AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu'na bir çağrıda bulunmak istiyorum burada. Günlerdir bize siyasi ahlaktan bahsedenler, bir CHP milletvekilinin irfan, ahlak sahibi bir genç hanımefendiye dönük yaptığı çirkin iftira konusunda sessiz kalıyorlar. Cumhurbaşkanımızın kızı Sayın Sümeyye Erdoğan'a dönük olarak yürütülen bu alçakça kampanya her şeyden önce siyasi ahlaksızlığın en çarpıcı örneğidir" dedi.
"2 MİLYON GÜLEN YÜZ"
Davutoğlu, parti genel merkezinde AK Parti İletişim Merkezi (AKİM) tarafından düzenlenen "2 Milyon Gülen Yüz" Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, tarihin, Mehmetçik kahramanca mücadele ederken bir bakanlık görevinin gereğini dahi yapmaktan kaçanları da yazacağını belirterek, kaçmakla yetinmeyip Mehmetçiğin kanları üzerinden siyaset yapanları da, suistimal edenleri de yazacağını söyledi.
Siyasi ahlaklarını kimsenin sorgulayamayacağını kaydeden Davutoğlu, "Dün bazı MHP sözcüleri bunu 'ahlaksız teklif' olarak ifade ediyor, bazı CHP sözcüleri de. Ahlakın nihai kriteri, ülkesi ve milleti için ne yaptığıdır. İkinci önemli kriteri de Anayasa'nın gereğidir. Bizim bu tekliflerimize 'ahlaksız teklif' diyenler açıkça Anayasa'ya ahlaksızlık ithaf ediyorlar. Çünkü Anayasa böyle söylüyor. Biz bu Anayasayı değiştirmek istiyoruz. Biz bu Anayasa'nın özellikle 12 Eylül'den kalan o bazı otoriter zihniyeti yansıtan maddelerini değiştirmek istiyoruz. Hatta tümüyle değiştirmek istiyoruz. Ama bu Anayasa geçerli oldukça da gereğini yapmak siyasi ahlakın zorunlu bir gereğidir" diye konuştu.
"Bunlardan kaçınıp daha sonra da siyasi ahlak dersi vermeye kalkışmanın kimsenin haddi olmadığını" dile getiren Davutoğlu, "siyasi ahlakın her şeyden önce dürüst olmayı, şeffaf olmayı, ilkeli olmayı ve millet dertte iken deva olmayı" gerektirdiğini vurguladı.
Davutoğlu, millet dertte iken yüzünü başka yöne çevirip "ne haliniz varsa görün" diyen siyasilerin ahlaktan bahsedemeyeceğini belirterek, Anadolu insanının, Rumeli insanının son iki buçuk ayda yaşananları yakından gördüğünü söyledi.
Milletten aldıkları emaneti, iradeyle sonuna kadar koruduklarını ve korumaya da devam edeceklerini ifade eden Davutoğlu, "Yine siyasi ahlak demişken bir hususa da dikkatinizi çekmek istiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'na bir çağrıda bulunmak istiyorum burada. Günlerdir bize siyasi ahlaktan bahsedenler, bir CHP milletvekilinin irfan, ahlak sahibi bir genç hanımefendiye dönük yaptığı çirkin iftira konusunda sessiz kalıyorlar. Cumhurbaşkanımızın kızı Sayın Sümeyye Erdoğan'a dönük olarak yürütülen bu alçakça kampanya her şeyden önce siyasi ahlaksızlığın en çarpıcı örneğidir" ifadesini kullandı.
"BU MİLLETVEKİLİNİN HADDİNİ SİZ BİLDİRİN"
Davutoğlu, Sümeyye Erdoğan'ın sadece Cumhurbaşkanının kızı olmadığını, kendisinin de Sümeyye Erdoğan'ı akademik hayattan tanıdığını, daha genç yaşında ahlakıyla, irfanıyla temayüz ve tebarüz etmiş nurlu bir Türk hanımı olduğunun altını çizerek, ona yapılan hakaretin bütün genç hanımlara yapıldığını söyledi.
Bu duruma kadın hakları savunucularının ve sivil toplum sözcülerinin sessiz kaldığını kaydeden Davutoğlu, "Nasıl bir kara bulut çökmüş ki vicdanların üzerine eğer hakaret, eğer eleştiri dahi yöneltilse bir hanıma, kadın haklarından bahsedilir. Ama böyle ağır bir hakaret yapıldığında sessiz kalır. Sayın Kılıçdaroğlu ile son iki buçuk aydır, son derece nazik, nezaket kuralları içerisinde görüşmeler yaptık. Karşılıklı olarak birbirimizi tanıdık, ailelerimizden bahsettik. Şimdi kendisine sesleniyorum, bu milletvekilinin haddini siz bildirin. İnsanların aileleriyle, siyasilerin aileleri üzerinden bir takım oyunlara kalkışan bu insanların haddini siz bildirin. Ama siz bildirmezseniz biz had bildirmeyi de biliriz" şeklinde konuştu.
"Çoğu zaman devlet adamlığı görevimizin bedellerini çocuklarımız ödüyor" diyen Davutoğlu şöyle konuştu:"Zannedilir ki devlet adamlarının çocukları çok rahat bir hayat sürerler. Bir çoğu normal hayat akışını özleyerek yaşarlar. Biz kendi çocuklarımızdan biliyoruz. Şimdi bu ağır sorumluluğu bir taraftan yürütürken ben Kılıçdaroğlu'nun ailesinden, çocuklarından herhangi birine bir hakaret edilse şuradan zikrediyorum, ilk savunucusu ben olacağım. Çünkü en iyi biz anlarız birbirimizi ve o gün baş başa sohbet ettiğimizde çocuklarımızın devlet görevi yürüten yakınlarından nasıl etkilendiklerini karşılıklı olarak çok güzel samimi bir sohbette dile getirmiştik. Peki bizim için geçerli olan, sayın Cumhurbaşkanımız için ve sayın Sümeyye Erdoğan için geçerli değil mi? Siyasi lider olabiliriz, devlet adamı olabiliriz, rakip siyasi partilerin devlet başkanları olabiliriz ama her şeyden önce hepimiz insanız, hepimiz insanız."
"BİZİM İNANCIMIZDA TECESSÜS HARAMDIR"
Siyasette en alçakca yolun aileleri ve özel hayatı siyasete karıştırmak olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, bütün siyasi parti genel başkanlarına seslenerek, "Gelin hep beraber bir siyasi ahlak dersini birlikte yapalım, birlikte kararlar alalım ve bundan sonra hiçbir suretle devlet adamlarının, siyasi parti liderlerinin ailelerini, özel hayatlarını siyasi rekabetimize alet etmeyelim" dedi.
Davutoğlu, eğer bu konuda samimi bir duruş sergilenirse bunun bütün topluma sirayet edeceğini dile getirerek, "Böylelikle kimse kimsenin özel hayatına karışmayacak. Bizim inancımızda tecessüs (merak) haramdır. Tecessüs için devlet başkanı bile olsa, kimse bir evin odanın penceresinden bakamaz. Şu anda söz konusu olan sayın Sümeyye Erdoğan'ın tek başına bir hakarete maruz kalması değil, Cumhurbaşkanımızın kızının da hakarete maruz kalması değil tek başına. Bunlar da önemli ama önemli olan onurlu Türk hanımlarının hakarete maruz kalmış olması" değerlendirmesinde bulundu.