Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şayet medya organlarımız kadın programları adına mahremiyeti ve ailevi değerleri hiçe sayıyorsa orada çok büyük bir sorun var demektir. Bu konuda medya organlarını özellikle ikaz ediyorum, uyarıyorum. Buna dikkat etmeleri gerekiyor” dedi.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 7. Aile Şurası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aileyi yaşatmadan devleti ve milletin yaşatılamayacağını söyleyerek, “Birey sosyal hayatın kodlarıyla, büyüklerimizin deyimiyle adabı muaşeret kuralları ile ilk kez ailede tanışır. Din, inanç, ahlak, edep, saygı, sevgi önce ailede öğretilir ve öğrenilir. Suç ve kötü alışkanlıklarla mücadelede ilk siper yine ailedir” diye konuştu.
Aileyi dışlayan her adımın, aileyi önemsizleştiren her politikanın, aile bağlarının zayıflamasına sebep olan her davranışın aynı zamanda milli ve manevi değerlere vurulmuş ağır bir darbe olduğunu söyleyen Erdoğan, “Geçimsizlik ve boşanma oranlarında yaşanan artışlar, aile büyüklerinin sağladığı koruma kalkanının ve ağırlığın kaybolmasının bir sonucudur. Şahit olduğumuz ikinci önemli kırılma ise teknoloji devrimi ile yaşandı. İnternetin ve modern iletişim araçlarının yaygınlaşması ile beraber beşeri ve sosyal hayatımızda ciddi değişiklikler ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
Yeni dönemin en büyük mağdurunun aile kurumu olduğunun altını çizen Erdoğan, “Sosyal medyanın yaygınlaşması ile beraber aile değerlerimizde çok ciddi erozyonlar yaşanıyor. Mahremiyet algımız yozlaşırken maalesef mahrem alan kavramı gün geçtikçe anlamını yitiriyor. Önceki dönem nasıl geniş aileyi adeta ortadan kaldırmışsak, yeni dönemde çekirdek aileyi yıkıyor. Aile kurumu kültürlerden ve toplumlardan bağımsız olarak tüm dünyada güç kaybetmektedir. Batılı ülkelerde aile kavramının içi boşalırken, anne ve babanın yerini ya tek ebeveynli bir model ya da tek kişilik hayat biçimi alıyor. İnsan fıtratına aykırı sapkın ilişkilerin belli çevreler tarafından kasıtlı şekilde meşrulaştırılmaya çalışması da aile kurumuna yönelik ana tehditler arasındadır. Nikah akdinin değersizleştirildiği, evlilik dışı ilişkilerin normal sayıldığı, boşanmanın teşvik edildiği sancılı süreçle karşı karşıyayız. Sürekli haz peşinde koşan hedonist ve egoist bir insan tipinin yüceltildiği bu gayri ahlaki hayat tarzı maalesef etkisini ülkemizde etkisini her geçen yıl daha fazla gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“ŞİMDİ 7 TORUNUM VAR, RABBİM İNŞALLAH DAHA DA FAZLASINI VERİR”
Güçlü milletlerin güçlü ailelerden oluştuğunu söyleyen Erdoğan, “Yıllarca bu ülkede kısırlaştırma adına her şeyi yaptılar. ‘Doğum kontrolü’ dediler, ‘aile planlaması’ dediler, değişik isimlerle bize nüfuz etmeye çalıştılar. İlginç olan şey şu, atılan bu adımlarla nüfusumuz azaltıldı. Ben bu milletin bir evladı olarak bu gidişi doğru bulmuyorum. Gittiğim her yerde, her nikahta en az 3 çocuk derken bazıları ‘geçim meselesi.’ Bu toplumun kahir ekseriyeti Müslüman, her doğan rızkı ile doğar, rızkı ile gelir. Bunu ben hayatımda yaşadım, 4 çocuğum rızkı ile geldi, hiçbir sıkıntı yaşamadık. Hepsi bereketlendirdi. Şimdi 7 torunum var, Rabbim inşallah daha da fazlasını verir” dedi.
“BU KONUDA MEDYA ORGANLARINI ÖZELLİKLE İKAZ EDİYORUM, UYARIYORUM”
Aile kurumunun güçlendirilmesi konusunda herkese önemli sorumluluklar düştüğünü belirterek medya organlarını uyaran Erdoğan, “Şayet medya organlarımız kadın programları adına mahremiyeti ve ailevi değerleri hiçe sayıyorsa orada çok büyük bir sorun var demektir. Bu konuda medya organlarını özellikle ikaz ediyorum, uyarıyorum. Buna dikkat etmeleri gerekiyor. Bu gelecek nesillerin en önemli sorunu olacak. Reyting kaygısı ile televizyon dizilerinde çarpık ilişkiler özendiriliyorsa, sosyal medyada çarpık ilişkiler özendiriliyorsa, şiddet özendiriliyorsa devletin attığı adımlar akim kalmaya mahkumdur. Çocuklarımıza ilham kaynağı olması gereken sanatçılar ve sporcular başarıları ile değil özel hayatları ile gündeme geliyorsa aile kurumunu korumamız zorlaşacaktır” diye konuştu.