Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin daha liberal, daha az kısıtlayıcı, daha az detaylı, insan haklarına ve güçler ayrılığına dayanan bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirtti.
İngiltere'nin başkenti Londra'da temaslarda bulunan Başbakan Davutoğlu, Bloomberg ve Bloomberg HT kanallarının ortak yayınında soruları yanıtladı.
Türkiye'nin 2015 yılında ekonomik büyümeyi etkileyen iki seçim yaşadığını belirten Davutoğlu, "Dünya ekonomisinde istikrarsızlık vardı, dünyada ekonomik büyümede bir yavaşlama oldu. 2015 yılı yine de Türkiye için demokrasi adına başarılı oldu. Çünkü iki tane genel seçim yaşadık ve yüzde 85 katılım ve yüzde 97,5 temsil oranıyla ikinci seçimi tamamladık. Partim yüzde 49,5 gibi yüksek bir oyla seçildi. Bu zorlu yıl artık arkamızda kaldı" diye konuştu.
2016'nın, siyasal istikrarın sağlandığı dört yılının ilk yılı olacağını dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Belki yerel seçimler, belediye seçimleri olabilir ama bir genel seçim olmayacak bu da bizim kapsamlı ve çok geniş bir reform gündemini oluşturmamızı sağlayacak. Bir haftalık, bir aylık, üç aylık, altı aylık, bir yıllık, dört yıllık bütün reform takvimlerimiz hazır. Bu da bize hem ekonomik istikrar hem de ekonomik büyüme açısından faydalı olacak. Geçen yıl ekonomik büyüme yüzde 4 oldu, bu yıl yüzde 4,5 bekliyoruz. Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük ekonomik oranıydı Türkiye'ninki. Bu oran, gelişen piyasaların büyüme oranının da en az iki katıydı. Bu ivmenin devam edeceğinden eminim. Bizim için çok iyi bir yıl olacak" ifadelerini kullandı.
DAHA LİBERAL DAHA AZ KISITLAYICI ANAYASA
Başbakan Davutoğlu, ekonomik ve politik istikrar ile anayasa değişikliğine yönelik bir soru üzerine, mevcut anayasanın askeri cunta tarafından 1982 yılında hazırlandığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bizim çok daha liberal, daha az kısıtlayıcı, daha az detaylı, insan haklarına ve güçler ayrılığına dayanan bir anayasaya ihtiyacımız var. Eğer anayasa reformunu gerçekleştirebilirsek bu Türk demokrasisinin en büyük reformu olacak. Bu yüzden ben muhalefet liderleriyle de hükümeti kurduktan hemen sonra görüştüm. Yaklaşımlar olumlu oldu. Bir anayasa komisyonu oluşturuyoruz. Her partinin üç üyeyle temsil edildiği bir komisyon olacak. Aslında bizim için endişe değil bir ümit kaynağı başarabilirsek. Anayasal süreçten bağımsız olarak reform gündemi her şekilde devam edecek. Mevcut ekonomik istikrar ve siyasi istikrar devam edecek."
EKONOMİ
Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Davutoğlu, Türkiye'nin tek başına bir ekonomi olmadığına ve global yapının bir parçası olduğuna dikkati çekerek, ekonomideki oynaklıktan bütün para birimlerinin etkilendiğini söyledi.
Türk lirasındaki değer kaybıyla ilgileneceklerini kaydeden Davutoğlu, "Oynaklık geçen yılın global ekonomisinin kilit kavramıydı. Gelişen piyasaların genel gidişatı içeresinde bu bir negatif ayrışma değil. Bu bizim ekonomik performansımızdan kaynaklı değil, bu global ekonomik türbülansla ilgili" dedi.
Sektörel dönüşüm paketi ve sekiz makro yapısal reformu açıkladıklarını dile getiren Davutoğlu, "Bu reformların uygulanmasından sonra değişecek. Geçen ay, ilk üç ayda yapılması gereken reformları gerçekleştirdik. Bu performansla eminim yeniden kuru dengelemeyi başaracağız" değerlendirmesinde bulundu.
ASGARİ ÜCRETTEKİ ARTIŞ
Davutoğlu, asgari ücrette yüzde 30 artış yapmalarının ardından Türkiye'de bütçeyle ve mali politikayla ilgili endişeler oluştuğunu ancak herkesin Türkiye'nin mali politikasının bundan etkinlenmediğini gördüğünü söyledi.
Artışın enflasyona olumsuz etkisi olmaması için bütün önlemleri alacaklarını aktaran Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:"Tam tersine açığımız şu anda sıfır ve bütçe dengesine ulaşmış vaziyetteyiz. Buna benzer şekilde yüzde 30'luk zam da mutlak bir rakam değil, en azından yüzde 12'lik bir artış zaten olacaktı asgari ücrette. Geriye kalan fark yüzde 17-18 gibi bir artış oluyor. Enflasyona bir etkisi olacak evet ancak biz girişimcileri destekliyoruz. Her çalışanımız için bir teşvik vereceğiz. Böylece Türk firmalarının rekabetçiliği olumsuz olarak etkilenmeyecek. Bu arada diğer alanlarda da bazı tedbirler alacağız. Enflasyonla ilgili gıda fiyatları, ekonomiyi liberalleştirme ve bazı sektörleri yeniden yapılandırma gibi bazı önlemler alacağız. Bu eminim ki asgari ücretin olumsuz etkisine bir denge sağlayacaktır."
Davutoğlu, "Kısa vadede Merkez Bankasının faiz oranlarını artırması gerektiğini düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, "Herkes Merkez Bankasının bağımsızlığından bahsedip bununla ilgili yorumlar yapıyor. Ben de bizim Merkez Bankamızın da diğer Merkez Bankaları gibi bağımsız olduğunu söylüyorum gerekli araçları gerekli zamanlarda kullanma konusunda. Onun haricinde tabii ki Türkiye ekonomisi tutarlı bir şekilde bütün kurumlarıyla işlemektedir. Buna bizim Merkez Bankamız karar verecektir. Göstergelere bağlı olarak gerekli tedbirleri alacaklarından eminim" diye konuştu.
TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ ŞİRKETLERE YENİ TEŞVİKLER VERİYORUZ
Sultanahmet Meydanı'ndan yaşanan terör saldırısının Almanya ile ekonomik ilişkileri etkileyip etkilemeyeceğine yönelik soru üzerine Davutoğlu, gerekli tüm tedbirleri aldıklarını ve turizm sektöründeki şirketlere birtakım yeni teşvikler verdiklerini söyledi.
Terörist saldırılardan bütün ülkelerin endişeli olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Mesela Paris en büyük terörist saldırılardan birine şahit oldu. Paris en büyük turistik bölgelerden biriydi, aynı şekilde İstanbul da önemli bir turistik nokta. Terörizm maalesef Avrupa'da ve her yerde hayatımızın bir gerçeği oldu. Ancak bu kendi başına zaten teröristlerin istediği bir şey, ülkeler arası, toplumlar arası bağları kesmek. Bu yüzden bizim buna aşırı tepki vermekten kaçınmamız lazım. Eminim turistler medeniyetlerin beşiği Türkiye'ye gelmeye devam edecek" diye konuştu.