Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Sıfır Atık Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, “Atıkları enerjiye ve komposta dönüştüren entegre tesisler tüm şehirlerimizde olmalıdır. Bireysel katılım, üretim ve tüketimde seçicilik bu işin dönüm noktasını oluşturuyor. Kullan at kültürünü bir tarafa bırakarak değişimi başlatmamız gerekiyor. Bunun da ilk aşaması bireysel tutumlarımız. Sistemler kurabilirsiniz fakat davranışları değiştiremezseniz sistem işlemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Sıfır Atık Zirvesi’ne katıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen zirve, Ekim 2017’de başlayan Sıfır Atık Projesi'ne farklı sektörlerden temsilcilerin katılımı ile gerçekleştirildi. Zirve kapsamında atık yönetiminin çevresel, sosyal ve etik boyutunun yanı sıra döngüsel ekonomiye katkısı tartışıldı. Zirvede ayrıca iyi uygulama örnekleri paylaşıldı.
EMİNE ERDOĞAN’IN KONUŞMASI
Zirvede konuşan Emine Erdoğan, Ekim 2017’de başlatılan projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının gayretli çabalarıyla güzel bir aşamaya geldiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve bakanlık binalarında başlatılan çalışmaların dalga dalga tüm ülkeye yayıldığına dikkat çeken Erdoğan, “Sevinerek ifade etmeliyim ki uzun süredir Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne çöp kamyonu girmiyor. Personelimizi eğittik, sistemimizi kurduk, tüm atıklar kaynağında ayrıştırılarak azami geri dönüşüm sağlanıyor. Bahçe peyzajlarımızda organik atıklardan elde edilen kompost gübre kullanıyorum. İnanıyorum ki bu sistem yakın bir gelecekte tüm kamu binalarında uygulanır hale gelecektir. Proje çerçevesinde 1 yıl boyunca toplumun tüm kesimlerinden çok güzel destekler aldık. Sanayicilerimiz, iş adamlarımız, üniversitelerimiz kendi kurumlarında örnek sistemler kurdular. Şimdi iş büyük ölçüde belediyelerimizde. Vatandaşlarımızın evlerinde ayrıştırdıkları atıkları belediyelerimizin aynı mantıkla toplayıp dönüştürmesi gerekiyor. Belediyelerin vahşi depolamayı terk edip, depolama veya yakma yerine geri kazanıma odaklanması lazım. Atıkları enerjiye ve komposta dönüştüren entegre tesisler tüm şehirlerimizde olmalıdır. Bireysel katılım, üretim ve tüketimde seçicilik bu işin dönüm noktasını oluşturuyor. Kullan at kültürünü bir tarafa bırakarak değişimi başlatmamız gerekiyor. Bunun da ilk aşaması bireysel tutumlarımız. Sistemler kurabilirsiniz fakat davranışları değiştiremezseniz sistem işlemez” ifadelerini kullandı.
KURUM’UN DEĞERLENDİRMESİ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise, belediyelerin 2019 yılı sonuna kadar ikili toplama sistemine geçeceklerine ve atıkları ayrı toplamak için hizmet vereceklerine dikkat çekti. Sıfır atık uygulamasını her anlamda güçlendirmek için önemli çevresel sorunları oluşturan plastik poşetler konusunda da çalışmalar başlattıklarını hatırlatan Kurum, “1 Ocak 2019 tarihi itibariyle plastik poşetleri ücretli hale getiriyor ve plastik poşet kullanımını azaltmayı hedefliyoruz. Şu an için kişi başı 440 adet olan ve 100 senede toprağa karışabilen plastik poşet kullanımını 2019 yılı sonu itibariyle 90 adete, 2025 yılı sonu itibariyle de 40 adete düşüreceğiz ve yıllık poşet kullanımımızı süreç içerisinde çok daha fazla azaltacağız. Diğer bir çalışmamızda içecek ambalajlarında depozito uygulamasıdır. Buna ilişkin de yönetmeliklerimizi hazırlıyoruz. Bunları başardığımızda 2023 yılında evsel atık geri kazanım oranını yüzde 35’e çıkaracağız. 2030 yılında ise bu atık oranını yüzde 60’a çıkartarak ilk 5 arasına girme hedefiyle çalışıyoruz. Tüm bu çalışmaları yaptığımızda ne kazanacağız. 2023 yılında yüzde 35 geri kazanım oranıyla 100 bin kişilik doğrudan istihdam sağlayacağız. 20 milyar TL ekonomiye kazanç sağlayacağız. İstanbul’un bir yıllık su ve elektrik ihtiyacına eşdeğer tasarruf yapabileceğiz. 10 hektarlık orman alanı, bu yaklaşık 2 Belgrat ormanı ediyor, her sene kesilmekten kurtaracağız. Cari açığın yüzde 8 oranında azaltılmasın sağlayacak bu proje büyük önem arz ediyor. Sıfır Atık hareketinin dalga dalga tüm ülkemize yayılarak güçlü ekonomi, yeşil bir doğa hedefimize katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum” açıklamasını yaptı.
Zirvede gerçekleştirilen ödül töreninde sıfır atık duyarlılıkları nedeniyle Sürdürülebilirlik Politikaları ve Sıfır Atık Projesine Destek Ödülü Türk Hava Yollarına, Sıfır Atık-İyi Gelecek Ödülü Boğaziçi Üniversitesine, Sıfır Atık Sosyal Sorumluluk Ödülü TEMA Vakfına, Sıfır Atık Üretim Ödülü Sütaş’a, Sıfır Atık Yenilikçilik Ödülü İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSBAK’a, Sıfır Atık Medya Ödülü ise TRT’ye verildi.
Zirvenin öğleden sonraki oturumlarında “Sıfır Atık İyi Uygulama Örnekleri”, “Sıfır Atık Uygulamalarının Sektöre Yansımaları” ve “Sıfır Atık Yönetiminin Sosyal Boyutu” başlıklı paneller gerçekleştirildi. Ödül töreninde ayrıca BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, Emine Erdoğan’a çevre duyarlılığı projeleri nedeniyle 17 Ekim Dünya Gıda Günü vesilesiyle FAO’nun ‘Sıfır Atık, Sıfır Açlık’ temalı ödülünü takdim etti.
Zirve kamu, yerel yönetimler, özel sektör, yabancı misyon, sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.