ERZURUM(GHA) – Çocuklarda başarısızlık, saldırganlık ve içe kapanıklık gibi problemlerin görülmesinde en büyük payın, anne, baba ve yaşanılan aile ortamına ait olduğu bildirildi.
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şükrü Düzgün, çocuklardaki kişilik gelişimi üzerinde ailenin rolünü anlattı. Düzgün, “Bir çocuğun başarılı ve özgüven sahibi olarak yetişmesi de, başarısız, saldırgan ya da içe kapanık yetişmesi de, ailesine ve yaşadığı ortama bağlı.” dedi.
AİLE ORTAMININ ÇOCUK GELİŞİMİNE ETKİSİ
Anne ve babanın, çocuk üzerinde doğumdan önce olduğu gibi, doğumdan sonraki dönemde de, bir takım etkilere neden olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Şükrü Düzgün, bu etkinin niteliğinin, çocuğun başarılı ya da başarısız oluşuna göre değiştiğini kaydetti. Aile ortamında olumlu ve iyi etki altında kalmış olan çocuğun, düzgün kişilikli ve başarılı bir birey olacağını kaydeden Düzgün, “İnsanların, yaşamları boyunca gösterdiği olumsuz ya da kabul edilemez davranışlar, işte bu etkilerin sonucudur. Çocuk iyi bir aile ortamından yoksun kalmışsa, doğru bir biçimde ihtiyaçları karşılanmamışsa, çocuğun sağlıklı bir kişilik geliştirmesini mümkün değildir.” diye konuştu. Küçük yaşlarda maruz kalınan olumlu ya da olumsuz etkilerin, çocuğun tüm yaşamını ilgilendirdiğini anlatan Şükrü Düzgün, bu nedenle çocuk sahibi ailelere çok büyük sorumluluklar düştüğünü dile getirdi.
//DÜZGÜN’DEN ANNE VE BABALARA ALTIN NİTELİĞİNDE TAVSİYELER
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şükrü Düzgün, anne ve babalara altın niteliğinde tavsiyelerde bulunarak, çocuklara karşı nasıl davranılması gerektiğini anlattı. Düzgün, bir çocuğun anne ve babası tarafından her yönüyle tanınmasının şart olduğunu vurgulayarak, “Anne ve baba, çocuğunun zihinsel kapasitesi, bilgi ve beceri düzeyi ile ilgili ne tür ihtiyaçları var, bir kere bunun farkında olmalıdır. Çocuktan beklentiler, onun kapasitesi, ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda ayarlanmalıdır. Çocuğun, arkadaşlarıyla, çevresiyle, öğretmenleriyle olan ilişkileri bilinmeli, yakından takip edilmelidir. Çocuğa koşulsuz bir biçimde ilgi ve sevgi gösterilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Çocukları başarısız olan ailelerin, bu durumun sorumluluğunu tek başına çocuklara yüklememeleri çağrısında bulunan Düzgün, anne ve babanın, gelinen noktada çok büyük bir paya sahip olduklarının unutulmamasını istedi. Düzgün, “Bir çocuğun aile ortamı sağlıklı değilse, anne ve baba arasında başta geçimsizlik olmak üzere çeşitli sorunlar yaşanıyorsa, çocukların ihtiyaçları tam zamanında temin edilmiyorsa, bu durum doğrudan olumsuz etkiler meydana getirecek ve çocuğun kişilik gelişimini sekteye uğratacaktır.” şeklinde konuştu.
Düzgün, “Unutulmamalıdır ki, başarılı ve sağlam karakterli çocukların gelişim çağında, muhakkak düzgün bir aile ortamı vardır.” dedi.