Erzurum’un tarihteki önemine değinen Özpeker, “ Tarih Erzurumlu ile Rusları yirminci asrın ilk çeyreğinde de karşı karşıya getirdi. Erzurum için 16 Şubat 1916'da başlayan bu acılı günler iki yıldan fazla devam etti. Bu arada dünyada önemli gelişmeler oldu. Şöyle ki Türk ordusunun Çanakkale'de kazandığı zafer, Rus Çarlığının erkenden yıkılmasını sağladı. 1917'de Petersburg ve Moskova'da meydana gelen olaylar Çarlığın yıkılması ile nitelendi ve çok geçmeden Bolşovikler hâkimiyeti ele geçirerek ülkede duruma el koydular. Rus ordusunda da bozulmalar başlamış, cephedeki Rus askerleri üstlerini dinlemeden toprak almak amacıyla evlerine dönmeye başlamışlardı. Bütün bu olumsuzluklar yüzünden Rus Kafkas ötesi Komutanlığı Türklere mütareke teklifinde bulundu. Binbaşı Hüsrev ve Rus temsilcileri Erzincan'da 17 Aralık 1917'de bir araya gelerek mütareke maddelerini tespit ettiler ve 18 Aralık'ta mütareke imzalandı.” Dedi.
KENTTE EKONOMİK ANLAMDA MÜCADELE BAŞLATILMALI
Ermeni soykırımın boyutlarınada değienne Özpeker, “Erzincan mütarekesi ile çekilmeye başlayan Rus ordusu, bölgeyi Rus topçusu ve subayları yönetimindeki Ermenilere bıraktılar. Ermeniler görülmemiş bir vahşetle buradaki Türk halkını katlederek çoluk çocuk ve yaşlılara varıncaya kadar yok ederek bölgede Ermeni çoğunluğunu sağlamaya çalıştılar. Ermenilerin sözde Büyük Ermenistan hayaliyle Türk ahaliye karşı giriştiği soykırıma Rus II.Topçu Alayı Komutanı olan Tverdo Khlebov sadece seyirci kaldı Suşehri'nde bulunan III.Ordu Komutanı Vehip Paşa 10 Ocak 1918'de I. Kafkas Ordusu Komutanı Kazım Karabekir'e Erzincan, Sarıkamış yönünde hareket emri verdi. Türk ordusu, Rus Ordusu'nun boşalttığı bölgelerde Ermeni mezalimini haber aldıkça uykuya, açlığa ve kışa bakmadan ilerledi. I. Kafkas Ordusu 13 Şubat 1918'de alevler içinde yanan Erzincan'ı kurtardı. Aynı kolordunun öncüleri 22 Şubat'ta Mama Hatun'u aldı. 25 Şubatta Aşkale kurtarıldı. Ordu Komutanı 26 Şubat'ta Erzurum’a doğru ilerleme kararı verdi. 6 Mart'ta Mamahatun'a gelen I. Kafkas Kolordusu, Ermeni vahşet ve mezaliminin Erzurum bölgesini de yok edeceğini düşünerek, Suşehri'nde ki ordu komutanlığından hareket için emir istedi ve 7 Mart'ta Erzurum’daki Ermenilerin reisine, 1877 sınırına kadar olan yerlerin Türkiye'ye ait olduğunu, karşı çıkacak silahlıların asi sayılacağını ve en geç 9 Mart 1918 akşamına kadar Erzurum'un teslim edilmesi gerektiğini bildirdi. İşte böylesine şanlı tarihi olan kentte bugün ekonomi alanında milli mücadele başlatılmalı” dedi.