Erzurum’un yetiştirdiği şeyh, alim ve din adamları, Anadolu’nun dört bir yanında hem kaleleri, hem de gönülleri fethetti. Hakkında yazılı pek kayıt bulunmasa da, Erzurumlu Şeyh olarak tanınan Şeyh Erzurumi, çok sayıda Allah dostu gibi hidayet yolunun eşsiz tercümanları arasındaki yerini almayı başardı. Erzurum’da yaylağı bulunan ve Narman’daki Sami Kale’nin kurucuları arasında göz çarpan Samagar Noyan’ın oğlu Arap zamanında Abdalların temsilcisi olarak adlandırılan Şeyhi Erzurumi, irşad vazifesiyle Erzurum’dan ayrılarak Sivas’ın yolunu tuttu.
KUTBU CİHAN
Sivaslılar tarafından ‘Dünyanın Kutbu’ ve ‘Adem’in Sırrı’ gibi isimlerle anılan Şeyhi Erzurumi’den, Mevlana ailesinden Ulu Arif Çelebi’nin yazılı eserlerinde bahsedilirken, İslam düşünürü Hoca Ahmet Eflaki’nin de, ‘Ariflerin Menkıbeleri’ isimli eserinde Erzurumi’ye yer verdiği öğrenildi. Erzurum’dan Sivas’a göç ettikten kısa bir süre sonra sahip olduğu ilim zenginliğiyle gönüllerde taht kuran Şeyhi Erzurumi’nin medresesi, Allah yolunda yürüyen yüzlerce talebenin nasiplendiği bir kapı olurken, kaynaklarda, çeşitli devlet adamlarının da, kendisinden nasihat almak için Sivas’ı mesken tuttukları kaydediliyor.
ŞEYHİ ERZURUMİ’NİN TÜRBESİ, ERZURUM YOLU ÜZERİNDE…
Ünü Sivas’ta kalmayıp, Amasya ve Tokat’ı da aşan Erzurumlu Şeyh, ilme susayanların koştuğu bir pınar haline gelirken, vefatı ise Sivas ‘tan Amasya’ya, Tokat’tan Erzurum’a varıncaya kadar yedi düveli üzüntüye boğdu. Vefatının ardından Erzurumlu olması nedeniyle Erzurum yolu üzerinde toprağa verilen Şeyhi Erzurumi için, daha sonra bir türbe inşa edilirken, bu Allah Dostu’nun, bugün bile Sivaslılar tarafından sıklıkla ziyaret edildiği bildirildi. Vefatından sonra; “Külhandaki Ateşçi Şeyhi Erzurumi’nin dumanı tütmez oldu” diyerek, günlerce gözyaşı döken Sivas ahalisinin yeni nesilleri, hep onun hikmetleri, nasihatleri ve adabıyla yetişti.
Erzurum’un, tarihi süreç içerisinde bağrından hep manevi mimarlar çıkardığını vurgulayan tarihçiler, “İslam’ın güç ve kuvvet kazanmasında, Erzurumlu Allah dostları, alimler ve din adamları büyük rol oynamışlardır. Bugün bile adını bilmediğimiz belki onlarca Erzurumlu Allah dostu, güzel Anadolu’nun dört bir yanında ruhaniyetleriyle bizimle birlikte olmaya devam ediyorlar.” dediler.