluk oldu; Ağrı'da Öztürkân'a Atayolu; Ordu'da Ergentürk'e Eskiergen; Kars'ta TürkSöğütlü'ye Söğütlü; Çorum'da Hamallıtürk'e Beyyurdu; Diyarbakır'da Abdalan'a Kaygısız; Malatya'da Budalauşağı'na Söğütlü; Bingöl'de Abdalân'a Sırmalıoya; Çankırı'da Bayındır'a Tutmaç; Bozdoğan'a, Urfa'da Gülveren, Afyon'da Halımoru ismi verildi. Bunları binlerle örneklemek mümkündür." dedi. Değişikliklerin çoğunun, o bölgenin ahalisi ya da yönetimi tarafından istendikten sonra yapıldığını anlatan Halaçoğlu, "Yani Ankara'dan rastgele isimler değiştirilmiyor." ifadesini kullandı.
DEĞİŞTİRİLEN İSİMLERİN BİR ÇOĞU TÜRKÇE
Kürtçe birçok köy isminin değiştirildiği yönündeki görüşlerin doğru olmadığını anlatan Halaçoğlu, "Türkiye'de herkes birbirinden duyduğunu söylüyor." açıklamasını yaptı.
Osmanlı tahrir kayıtlarına dikkat çeken, Halaçoğlu, 16. yüzyılda Mardin Sancağı, 17. yüzyılda Diyarbakır, 16. yüzyıla ait Harput ve yabancı bir eser olan Türkiye-Suriye ve Irak arasındaki bölgenin 16. yüzyıldaki yer adları konulu çalışmaları örnek gösterdi.
O tarihlerde bütün Arap kaynaklarında Van bölgesinin TURKOMANIA olarak geçtiğini aktaran Halaçoğlu, 16. yüzyılda Adıyaman (Hısn-ı Mansur, Kâhta, Gerger, Behisni) adlı eserden örnekler verdi.
Bu kaynaklarda yer alan Osmanlı kayıtlarına göre, bazı yerleşim yerlerinin isimlerini sayan Halaçoğlu, isimlerin büyük çoğunluğunun Türkçe olduğuna dikkat çekti.
İç-ili, Beyli-ili, Dere-ili, Kaman, Yenice, Kömürcü, Bozca, Sarıdut, Obruk, Medye, Tamluca, Tayluca, Kefertiz gibi isimlerin Türkçe olduğunu aktaran Halaçoğlu; haritada yer alan Deryo, Patro gibi bazı yer isimlerinin Kürtçe olabileceğini söyledi. Halaçoğlu, yine söz konusu haritada yer alan Erbain'in Arapça; Çemşik'in Farsça olduğunu ifade etti.
Kahta bölgesini gösteren haritadan örnekler de gösteren Halaçoğlu, burada yer alan Recep, Sakız, Sergiz, Kilisecik, Merza, Menzil, Samsak, Sülüklü,Karacaviran gibi isimlerin Türkçe olduğunu aktardı.
BAZI İSİMLER MANALARI YÜZÜNDEN DEĞİŞTİRİLMİŞTİR
Halaçoğlu, bugünkü Adıyaman'ın bulunduğu haritada yer alan Hazburt, Şümnek, Vartanı gibi isimlerin Ermenice olduğunu söyledi. Anlamı beğenilmeyen bazı yerleşim yeri isimlerinin de değiştirildiğini aktaran Halaçoğlu, "Mesela, Tilkili ya da Gebeçınar. Gebe ismini kullanmak istemediği için Çınarlı demiş." diye konuştu.
Mardin sancağından da örnekler veren Halaçoğlu, "Örneğin Kızılkent, aslında Türkçe kelime, Kızılboyatlı yapmışlar. Düdük'ü, Kuğulu yapmışlar. Tuffahiye Arapça bir kelime. En son Elmalı yapılmış." dedi. Halaçoğlu, "Kürtçe diye değil de, belki Ermenice ve Rumca kelimelerin değiştirildiği bir vakıa. O da bilinerek değiştirilmiş. Çünkü orada yaşamıyorlar artık." şeklinde konuştu. Halaçoğlu, haritalarda Kürtçe isimlerin az olmasının nedenini ise Kürtlerin Anadolu'ya Türklerden çok sonra Kanuni Sultan Süleyman döneminde gelmesine bağladı.
TÜRKÇE'DEN ARAPÇA VE FARSÇA KELİMELERİN TEMİZLENMESİ
Halaçoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kullandığı Norşin ismini hatırlatarak, bu kelimenin Arapça- Farsça bir kelime olduğunu belirtti.
Halaçoğlu, şöyle konuştu: "Norşin dedikleri, tahrir defterlerinde aslında Nurşin'dir. Bugün 1987 yılında adını değiştirdiğimiz ve Güroymak dediğimiz yer. Burada, bugün de Türkiye'de halen yaşayan, Oğuzların Bayat Boyuna mensup Şavak Aşireti vardır. Kelimenin aslı Nurşin. O tarihte Çemişkezek Sancağı'na bağlı. Ama Fars telaffuzu ile söylerseniz, ya da Kürt telaffuzu ile söylerseniz Norşin diye okunur. Tıpkı Farsça olan Nevrûz kelimesinde olduğu gibi. Kürtçe, zaten Farsça ağırlıklıdır." Halaçoğlu, Kürtçe söylenen rakamların da Farsça olduğunu belirtti. "Herkes zamanında Türkçe'yi; Farsça'dan, Arapça'dan temizliyelimi savunuyordu." diyen Halaçoğlu, şunları söyledi: "Böyle bir politika yürütülmüş müdür? Biz, 'cevap'a, 'yanıt' dedik mi. Cevabın kökeni Arapça'dan geliyor. Hayat diyoruz. Hayat, köken olarak Arapça'dan geliyor. (Yerine) 'yaşam' dedik. Onu değiştirirken neden değiştiriyorsun o zaman da, bunu değiştirmeye karşı çıkıyorsun. İmtihan, Arapça'dır. (Yerine) sınav diyorsun, Türkçeleştiriyorsun. Niye onu Türkçeleştiriyorsun o zaman. Norşin, Kürtçe bir kelime değil ki, Arapça, Farsça'nın birleşmesinden meydana gelen bir kelime. Neden o değiştirildi diye karşı çıkalım. O zaman her şeyde aynı uygulama yapılsın."