2015 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletlerin geçmişleriyle olan bağlarını sürdürmede ve tarihî sürekliliği sağlamada, kültür ve sanatın hayati role sahip olduğunu vurgulayarak, “Ödül alan isimlerin hepsinin de ortak özelliği, benim ‘yerli ve millî’ diyerek ısrarla vurgulamaya çalıştığım çizginin, kendi alanlarındaki en mümeyyiz temsilcileri olmalarıdır. Kökleri bu toprakların derinlerine uzanan, mazisi bu milletin geçmişine giden, eserleri buram buram kendimiz, özümüz, mayamız kokan bu değerli kültür, sanat ve ilim insanlarımızı bir kez daha saygıyla selamlıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2015 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’ne katıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen törene, ödül alan sanatçıların yanı sıra, bakanlar, kültür, sanat ve bilim camialarının önemli temsilcileri; davetliler ve basın mensupları katıldı.
Sinema alanında Münir Özkul adına kızı Güner Özkul, edebiyat alanında Rasim Özdenören, müzik alanında Orhan Gencebay, sosyal bilimler ve tarih alanında Mehmet Genç, geleneksel sanatlar alanında Hüseyin Kutlu, kültür-sanat vefa ödülü kapsamında merhum Cemil Meriç adına kızı Sayın Ümit Meriç, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’nü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı. Ödül alan isimler, kendileri ile ilgili kısa tanıtım filmlerinin de gösterildiği törende, duygu ve düşüncelerini anlattılar.
“KÜLTÜR VE SANAT DÜNYAMIZA KATKI VEREN SANATÇILARIMIZI TEBRİK EDİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödüllerin takdiminden önce bir konuşma yaptı. Ödül tevdi edilen kültür, sanat ve ilim adamları ile onlar adına ödül alan yakınlarını tebrik ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kültür, sanat ve ilim dünyasına yaptıkları katkılar için ülke ve millet adına teşekkür etti. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nin sahiplerinin herhangi bir yarışma yoluyla belirlenmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar ortaya koydukları eserleri, emekleri ve ürünleri ile başlı başına birer kıymet olan bu insanlara, millet ve devlet adına haklarının teslim edilmesi anlamına geldiğini söyledi.
Her yıl, verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri çerçevesinde, millet ve devlet adına, kültür sanat ve ilim adamlarına duyulan takdir, minnet ve sevginin gösterilmeye çalışıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki güç dengelerinin, bilim, teknoloji, sanat alanlarını da kapsayacak şekilde Batı’ya kaydığı bir dönemde, Türkiye’nin hâlâ kendisi olmayı, müktesebatını korumayı başardığını belirtti.
“ÜLKE VE MİLLET OLARAK BİZİM İÇİN NE SİYASİ, NE EKONOMİK KRİZLER YIKICI BİR TEHDİTTİR”
“Doğu’yla Batı’nın temas noktaları içinde hâlâ varlığını, özgünlüğünü, gücünü, iddiasını sürdürebilen tek coğrafya burasıdır, Anadolu’dur” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, tarihsel sürekliliğimiz içinde son devletimiz olarak görüyoruz. Bu bakımdan Cumhurbaşkanlığı forsundaki yıldızlara yüklediğimiz mana çok önemlidir. Aynı şekilde, külliyemizde yapılan resmî törenlerde temsili olarak yer alan unsurlar çok önemlidir. Bunların hiçbiri de rastgele seçilmiş, öne çıkarılmış semboller değildir. Bugün bizi hâlâ ayakta tutan gücün gerisinde, işte bunların ifade ettiği anlayış vardır, arka plan vardır. Ülke ve millet olarak bizim için ne siyasi, ne ekonomik krizler yıkıcı bir tehdittir. Bizim için asıl tehlike, coğrafyamızla ve milletimizle ilgili bu vizyonu kaybetmemizdir. Bizi biz yapan, diğer toplumlardan farklı kılan ve yaşadığımız bunca badireye rağmen ayakta tutan gücü çok iyi anlamalı, çok iyi kavramalıyız. Kültür ve sanat alanı, işte bu bakımdan çok önemlidir.”
“ÖDÜL ALAN İSİMLER, YERLİ VE MİLLÎ ÇİZGİNİN, KENDİ ALANLARINDAKİ EN MÜMEYYİZ TEMSİLCİLERİ”
Milletlerin geçmişleriyle olan bağlarını sürdürmede ve tarihî sürekliliği sağlamada, kültür ve sanatın hayati role sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nin gerisindeki en önemli kaygılardan, en önemli kriterlerden biri de budur. Bugün burada ödüllerini tevdi edeceğimiz isimlerin her birine, bu gözle bakıyor, çalışmalarını, eserlerini bu yaklaşımla anlamlandırıyoruz. Bu isimlerin hepsinin de ortak özelliği, benim ‘yerli ve millî’ diyerek ısrarla vurgulamaya çalıştığım çizginin, kendi alanlarındaki en mümeyyiz temsilcileri olmalarıdır. Kökleri bu toprakların derinlerine uzanan, mazisi bu milletin geçmişine giden, eserleri buram buram kendimiz, özümüz, mayamız kokan bu değerli kültür, sanat ve ilim insanlarımızı bir kez daha saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmasında, ödül alan isimlerle ilgili düşüncelerini ve hislerini de törendeki misafirlerle paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını tamamladıktan sonra, sahneye davet edilen ödül sahiplerine ödüllerini takdim etti, kendileri ile hatıra fotoğrafı çektirdi.