Hükümetin hazırladığı ve bölgesel anlamdaki teşviklere yeni bir soluk getirecek olan uygulamaya, ETSO (Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası) Başkanı Lütfü Yücelik destek verdi. Yücelik, yıllardan beridir savundukları ve teşviklerde mutlak suretle bölgesel farklılıkların getirilmesi yönündeki tezlerinin kabul edilmesine sevindiklerini söyledi.
TÜRKİYE DÖRT BÖLGEDE TEŞVİKLENDİRİLECEK
Türkiye, teşvikte gelişmişlik düzeyine göre dört bölgeye ayrılacak. Bu çerçevede, Marmara ve Ege birinci bölgede, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ise dördüncü bölgede yer alacak. Bu dört bölgedeki teşvik araçları, bölgenin gelişmişlik düzeyine ve sektörlere göre farklılaşacak. Bu kapsamda her bölgeye bedelsiz arazi tahsisi teşviki verilmeyecek. Teşvik araçlarının oranları da bölgelere göre değişecek. En yüksek teşviki Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun bulunduğu dördüncü bölge, en az teşviki ise Marmara ve Ege'nin bulunduğu birinci bölge alacak.
GENEL BİR TEŞVİK SİSTEMİ YOK
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, konuyla ilgili mevcut teşvik sisteminin bir yıl daha uygulanacağını belirterek, ayrıca Bakanlar Kurulunda yapılacak sunumdan sonra Türkiye'yi değişik bölgelere ayırarak, o bölgelere sektörel teşvikler vereceklerini söylemişti. Yeni düzenlemenin genel bir teşvik sistemi olmayacağını ifade eden Ekren, şunları kaydetmişti: “Artık bölgesel ve sektörel teşvik sistemi olacak. Türkiye'nin hangi bölgelerinde, hangi sektörlere ne kadar teşvik verileceğine ilişkin çalışmaların tümü tamamlandı. Hangi bölgede, hangi sektöre teşvik verilmeli. O bölgede, o ilde istihdamda, üretimde, ihracatta, katma değer daha hızlı artar, buna odaklanıyoruz. Genel bir teşvik sistemi yapmıyoruz artık. Bölgesel, sektörel teşvik sistemi olacak.
YÜCELİK: TEŞVİK CAZİBELİ OLMALI
Yıllardan beridir çıkarılan teşvik kanunlarında bölgesel farkların dikkate alınmadığını ve bir takım kaygılardan dolayı teşviklerin ülke geneline yayıldığını hatırlatan ETSO Başkanı Lütfü Yücelik, “ Ekonomik ve sosyal anlamda getirilen teşvikler hemen hemen ülkenin tamamına yaygınlaştırılınca, Doğulu girişimci kaderi ile baş başa bırakılmış oluyor. Yatırımlar ve istihdam birçok anlamda daha cazip olan batı illerine kayıyor. Buna çare bulmak lazım. Hükümetin son düzenlemesi bu anlamda ciddiye alınmalı ve mutlak suretle bölgesel ayrımlar yapılmalıdır.” dedi.
“REKABET ORTAMI SAĞLANMALI”
Kalkınma kavramının doğu ve güneydoğu açısından yeniden tanımlanmasında fayda olduğunu söyleyen Yücelik, “ İşte bu noktada özellikle bölgedeki ağır kış şartları, ekonomik, sosyal ve kültürel sebepler nedeniyle; bölge girişimcisi teşvik olmazsa batıdaki üreticilerle rekabet etmesi mümkün değildir. Devletin anayasal görevi de bölgeler arası farkları gidermektir. Eğer siz Düzce ile Erzurum’a aynı teşviki verirseniz, bunun adı teşvik olmaz. Bize göre; kişi başına düşen geliri alt seviyelerde olan iller gibi kalın çizgilerle çizilmiş bir teşvik yasası değil, illerin gelişmişlik düzeylerine göre kademeli bir geçişi öngören, ayrıca kapsama giren illerin yöresel özellikleri ve altyapıları da dikkate alınarak sektörel bazda uygulamaya imkan verecek bir teşvik düzenlemeleri olmalıdır. Olağanüstü hal bölgesinde ve kalkınmada öncelikli yörelerde istihdam yaratılması ve yatırımların teşvik edilmesiyle ilgili daha önce uygulanan 4325 sayılı kanundan mutlak suretle faydalanılması gerektiği inancındayız. Bu kanunun içeriği ve kapsamı bölgemiz açısından yatırımcıya destek olmuştur. Zamanında uygulanan 4325 sayılı kanun bölgeye ciddi faydalar getirmiştir. ” şeklinde konuştu