SİYASİ SAHİPSİZLİKLERLE GÜNDEMDE
İlçenin köklü bir tarihe sahip olduğunu belirten oğuz, “ İlçe siyasi sahipsizlikten dolayı bugüne kadar hak ettiği konuma gelememiştir. Şeker fabrikası, süt fabrikası ve askeriye olmasına rağmen ilçede hak edilen konum elde edilememiştir. İsmini dahi kaybeden Ilıca şimdide kurtuluş törenlerinin kaldırılması ile gündemdedir. Siyasilerin bu anlamsız duruma çözüm üretmesini istiyoruz. Erzurum şehir merkezinin 16 km. kadar batısında ve Erzurum ovasında bulunan ılıca ilçe merkezi 1990 yılında çıkarılan bir kanunla ilçe statüsüne getirilmiştir. Erzurum Ovasındaki ilk yerleşim izlerini Ilıca çevresinde gösterilmektedir.Karaz ve Pulur'da yapılan kazılar sonucundaki buluntular, İlçenin tarihi 4. 000 yıl öncelere götürmektedir. 1081 yılından itibaren Türk-İslam hâkimiyetine giren Ilıca, 1916 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiş, iki yılı aşkın bir süre Rus ve Ermeni zulmü altında kaldıktan sonra 11 Mart 1918 de kurtarılmıştır. Böylesine anlamlı bir tarihi olan ilçe niçin hak ettiği konuma gelemiyor, kurtuluş törenleri dahi elinden alınmıştır” dedi.
KALİTELİ VE ETKİN HİZMETE ÖNEM VERECEĞİZ
Yapacakları hizmetlere de değinen Oğuz, “Kaliteli ve hızlı hizmet üretmelisiniz. Her şeyden önemlisi, önce insan anlayışı içerisinde hareket etmelisiniz. İşinde en iyi olanlarla birlikte hareket etmelisiniz. Herkesi dinlemelisiniz, kimseye arkanızı dönmemelisiniz, kimseye küsmemelisiniz. Belediye başkanı seçilirsek bu misyonlara uygun hareket edeceğiz” diye konuştu.
Oğuz, Doğu Anadolu bölgesinin ekonomik kalkınmasında göçün önemli bir risk oluşturduğunu, göçün önlenebilmesi için çağdaş görünümden yoksun ilçe, belde ve köylerin yaşanabilir hale getirilmesi gerektiğini de söyledi.