Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen Dörtlü Suriye Zirvesi sonrasında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye ihtilafının küresel bir sorun haline dönüşmesinin en önemli sebebi, uluslararası toplumun meseleyi yeterince sahiplenmemesidir. Hedefimiz Suriye’deki akan kanın bir an önce durdurulmasıdır. Suriye'nin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğine bağlılığımızı ve sadece askeri yönetmelerle çözüm bulunamayacağını teyit ettik. Anayasa komitesinin kuruluşu sürecinin en kısa sürede şartları gözeterek yıl sonu itibariyle tamamlanması çağrısında bulunduk. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni emrivakilerin dayatılmasını asla kabul etmeyeceğiz" dedi.
Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi saat 16.20 sıralarında başladı. Vahdettin Köşkü'nde gerçekleşen zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel katıldı. Liderler zirve öncesinde köşkü gezerek aile fotoğrafı çektirdi. Yaklaşık 3 saat süren zirvenin ardından liderler ortak basın toplantısı düzenledi.
Zirve sonrasında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu önemli toplantı vesilesiyle dostlarımızı İstanbul'da ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Suriye konusunda istişarelerde bulunmak üzere davetimize icabet eden Putin, Macron ve Merkel'e şahsım ve milletimi adına şükranlarımı sunuyorum. Toplantımızın ve aldığımız kararların Suriyeli kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu süreçten önceliklerimiz sahada ateşkesin sağlanması ve hakim kılınmasıyla akan kanın bir an önce durdurulmasını hedefliyoruz. Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda siyasi çözüme ulaşılmasını ve ülkede istikrarın sağlanması konusunu konuştuk. Öncelikle şu gerçeğin altını çizmekte fayda görüyoruz. Suriye'nin küresel bir sorun haline dönüşmesinin sebebi uluslararası toplumun meseleyi yeterince sahiplenmemesidir. Maalesef Suriye krizinden kaynaklanan sıkıntıları komşu ülkeler ve Suriyeliler çekti. Birçok ülke durumu krizin etkileri kendi sınırlarına ulaşınca idrak etti. İnsani, siyasi ve diplomatik olarak inisiyatif alınmazsa Suriye'deki trajedi daha da kötüye gidecektir. Astana formatında yürütülen işbirliği uluslararası topluma örnek oldu. Fransa ve Almanya'nın katılımıyla Astana'daki sinerjiyi daha ileriyle taşıyabileceğimizi gördük" ifadelerini kullandı.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Gerçekten verimli ve samimi istişareler yaptık. Suriye'nin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğine bağlılığımızı ve sadece askeri yönetmelerle çözüm bulunamayacağını teyit ettik. Muhtıraya riayet edilmesi İdlip'teki ateşkesin korunması ve insani krize önemine işaret ettik. Anayasa komitesinin kuruluşu sürecinin en kısa sürede şartları gözeterek yıl sonu itibariyle tamamlanması çağrısında bulunduk. Suriye kaynaklı terör tehdidi toplantıda ele aldık. Bu hususta gerek 4 ülke arasında gerekse uluslararası toplum işbirliğinin artırılmasını kararlaştırdık. Türkiye 911 kilometre sınırları nedeniyle Suriye'deki terör örgütlerinden en fazla zarar gördü. Bugüne kadar DEAŞ ve PYD tarafından gerçekleştirilen saldırılarda vatandaşlarımızı şehit verdik. Terör örgütlerini kaynağında bertaraf etmek için harekatlar gerçekleştirdik. 7500 DEAŞ'lı ve PYD'li teröristi etkisiz hale getirdik. Bugün ülkemizin güvenli hale getirdiği Afrin, Cerablus'ta huzur, emniyet ve barış var. Hatta 260 bin üzerinde Suriyeli geri döndü, bu sayının artacağına inanıyoruz. Türkiye sınırlarında ya da Suriye'nin herhangi bir bölgesinde terör gruplarına müsamaha göstermeyecektir. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni emrivakilerin dayatılmasını da asla kabul etmeyeceğiz. Fırat'ın batısında olduğu gibi doğusunda da tehditleri kaynağında bertaraf edeceğiz. Suriye'nin insani boyutunu konuştuk. Suriye halkına insani yardımın yürütülmesi konusunda mutabık kaldık. Geri dönüş süreceğinin uluslararası hukuka uygun olarak gönüllülük esasına göre güvenli bir şekilde eş güdüm halinde yürütülmesi hususunda fikir birliğine vardık. 3.5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz. 33 milyar dolar Türkiye'nin fedakarlığını gösteriyoruz. Yük paylaşımı hususunda AB verdiği taahhütlerin yerine getirilmesini hatırlatmak isterim. Suriye halkının ihtiyaçları için destek çağrısında bulunuyorum."
"Suriye'de yaşanan dramın en acı sembolü sahile vuran çocuklardır. Herkes bu trajediyi sonlandırmak için mücadele etmeli" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada önemli mesajlar verdik. Zirve katılımcıları olarak sahadaki durumun iyileştirilmesinin siyasi süreçte ilerleme çabalarını artıracağımıza inanıyorum. Diğer ülkeleri destek vermeye çağırıyorum. Türkiye olarak soruna çözüm bulma çabalarımızı Astana ve bugünkü platformda sürdüreceğiz. Bu kararlılığımız Astana sürecinin üyesi konumundaki İran'ı da ilgilendiriyor. Bu görüşmelerden İran'ı da bilgilendireceğiz haberdar edeceğiz bu sürecin olumlu olmasını için devamlılığını gerek görüyoruz. Suriyeli kardeşlerimize karşı boynumuzun borcudur" şeklinde konuştu.