AHMET GENÇ - ENGİN ASLANKILIÇ(İHA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, herkesin bir kez daha kafasını iki elinin arasına alıp düşünmesi gerektiğini belirterek, "Zaman çok önemli, anlar çok önemli, bunu değerlendirelim. Bunu da birlik kardeşlik içerisinde değerlendirip Türkiye'yi, bu genç nesli geleceğe daha müreffeh bir şekilde taşımanın mücadelesini verelim" dedi.
ÇELİK AĞRI’DAYDI
Öğle saatlerinde tarifeli uçakla Ağrı Havaalanı'na gelen Bakan Faruk Çelik'i; Ağrı Valisi Ali Yerlikaya, Ağrı Belediye Başkanı Hasan Arslan, Ağrı Milletvekilleri Ekrem Çelebi ve M. Kerim Yıldız, kurum amirleri ve partililer karşıladı. Programına Ağrı Valiliğini ziyaret ederek başlayan Çelik, ardından Ağrı Belediyesi ve AK Parti İl Başkanlığına gitti. Ziyaret programının ardından yapımı tamamlan Ağrı SGK İl Müdürlüğü hizmet binasının açılış törenine katılan Çelik, burada davetlilere hitap etti.
BİRLİK OLMALIYIZ
Ağrı'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çelik, "Son 9 yılda Türkiye adeta yeniden inşa ediliyor. Öyle tahmin ediyorum, hepiniz Ağrı'yı izleyerek bu değişimi görüyor ve izliyorsunuz. Maalesef geçmişteki 40-50 yılın; 60'lı, 70'li ve 80'li yılların önemli bölümü ile 90'lı yılları kötü kullandık. Gerektiği gibi bu yılları değerlendiremedik. Eller aya gitti bu yıllarda, biz yaya kaldık. Maalesef ülke iyi yönetilemedi. Ülkede siyasi kavgalar, ülkede koalisyon kavgaları, ülkede sen-ben kavgaları, çatışmaları yaşandı ve birçok dengesizlikler ve birçok adaletsizlikler ne yazık ki bu dönemlerde gerçekleşti. Siyaset kurumu da kaybetti, milletimiz de kaybetti, devletimiz de kaybetti. Bu tespiti yapmak durumundayız. Siyaset açısından bakarsanız 90'lı yıllarda milletvekilleri rozetlerini takıp Ankara'nın caddelerinde gezemiyorlardı, kırmızı plakalı arabalara bakanlar binemiyorlardı, yöneticiler binemiyorlardı. Siyaset kurumunu kendi elimizle tahrip ettik, sen-ben çekişmelerinden dolayı. Peki ülkeye zararı oldu mu bunun? Tabii ki oldu. Yatırım mı olacak? Bursa'ya. Yatırım mı olacak? Kocaeli'ye, İzmir'e, İstanbul'a. Yani 5-10 ile devletin imkanları seferber edildi. Peki Ağrı bizim ilimiz değil mi, Erzurum değil mi, Iğdır, Kars, Şanlıurfa, Gaziantep, Bingöl, bunlar bizim ilimiz değil mi? Kırşehir, Nevşehir, Niğde, say sayabildiğin kadar. Hepsi bizim ecdadımızın. Doğulusuyla, batılısıyla, güneylisiyle, kuzeylisiyle, şehit kanlarıyla sulanmış aziz topraklarımız bunların hepsi. Ama ne yazık ki
yatırımlarda böyle bir dengesizlik yaşanmış ve bu dengesizliklerin neticesinde de göç veren iller ve göç alan iller konumuna gelmişiz" dedi.
GÖÇ SORUNU
Bölgede işsizlik yüzünden yaşanan göçlere de değinen Çelik, "Ben üç dönem Bursa milletvekiliydim ve bu dönemde Şanlıurfa milletvekiliyim. Burada da bulunan değerli dostlarımız var ve birçok Ağrılı kardeşimiz iş için, aş için Bursa'ya gelmiş veya gelişmiş, gelişmekte olan yatırımların yoğunluk kazandığı illere geldiler. Geliş sebepleri gayet açık, aş ve iş. 'İşte bu gidişat doğru değildir' dedik, 'Siyaset kurumunu güçlendirmemiz gerekir' dedik. İtibarlı olması gerekir siyaset kurumunun. Bundan olayı Sayın Başbakanımızın önderliğinde çok ciddi, şerefli, canlı bir çalışma dönemini yaşıyoruz. Dokuz yılı geride bırakıyoruz. Canla başla önemli projelere imza attık. Siz zannetmeyin başbakanlar, bakanlar bir yerlerden gelmiş, uzaydan gelmiş diye görmeyin bizi. Bunu böyle bilmenizi istiyorum. Onun için biz çilenin ne olduğunu biliyoruz, çobanlığın ne olduğunu biliyoruz, yokluğun ne olduğunu biliyoruz. Harçlıksız kalmanın ne olduğunu, harçlığın cepte olmadığını, tablonun ne olduğunu bilerek bu memleketi yönetmeye çalışıyoruz. Onun için milletle bir uyum var, milletle kontaklarımız uyuyor ve sizlere çok teşekkür ediyoruz. Her dönemde yaptığınız gibi bu tabloyu görüp bizlerin şevkini, aşkını daha da artıracak büyük destekler veriyorsunuz" diye konuştu.
"ÜLKEDE İSTİKRAR VAR"
Ülkedeki istikrarın AK Parti'nin oylarına yansıdığını ve en son seçimlerde oyların yüzde 50'ye ulaştığını ifade eden Bakan Çelik, "Türkiye'de işsizlik azalıyor, Türkiye Cumhuriyeti büyüyor, gelişiyor ve kredi notumuz artıyor. İstikrar var, yani hedefleri olan bir ülkeyiz. Biz hedefleri olmayan bir ülke değiliz. 12 gününü planlayamayan bir Türkiye'den 12 yılını planlayan bir Türkiye'ye geldik. Hedeflerimiz var, 2015'te ne yapacağız, 2018'de ne yapacağız, 2023'te ne yapacağız; bunlar bizim için milimetrik
olarak yazılı ve belli. Şunu da milletimize gösterdik, Ağrılıların önüne koyduk. IMF'siz demek ki olunuyormuş, sözü dinlenen ülke olunuyormuş, talimat alan değil, sözü dinlenen bir ülke noktasına demek geliniyormuş. Yardım eden ülke olunuyormuş. El avuç açan ülke değil, semtlere muhtaç olan ülke değil, yardım eden ülke noktasına demek ki gelinebiliyormuş. Düşünmenizi istiyorum ta Uzak Doğu'dan Asya'ya, Orta Doğu'dan Balkanlara, şimdi de Afrikalara uzanan Türkiye Cumhuriyeti'nin eli var, emeği var, alın teri var. Ağrılı kardeşlerimizin Afrika'da şimdi ekmeği var ve Uzak Doğu'daki depremlerde katkısı var.
BU AZİZ MİLLET VE ŞEREFLİ MİLLET, KENDİSİNE YAKIŞANI GERÇEKLEŞTİRİYOR
Bu aziz millet ve şerefli millet, kendisine yakışanı gerçekleştiriyor. Bu yürüyüşümüz tabii ki düşmanlarımızı ürkütüyor, dostlarımızı sevindiriyor. Daha çok almamız gereken mesafe var, daha çok yapmamız gereken iş var ama bu toplantı bunları anlatmaya müsait değil. Kısaca şunu söylemek istiyorum, Türkiye Allah'a şükür içeride istikrar, dışarıda da itibarlı ülke noktasına gelmiştir. Yani duygulanmamak mümkün mü? Mısır'a gidiyorsunuz 10 binler, Libya'ya gidiyorsunuz 10 binler, Tunus'a gidiyorsunuz 10 binler, Balkanlara gidiyorsunuz 10 binler, Lübnan'a gidiyorsunuz 10 binler, 20 binler. Nereye giderseniz gidin Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı sanki Ağrı ilinde, sanki Ağrılılar karşılıyormuş gibi karşılanıyor. Bu bizim büyük millet olduğumuzu gösteriyor. Bu kıymeti bilmek durumundayız, bunu görmezlikten gelemeyiz. Özellikle bu bölgenin de milletvekili olarak da söylüyorum, bunun kıymetini bilmek durumundayız. Bu büyük coğrafyada Türkiye'den beklentileri olan binlerce mazlum var, binlerce mağdur var. Büyük coğrafyada sizlerden ve bizlerden destek bekleyen ülkeler var. Böyle bir sorumluluk varken sakın ha kendi içinizde imkanları heba eden, kendi içinde eskiden olduğu gibi iç çekişmelerle enerjisini tüketen bir ülke konumunda olmayalım. Herkes bir kez daha kafasını iki elinin arasına alıp düşünmeli. Bizim sorunumuz ne, biz nelerle uğraşıyoruz? İşte bu coğrafyadan, bu güzel ilimizden sesleniyorum: Yeter. İç çekişmeler, iç kavgalar ve içeriden vatandaşın istismarı ile çok şey kaybettik. Artık kaybetmeyelim, zaman çok önemli, anlar çok önemli, bunu değerlendirelim. Bunu da birlik kardeşlik içerisinde değerlendirip Türkiye'yi, bu genç nesli geleceğe daha müreffeh bir şekilde taşımanın mücadelesini verelim" ifadelerini kullandı.
Bakan Çelik, yaptığı konuşmanın ardından SGK İl Müdürlüğü hizmet binasının kurdelesini keserek binada incelemelerde bulundu. Burada vatandaşlarla da sohbet eden Çelik, daha sonra İş-Kur bünyesinde açılan kursların açılışını yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in akşam saatlerinde Ankara'ya dönmesi bekleniyor.