Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ayın başından şu ana kadar yaklaşık 160 teröristi etkisiz hale getirdik. İnlerine giriyoruz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Benim milletimin huzurunu kaçıranların biz de huzuru kaçırmakla kalmaz, açtıkları çukurlara gömeriz. Terör olursa buralara girişimci, yatırımcı gelmez. Bunlar ortadan kalktığı zaman oralardaki teşvik yüksek olduğu için yatırım da oralara gelecektir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 4. Ticaret Müşavirleri Konferansında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret ataşelerini yurt dışındaki misyon şefleri olarak gördüğünü belirterek, “Oralardaki yatırımcıların ülkemize getirilmesi, buradaki yatırımcıların yurt dışına götürülmesindeki misyonunuzun önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“AFRİKA VE LATİF AMERİKA GİBİ BÖLGELERE ÖZEL ÖNEM VERDİK”
Türkiye’nin son 17 yılda her alanda tarihi nitelikte reformlara, rekorlara imza attığını söyleyen Erdoğan, “Kümülatif bir anlayışla hiçbir sektörü dışlamadan ülkemizi topyekun kalkındırmanın çabası içinde olduk. 17 yılda sadece sanayicimizin refahı artmadı, emekçilerimizin, çiftçilerimizin, kamu görevlilerimizin, ticaret erbabımızın da imkanları genişledi. Bu süreçte Türk ekonomisinde ve diplomasisinde ciddi bir paradigma değişikliğine gittik. Afrika ve Latif Amerika gibi daha önce münasebetlerimizin sınırlı kaldığı bölgelere özel önem verdik. Afrika ve Latin Amerika açılım politikalarımız sayesinde hem bazı kamu kurumlarımızdaki o yerleşik kalıpları kırdık hem de toplumumuzdaki bu coğrafyalara karşı önyargıları değiştirdik” şeklinde konuştu.
“HER SEFERİNDE TÜRKİYE’NİN, TÜRK ÜRÜNLERİNİN REKLAMINI YAPTIK”
Büyük küçük ayrımı yapmadan, kimseyi dışlamadan tüm işadamlarının ve firmaların meseleleri ile bizzat ilgilendiklerini belirten Erdoğan, “Yeri geldi tır şoförlerimizin karne sorunlarını gündeme taşıdık, yeri geldi işçilerimizin vize ücretlerine çözüm aradık. Yeri geldi firmalarımızın birikmiş alacaklarının tahsilini sağladık, kimi zaman gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması için uğraştık, kimi zaman serbest ticaret anlaşmaları ile ticaretimizin önündeki engelleri kaldırdık. Her seferinde Türkiye’nin, Türk ürünlerinin reklamını yaptık. Bunun yanında dış politikada ve uluslararası ticarette ülkemize avantajlar sağlayacak yeni kurumsal yapıları da devreye aldık” ifadelerini kullandı.
“ŞU ANA KADAR YAKLAŞIK 160 TERÖRİSTİ ETKİSİZ HALE GETİRDİK”
Savunma sanayindeki yerlilikten bahseden ve bu sayede terörle mücadelede önemli mesafeler kat edildiğini belirten Erdoğan, “Göreve geldiğimizde yüzde 20’si yerli olan savunma sanayine sahiptik, bugün hamdolsun yüzde 68’ine sahip olduğumuz bir savunma sanayine sahip duruma geldik. Eğer bunlar olmasaydı biz terörle böyle mücadele edemezdik. Bu imkanlarımız olduğu için biz terörle dağda, taşta farklı bir şekilde mücadele ediyoruz. Bu ayın başından şu ana kadar yaklaşık 160 teröristi etkisiz hale getirdik. İnlerine giriyoruz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Benim milletimin huzurunu kaçıranların biz de huzurunu kaçırmakla kalmaz, açtıkları çukurlara gömeriz. Türkiye’nin dört bir yanı huzur içinde olmalı ve yatırımcı, girişimci rahatlıkla yatırımını yapabilmeli. Bunları siz pazarlayacaksınız. Terör olursa buralara girişimci, yatırımcı gelmez. Bunlar ortadan kalktığı zaman oralardaki teşvik yüksek olduğu için yatırım da oralara gelecektir” açıklamasında bulundu.
“2019 YILINDA 182 MİLYAR DOLAR, 2023’TE İSE 500 MİLYAR DOLAR İHRACAT RAKAMI HEDEFLİYORUZ”
Türkiye’nin yeni vizyonunun ete kemiğe büründüğü alanın dış ticaret olduğunun altını çizen Erdoğan, “Son 17 yılda ihracat, turizm ve yatırım rakamlarında yaşanan değişimler ülkemizin nereden nereye geldiğini gösteriyor. 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatımız 2018 senesinde 168 milyar dolara yükseldi. Yine aynı dönemde Türkiye yıllık ortalama yüzde 5,6 gibi ciddi bir büyüme oranı yakaladı. Ağustos ayındaki spekülasyonlara rağmen geçen seneyi yüzde 2,6 gibi önemli bir büyüme oranı ile kapattık. 2002 sonrasında GSYH yaklaşık 3 katlık bir büyüme kaydetti. Sıkıntılara rağmen 2018 yılında ülkemize gelen doğrudan yatırımlar yüzde 12,5 artarak 13 milyar dolara ulaştı. 2003’ten günümüze baktığımızda bu rakam 210 milyar doları aştı. Yurt dışındaki yatırımları ise 38 milyar dolar seviyesinin üzerine çıktı. 2018 yılında ihracatımızda 2017 yılına göre yüzde 7 oranında artış oldu. Dış ticaret açığımız yüzde 29 düştü ve ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 75’in üzerine çıktı. 2019 yılının ilk 3 ayında ihracatımız yüzde 3,3 artış göstermiş, ithalatımız ise yüzde 21,5 oranında azalmıştır.
Son 12 aylık ihracatımız yüzde 5,5 artış ile 169,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Seçim atmosferine rağmen bu dönemde tarihimizin en yüksek ilk çeyrek ihracatına imza atık. 2019 yılında 182 milyar dolar, 2023’de ise 500 milyar dolarlık bir ihracat rakamı hedefliyoruz. Türkiye 2018 yılında 168 milyar dolarlık mal ihracatına ilave olarak 48,5 milyar dolarlık hizmet ihracatı da yaparak önemli bir başarı yakalamıştır. Bu rakam 2002 yılında 14 milyar dolar seviyesindeydi. Bu iki rakam arasındaki fark bize Türk ekonomisinde özellikle de ihracat kalemlerinde yaşanan bir değişimin de de ipuçlarını veriyor” dedi.
“TÜRK DİZİLERİ 156 ÜLKEDE 500 MİLYON KİŞİ TARAFINDAN TAKİP EDİLİYOR”
Dünyanın dört bir köşesine sadece ürünlerin satılmadığını, aynı zamanda müteahhitlik hizmetlerinin, dizilerin, sinema filmlerinin, sağlık hizmetlerinin ve kültürün de ihraç edildiğini söyleyen Erdoğan, “Öyle ki bugün 350 milyon dolarlık ihracat hacmi ile dizi film ihracatında Amerika’nın ardından ikinci sıraya yerleşmiş bulunuyoruz. Türk dizileri 156 ülkede 500 milyon kişi tarafından yakından ve büyük bir ilgi ile takip ediliyor. Müteahhitlik hizmetlerinde dünya ikincisiyiz. Dünyadaki ilk 250 inşaat şirketi içinde 46 Türk inşaat firmamız bulunuyor” diye konuştu.
“2019 YILINDA 50 MİLYON TURİST RAKAMINA ULAŞACAĞIMIZA İNANIYORUM”
Turizm sektörünün son 17 yılda başarı hikayesi yazan başka bir sektör olduğunu belirten Erdoğan, “2002 yılında 13,2 milyon olan turist sayısını 2018 yılında 46 milyona, turizm gelirlerimizi ise 12,4 milyar dolardan 30 milyar dolar civarına taşıdık. Artık bizim için bacasız sanayi konumuna turizm girmiş vaziyette. 2019 yılına turizmde çok farklı bir ivme ile başlamış bulunuyoruz. İlk 2 ayda yabancı turist sayımızda yüzde 7,4’lük bir artış oldu. Yaz ayları geldiğinde bu sayı artacak. Bu bir taraftan işsizliği de ayağı çekecek. 2019 yılında 50 milyon turist rakamına ulaşacağımıza inanıyorum. Ziyaretçi sayısı ile birlikte turizm gelirlerimizi de, turizm alanlarımızı da çeşitlendiriyoruz. Bilhassa kültür, kongre, sağlık, termal ve kamp turizmi gibi katma değeri daha yüksek alanlara yöneliyoruz. Bizim bir özelliğimiz var, biz dört mevsim turizme açık bir ülke haline geldik. Bizim kışımız da turizme açık, sağlıkta böyle bir yapıya kavuştuk. Bakıyorsunuz senenin ortasında artık batının futbol takımları buraya kampa geliyorlar. Geçmişte böyle şeyler yoktu ama şimdi bu var. Burada kampını yapıyor, ikinci sezona ülkesine dönüyor. Bunların hepsi bizim için bir kazanım olduğu kadar aynı zamanda tanıtım. Sağlık turizmi alanında 2018 yılında yaklaşık 550 bin uluslararası hasta ülkemize tedavi amacıyla geldi. Şehir hastanelerimizin devreye girmesiyle birlikte bu sayıyı daha da yukarılara taşıyacağız. Böylece ülkemizi sadece yaz aylarında değil, yılın 365 gününde turizm geliri elde eden bir konuma getireceğiz” şeklinde konuştu.
“ÜLKEMİZİ CARİ FAZLA VEREN BİR EKONOMİYE DÖNÜŞTÜRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
“Siz ticaret müşavirlerimiz bir akıncı ruhu ile çalışarak Türk ürünlerinin yeni pazarlarla, yeni müşterilerle buluşmasını sağladınız” ifadelerini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye olarak 2023 hedeflerimize ulaşmamız için önümüzde 4 yıllık kesintisiz icraat dönemi var. Bu dönemi en verimli şekilde değerlendirmek zorundayız. Ülkemizi cari fazla veren bir ekonomiye dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bunu yapar mıyız, evet yaparız. 2017 yılında yüzde 5,6 olan cari açığımızın milli gelire oranını 2021 yılına geldiğimizde yüzde 2,6’ya kadar düşürmeyi planlıyoruz. Büyümemizi 2021 yılına geldiğimizde yeniden yüzde 5’in üzerine çıkartmakta kararlıyız. Terör örgütlerini destekleyenler dışında kapılarınız büyük küçük demeden tüm iş adamlarımıza açık olmalıdır. Görev yaptığınız yerlerdeki ticaret erbabımızın hepsi ihtiyacı olduğunda, ticari sıkıntılarına çözüm aradığında size ulaşabilmelidir. Sizlerden firmalarımız arasında asla ayrım yapmamanızı, ülkemiz aleyhinde çalışanlar dışında hepsine sahip çıkmanızı özellikle rica ediyorum.”