Doğu Anadolu Bölgesinde, modernleşme sürecine rağmen düğün gelenekleri en canlı biçimde yaşatılıyor. Erzurum yöresinde her düğün öncesinde mutlaka gerçekleştirilen kısır gecesi, Erzincan ilinde de düğünlerin olmazsa olmaz adetlerdi arasında. Düğünden bir gün önce düzenlenen kısır gecesinde damada en ağır şakalar yapılıyor. Gazteci Coşkun Menek Erzurum’da olduğu gibi Erzincan’da da ayakta tutulan bir kısır gecesini habere döktü.
COŞKUN MENEK
ERZİNCAN (İHA) - Erzincan’da bir köy düğününde damat ve arkadaşlarının başına gelmeyen kalmadı. Damat ve sağdıç köy oyunu gereği sandalye oldu, arkadaşları kıyafetlerini çıkartana kadar dayak yedi. Balta ile tıraş edilen damat ve yakın arkadaşlarının ağzına un dolduruldu, yüzleri boyandı.
Erzincan’ın Üzümlü ilçesine bağlı Pişkidağ köyünde köy odası oyunları düğünlerde yaşatılıyor. Düğünden bir gün önce damadın evinde düzenlenen eğlenceye, arkadaşları ve yakınları katılıyor. Erzincan’da uzun yıllardır esnaflık yapan ve yaklaşık 20 yıldır düğünlerde köy oyunları düzenleyen Abdullah Karakaş, damat ve arkadaşlarına adeta Çin işkencesi uyguluyor. İzleyenlerin kahkahaları ve alkışları arasında gece geç saatlere kadar süren eğlencede damat, sağdıç ve arkadaşları oyun süresince seslerini çıkartamıyorlar.
Davul zurna eşliğinde halaylar çekilmesi ve ikramların sunulması ile başlayan eğlenceyi bayanlar ise balkonlardan izliyor. Oyunları düzenleyen Abdullah Karakaş, kadın kılığına girip ortaya çıkıyor ve çeşitli skeçlerle bir yandan damat ve sağdıçla uğraşırken, diğer yandan oyuna arkadaşlarını dahil ediyor. İzleyenlerin kahkahaları arasında damat ve arkadaşları dayaktan kurtulamıyorlar.
BALTA İLE TIRAŞ OLDULAR
Gece geç saatlere kadar süren köy oyununda damat ve en yakın arkadaşları sandalyelere oturtuluyor. Ardından otomobil yıkama fırçası ile yüzleri köpürtülüyor. Oyunda berber kılığına giren Abdullah Karakaş, bu sefer elinde baltasıyla, damat ve arkadaşlarını tıraş ediyor, kafalarını kovaya sokarak yıkıyor. Son olarak oyuna katılanların yüzleri siyah boya ile boyanıyor. Eğlenceler sırasında davetlilerden kimilerinin çoraplarının çıkarılması isteniyor, kimilerinin ise ayakkabı bağlarını çözülmesi. Bu sırada istenileni yapmayanlara dayak atılıyor. Düzenlenen oyunlar arasında en çok ilgi gören ise öğretmen ve öğrenci skeci oluyor. Düğüne başka illerden gelen davetliler seçilerek yapılan oyunda, öğretmen öğrencileri laf oyunları ile kandırarak, ağızlarına un dolduruyor.
Eskiden köy odalarında oynanan oyunları, düğünlere taşıdıklarını ifade eden Abdullah Karakaş, kimseyi kırmadan, gücendirmeden herkesin eğlenmesini sağladıklarını ifade etti. İlk bakışta bol dayaklı oyunlar olarak görülmesine rağmen, oyuna katılanların hiçbirinin şikayet etmediğini de sözlerine ekleyen Karakaş, “Eskiden televizyon olmadığı için köy odalarında farklı oyunlar ve eğlenceler düzenlenirmiş, biz de büyüklerimizden bunu alarak geliştirdik, burada gençleri eğlendirmeye çalışıyoruz. Bu tür eğlencelerin bazı ortamlara faydaları var. Bu tür eğlencelerin olduğu yerde içki ortamı olmuyor, o fırsatı vermiyoruz. Karşıdan çok sert vuruyormuşuz gibi algılanıyor ancak şu ana kadar hiçbir arkadaşımızın kalbini kırmadık, mümkün olduğu kadar bunlara dikkat ediyoruz” diye konuştu.
Karakaş, açıklamasında yaklaşık 20 yıldır devam ettiği bu eğlenceleri uzun yıllar daha sürdürmek istediğinin de altını çizdi.