Fırat Üniversitesi (FÜ) Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Eriş, Sivrice ilçesinde bulunan Hazar Gölü’nde yapılacak çalışmayla Elazığ’ın deprem geçmişinin öğrenilebileceğini ifade etti. Eriş ekibiyle birlikte hazırladıkları projenin TÜBİTAK tarafından onaylanması halinde çalışmalara en yakın zamanda başlayacaklarını söyledi.
Elazığ olası bir depreme hazır mı, değil mi tartışmaları sürerken, büyük bir depremin ne zaman olacağı ve hangi bölgeleri etkileyeceği de konuşulmaya başlandı. Doç. Dr. Kadir Eriş, Elazığ’ın deprem geçmişi nedir, Doğu Anadolu fay hattı üzerinde bulunan Elazığ’da büyük ölçekli bir deprem olma riski var mı, son dönemlerde meydana gelen küçük ölçekli depremler fay hattını nasıl etkiliyor, sorularının yanıtlarını Sivrice ilçesinde bulunan Hazar Gölü’nde yapılacak araştırmalarla ortaya çıkaracaklarını açıkladı. Türkiye’de ilk kez Marmara Denizi’nde uygulanan sistemin ikincisinin Hazar Gölü’ne kurulacağını belirten Eriş, suyun derinliklerinde bulunan fay hatları üzerine kurulan sistem sayesinde fay hattının geçmişi, şu anki konumu ve geleceğiyle ilgili veriler elde edilebileceğini kaydetti. Dünyada sadece Fransa ve İtalya’da bulunan cihazlarla yapılan çalışmanın ilk kez Fransızlar tarafından Marmara Denizi’nde uygulanmaya başlandığını belirten FÜ Jeoloji Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Kadir Eriş ve ekibi tarafından Hazar Gölü’nde uzun yıllardır yapılan çalışmalar meyvelerini verdi ve hazırlanan projenin Eylül ayında TÜBİTAK’a sunulacağı bildirildi. TÜBİTAK’ın onay vermesi halinde İtalyanlar Hazar Gölü’ne sistemi kuracak ve Elazığ’ın deprem haritası ortaya çıkacak.
FÜ Jeoloji Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Kadir Eriş çalışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, projenin onaylanmasıyla birlikte en kısa sürede Hazar Gölü’ne sistemin kurulacağını belirterek, Elazığ’ın deprem geçmişi ve geleceğiyle ilgili merak edilen soruların yanıtlarına ulaşabileceklerini kaydetti. Proje kapsamında Hazar Gölü’ndeki fay hattı üzerine yerleştirilecek sistemle 1,5 yıl boyunca fay hattındaki oynamaları takip edeceklerini ifade eden Eriş, “Elazığ’da büyük bir deprem yaşanıp yaşanmayacağıyla ilgili soruların yanıtını büyük ölçüde bu çalışmanın sonucuna göre değerlendirebiliriz” dedi.
Son dönemlerde Elazığ ve çevresinde yaşanan küçük ölçekli depremlerin fay hattını etkileyip etkilemediği konusunda da görüş belirten Eriş, “Depremin ne zaman olacağını kimse bilemez. Bu konuda bizim de bir öngörümüz yok. Hazar Gölü’nde yapacağımız çalışmalar bize bu konuda ışık tutacak” şeklinde konuştu.
Elazığ’da 2007 yılından bu yana iki büyük deprem meydana geldi. Elazığ’da en son 8 Mart 2010’da merkez üssü Kovancılar ilçesi Okçular köyü olan 6.0 şiddetinde bir deprem meydana gelmiş, depremde 42 kişi hayatını kaybetmiş, 100 kişi de yaralanmıştı.
TATVAN’DA “DEPREM” KONULU FOTOĞRAF SERGİSİ
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bitlis İl Temsilciliği tarafından 17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıldönümü dolayısıyla Tatvan ilçesinde “Deprem” konulu fotoğraf sergisi açıldı.
Tatvan Yaşam Alışveriş Merkezi’nde düzenlenen sergide, Türkiye’de günümüze kadar yaşanan depremlere ait olan yaklaşık 50 civarında deprem fotoğrafı sergilendi. “Deprem” konulu sergi açılışında konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Bitlis İl Temsilcisi Cengiz Şahin, Marmara Depremi’nin 15’inci yılı dolayısıyla resim sergisi açarak, vatandaşları deprem konusunda bilinçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Şahin, “Günümüze kadar Türkiye’de meydana gelen depremlerden oluşan fotoğraf karelerini burada sergiledik. Amacımız, vatandaşları deprem konusunda bilgilendirmek ve deprem öncesi alınabilecek önlemlerle ilgili vatandaşın duyarlı olmasını sağlayabilmektir. Bilindiği gibi 17 Ağustos 1999 yılında Richter ölçeğine göre 7,5 Mw büyüklüğünde Marmara Bölgesi’nde gerçekleşen Gölcük Depremi’nde resmi raporlara göre 17 bin 480 ölüm, 23 bin 781 yaralı, 285 bin 211 konut, 42 bin 902 iş yeri hasar gördü. Doğal afet önlenemez ama doğal afet sonucu olan depremlerin yıkıcı etkisini alınacak olan küçük önlemlerle zarar ve hasarları minimize etmek tamamen elimizde olan mümkündür” dedi.
Serginin 2 gün süreceğini belirten Şahin, “Deprem öldürmez ama tekniğine uygun yapılmayan binalar öldürür. Depremle yaşamaya alışmak, deprem için alınabilecek en büyük önlemdir” dedi.
Tatvan Yaşam Alışveriş Merkezi’nde düzenlenen sergi açılışına Tatvan Kaymakamı Murat Erkan, Tatvan Belediye Başkanı Fettah Aksoy ile kamu kurum amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
İMO’DAN DEPREM SERGİSİ
Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şube Başkanlığı tarafından deprem sergisi açıldı.
Sanat Sokağı’nda açılan deprem sergisinde bir basın açıklaması yapan İMO Van Şube Başkanı Kamuran Turgut, deprem konulu serginin Van dışında, doğunun bir çok ilinde de düzenlendiğini belirterek, amaçlarının deprem gerçeğini ve tehlikesini unutturmamak olduğunu söyledi. 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Gölcük depreminin yıl dönümü nedeniyle İzmit’e gideceklerini ifade eden Turgut, 1999 Marmara, 2011 Van depremi ve irili-ufaklı yer hareketleri, depremi toplumsal travma haline getirdiğini dile getirdi. Toplumsal travmayı atlatmak ancak güvenli ve sağlıklı yapı üretimini sağlamakla başarılacağını vurgulayan Turgut, “Deprem ülkemizin bir gerçeğidir. Bu gerçek aynı zamanda kaçak ve sağlıksız yapılaşmaya ve mühendislik hizmeti almadan gerçekleştirilen yapı üretimi sorununa işaret etmektedir. Van depremi, Marmara depreminden yeterince ders alınmadığını açığa çıkarttı. Korkarız ki Van depreminden alınmayan dersler de bir başka depremde karşımıza çıkacaktır” dedi.
Son yüzyılda Anadolu coğrafyasında meydana gelen depremlerde yüz bini aşkın insanın hayatını kaybettiğinin altını çizen Turgut, “İnşaat mühendisliği, her zeminde ve her şart altında güvenli ve sağlıklı yapı üretimini gerçekleştirmenin biricik yoludur. Deprem tehlikesi, yapı üretiminde köklü değişiklikler yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Oysa siyasi iktidarın bu yöndeki değişiklikleri, Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğu gerçeğini göz ardı etmekte, aksine mühendislik mesleğinin önemini azaltmaktadır. Yapı üretim süreci yapılan son değişikliklerle meslek odalarının devre dışı bırakılmasıyla birlikte denetimsizliği ihmal edilmiştir. Meslek odalarını devre dışı bırakmak güvenli yapı üretimini engelleyecek sonuçlar doğurmaktadır” şeklinde konuştu.
Yapılan basın açıklaması deprem konulu serginin gezilmesi ile son buldu.