Hayvan sayısındaki azalma ve üretimdeki düşüşlerin et fiyatlarına zammı kaçınılmaz kıldığını belirten Ejder, “13.5 olan kıymanın kilo satış fiyatının 15 TL’ye, kuşbaşı dana etininde 14.TL 500 kr dan 16 TL”ye yükseldiğini 17 TL olan bonfilenin kilo satış fiyatının 18 TL’ye yükseldi. Koyun etinin kilo satış fiyatı da 11 liradan 13 liraya çıktı. Yine aynı şekilde kuzu eti de kilosu 14 liradan satışa sunulacak.” Dedi.
HAYVANCILIKTA SORUN
Hayvancılığın önemli sorunları olduğunu belirten Ejder, “Ne ülkemiz için, ne sektörümüz için, ne bölgemiz ve ne de bölge için insanımız için kaybedecek zamanımız kalmamıştır. Hep beraber bir şeyler yapma zamanı gelmiştir. Doğu Anadolu Bölgesi, dünyanın en güzel hayvancılık bölgelerini başında geliyor. Başta Dünya Bankası olmak üzere bütün uluslararası raporlar ve projeksiyonlar, Türkiye'nin hayvancılıkta net ihracatçı konumunda olabileceği, en güçlü ürünün küçükbaş hayvan olduğunu ortaya koyuyor. Herkes çok iyi bilmelidir ki Türkiye, et ve süt sektörlerinde fırsatlar ülkesidir, özelikle de küçükbaş canlı hayvan ihracatlarında ciddi rekabet fırsatları söz konusudur. Zira Türkiye'nin etrafı net tarım ithalatçısı, net küçükbaş hayvan ithalatçısı ülkelerle çevrilidir. Türkiye'de, Avustralya, Yeni Zelanda ve Hollanda'da olduğu gibi hayvancılık sektörünün önemli bir lokomotif olarak değerlendirilebilir" dedi.
HAYVANCILIK KONUSUNDA CİDDİ ÇÖZÜMLER ÜRETİLMELİ
Tarım sektörünün bugün dünyada enerji sorununun çözüm kaynağı olarak sorgulandığını belirten Ejder, “Artan dünya nüfusu ve refahın yükselmesi, topraktan çıkan ürünleri, bile cep telefonun ya da bilgisayar ve otomobil kadar önemli ve stratejik hale gelmiştir. Tarım ve hayvancılık ürünleri, en önemli finansman ve yatırım enstürmanları haline gelmeye başlamıştır. Buna bir de küresel ısınma ve onun getireceği yeni koşullar da eklenince tarım ve hayvancılık ürünlerinin stratejik önemi çok daha ağırlıklı hale gelecektir. Dünyanın yakın bir döneminde tarımın da daha açık bir pazara dönüşeceğini bilerek, verimlilik ile dünya fiyatlarıyla üretim yapmanın çok değerli hale geleceğini bilerek, tarımda sınırların kalkacağı yeni bir düzenin geldiğini görerek önlemler almak durumundayız. Ahlarla, vahlarla daha fazla zaman kaybedeceğimize, yeni koşullara nasıl uyum göstereceğimiz ve potansiyelimize nasıl fırsatlara dönüştüreceğimize bakmalıyız. Yeni şartlarda, hangi bölgede başta yem bitkileri olmak üzere hangi ürünlere ağırlık verileceğini, yeni şartlarda nasıl hayvancılık yapılacağına karar vermeliyiz."dedi.