Dekan Prof. Dr. M. Suphi Orhan ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Vedat Kaya’nın da katıldıkları derste, toplam bilgi sistemi ve bilgi kirliliği konularını ele alan Güvenen, İİBF öğrencilerinin sorularını da yanıtladı. Bilimsel nitelikteki bilginin de hata payı taşımasının mümkün olduğunu söyleyen Güvenen, bunun birçok nedeninin bulunabileceğini ifade etti. Bilimsel bilgideki hataların bir kısmının, araştırmacının dürüst ve objektif biçimde yaptığı değerlendirmelerden kaynaklanabildiğini belirten Prof. Dr. Güvenen, hataların bir diğer kısmının da, bilgide tahrif olarak adlandırıldığını kaydetti. Sistemi yönlendiren en belirgin ve en açıklayıcı değişkenin, güç ve paranın gücünün yönlendirdiği sosyo-ekonomik sitemler olduğuna işaret eden Güvenen, toplam bilgi sisteminin ise, yüzde 3 dışında kalan büyük oranının, bilimsel nitelik taşımayan bilgi olduğunu ifade etti. Güvenen, ver, bilgi ve istatistiklerin, gerektiği düzeyde incelenmeden araştırma, yorum ve karar sistemlerinde kullanıldığının altını çizerek, bu eğilimin, en az çevre kirliliği kadar önem taşıyan bir husus olduğunu söyledi.
. GÜVENEN: 3 YILDA MİLYONLARCA İNSAN VE TOPRAK KAYBETMİŞİZ
İBBF öğrencilerine, Türkiye’nin dünya ve dünyanın karar sistemi içerisindeki yeri hakkında bilgiler de aktaran Prof. Dr. Orhan Güvenen, Türk Osmanlı İmparatorluğu’nun, 1500’lü yıllarda başlayan ve hızla gelişen “Bilim Devrimi”ne gereken özeni ve önemi göstermediğini söyledi. Güvenen, “En basit örnekle matbaa makinesinin kullanımına bile 300 yıl aradan sonra başlanabilmiş bir imparatorlukta, bilim ve bilgi akışının olumsuz etkilenmemesi mümkün değildir. Nitekim böyle de olmuştur. Bilim süreci ve teknolojilerde geri kalınmış, sanayi devrimini izlemekle yetinmişiz. Bu kayıpların dışında bir de insan ve toprak kaybı da önemlidir. 3 yıl gibi kısa bir sürede 5 milyondan fazla insanı kaybetmişiz. Yine bu süre zarfında 5 milyon kilometrekare toprak kaybetmişiz. Bu topraklar ki, dünya petrol rezervlerinin yüzde 55, dünya doğalgaz rezervlerinin yüzde 60’nı barındıran topraklardır. Bu durumda sosyal sermaye de oluşturulamamış, üretim yapısı imparatorluk tarafından yönetilen toplumlara bırakılmıştır.” şeklinde konuştu.
Dersin sonunda Prof. Dr. Güvenen’i adeta soru yağmuruna tutan öğrenciler, ünlü bilim adamı Prof. Dr. Güvenen’in tecrübelerinden de istifade ettiler.