AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Edirne'ye geldiğini, plan ve proje konuşmadığını, bol bol yalan söylediğini ve iftira attığını belirterek, "Ben size eserle konuşuyorum" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Edirne'ye geldiğini, plan ve proje konuşmadığını, bol bol yalan söylediğini ve iftira attığını belirterek, "Ben size eserle konuşuyorum, planla konuşuyorum, projeyle konuşuyorum" dedi.
Erdoğan, partisinin Selimiye Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmaya, Edirne ve ilçelerindeki vatandaşları selamlayarak başladı.
"Edirne, Osmanlı cihan devletinin başkenti Edirne. Fatih Sultan Mehmet'in doğduğu, Mimar Sinan'ın donattığı, Şükrü Paşa'nın kahramanlık destanı yazdığı ey güzel Edirne. Sen bu milletin iftiharısın Edirne" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Senin türbelerinle gurur duyuyoruz, senin şehitliklerinle iftihar ediyoruz, senin köprülerinle, senin göğe yükselen muhteşem minareli camilerinle, senin Selimiyenle iftihar ediyoruz Edirne" diye konuştu.
Edirne'nin, Arda, Meriç, Tunca'nın suladığı bereketli toprakları, çalışkan, yiğit insanlarıyla gurur duyduğunu belirten Erdoğan, "Sana İstiklal Şairi Mehmet Akif'in o muhteşem ifadeleriyle sesleniyorum, 'Sen İslam'ın çelik gibi sağlam surusun Edirne. Sen şarkın mağrur yüzüsün Edirne. Sen Osmanlı'nın ikinci şahlanışı, dünyanın en bereketli şehrisin. Sen doğunun demir kilidisin Edirne" dedi.
Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin Türkiye, millet, demokrasi için, en çok da Edirne için hayırlara vesile olmasını dilediğini söyledi.
Dün Çanakkale'de olduğunu, Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99. yıl dönümünü kutladıklarını, şehitlikleri ziyaret edip Fatiha okuduklarını anlatan Erdoğan, bugün de Edirne savunmasında, Edirne'nin istiklale kavuşmasında, Kurtuluş Savaşı'nda, terörle mücadelede şehit olanları rahmetle yad ettiğini dile getirdi.
"FETRET DÖNEMİNİ RABBİM TEKRAR YAŞATMASIN"
"Rabbim inşallah bizlere tarihte yaşanan o acı hadiseleri tekrar yaşatmasın. Osmanlı'da yaşanan o fetret dönemini Rabbim tekrar yaşatmasın. Balkan faciası gibi acı hadiseleri, Edirne'nin işgali gibi o hüzünlü hadiseleri Allah bizlere inşallah tekrar yaşatmasın diye dua ediyorum" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Dün Çanakkale'de şehitlikleri ziyaret ederken, o korkunç saldırının olduğu mekanları ziyaret ederken, 99 yıl önce orada kahramanca savaşan Mehmetçiklerimizi yad ettim. Bir avuç buğdayla, bir kase buğday çorbasıyla günlerce idare etmek zorunda kaldılar. Düşmanın en modern silahları karşısında yetersiz toplarla, o eski tüfeklerle kahramanlık destanı yazdılar ama bizim Mehmetçiğimizde düşmanda olmayan bir şey vardı, 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür.' Bizim Mehmetçiğimizde iman dolu yüreklerin inşa ettiği geçilmez, aşılmaz, çiğnenmez vatan sevgisi, bayrak sevgisi, millet sevgisi vardı. Çanakkale'deki, Edirne'deki şehitlerimizden ders alarak, onların hatırasına sahip çıkarak Türkiye Cumhuriyeti'ni daha ileri seviyelere taşımanın mücadelesini verdik."
Erdoğan, şehitliklerde mezar taşlarındaki isimlere baktığını ve bunun çok manidar olduğunu belirterek, "Memleketlerine baktım. İşte şehitlerimizin kardeşliği üzerine 77 milyonun kardeşliğini inşa etme mücadelesini verdik" diye konuştu.
"HİÇ BİR DÖNEMDE OLMAYAN İLGİYİ AK PARTİ İKTİDARINDA BİZ GÖSTERDİK"
Vatandaşlardan Edirne'deki, Çanakkale'deki şehitlikleri gezmelerini isteyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Orada mezar taşlarında yazan isimlerde Türkiye haritasını göreceksiniz. Orada Kars var, orada Ardahan var, orada Van var, orada Edirne var, Tekirdağ var. Orada bakıyorsunuz Hatay var, orada Kahramanmaraş var, Rize var, orada Trabzon var, orada Samsun var, orada Kayseri var, ne ararsan hepsi var. Bitmiyor, orada Üsküp var, orada Batı Trakya var, onlarda orada. Gümülcine'yi görüyorsun orada. O insanlar yalnız bırakmadılar. Orada bakıyorsunuz Senegal'den gelen Müslüman var. Niye? Türkiye'deki Müslüman kardeşlerinin var oluş mücadelesinde onlar da yanında yer aldılar. Filistin'i görüyorsunuz, Mısır'ı görüyorsunuz, Suriye'yi, Irak'ı, Bosna Hersek'i görüyorsunuz. Makedonya'dan gelenleri görüyorsunuz, Bulgaristan'dan gelenleri görüyorsunuz. İşte neden bizim buralarla yakın ilişki içinde olduğumuzu anlıyor musunuz? Neden evladı fatihan olan şu Balkanlar'daki kardeşlerimizi ihmal etmediğimizi anlıyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde hiç bir dönemde olmayan ilgiyi AK Parti iktidarında biz gösterdik. Öyle laf ola beri gele yok, turistik bir ziyaret değil, gittik oradaki yıkılan eserleri ayağa kaldırıyoruz. Biz gittik Bosna Hersek'te Mostar'ı ayağa kaldırdık, gittik Kosova'ya Murat Hüdavendigar'ı ayağa kaldırdık, Fatih Sultan Camisi'ni ayağa kaldırdık, Sinan Paşa'yı ayağa kaldırdık. Hala oralarda kervansarayları inşa ediyoruz. Tarihi neyse ona göre inşa ediyoruz."
Şehitliklerden bir mana daha çıkardıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "On binlerce şehidin uğruna can verdiği bu toprakların bağımsız olması, özgür olması, müreffeh olması gerektiği sonucunu çıkardık. İşte onun için 12 yıl boyunca çok çalıştık" dedi.
Erdoğan'ın, "Ben sizinle bugün tarihi bir sohbet yapıyorum, adeta miting değil sohbet. Niye biliyor musunuz? Başımızı iki elimizin arasına alalım, şöyle bir düşünelim. Bu CHP..." sözlerini, alandaki vatandaşlar yuhlayarak kesti.
Bunun üzerine Erdoğan, "Ama 'yuh' demek işi bitirmiyor. Sandıkların cevabı işi bitiriyor. Onun için bildiklerinizi bilmeyenlere anlatacaksınız. Bakınız, bunlar geliyor değil mi? Kılıçdaroğlu geldi, plan mı konuştu, proje mi konuştu? Bol bol yalan söyledi, iftira attı, fitne fesat, bunları yaptı. Buna sormak lazım, gönül veren CHP'li kardeşlerimize sormak lazım. MHP geldi mi bilmiyorum, onlara da sormak lazım, 'Kardeşim sizin planınız var mı, projeniz var mı, Edirne'ye bu yerel seçimlerde ne kazandıracaksınız' bunu söyleyin, bunu demek lazım. Bak ben size eserle konuşuyorum, planla konuşuyorum, projeyle konuşuyorum" diye konuştu.
ESER SİYASETİ
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, iktidarlarından önceki dönemde, işçi ve memurlardan zorunlu tasarruf adı altında 13,5 katrilyon kesildiğini anımsatarak, Başbakan olduğunda bu konunun önüne geldiğini ve söz konusu miktarın tamamını kendilerinin ödediğini belirtti.
Erdoğan, "Ey CHP senin de bunda günahın var. Ey DSP, ey MHP sizin de günahınız var. Tarih olan partiler var. Onların da günahları var. Benim işçimi de memurumu da böyle sömürdünüz. Bitmedi. Konut edindirme yardımı dediler, şu ana kadar bize gelen makmuz, 3,5 katrilyon. Onları da biz ödedik. Biz ödedik. Niye? Bir devlet işçisine, memuruna borçlu olmaz. 17 katrilyon bak sadece bu" ifadesini kullandı.
"Biz gelirken dedik ki yolsuzluğu ortadan kaldıracağız. Yasakları kaldıracağız, yoksulluğu kaldıracağız. İşte bizim iktidarımız bunları başardığı için biz bugün güçlüyüz. Daha da güçlü olacağız" diyen Erdoğan, engellilerin önünü kendilerinin açtığını, onlara devlette ve özel sektörde iş imkanını sağladıklarını söyledi.
Fethullah Gülen'in, geçmişte verdiği bir demeçte, "Hz. Cebrail gelse, parti kursa ona bile oy vermeyeceğini" söylediğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:"Sen ne yapıyorsun? Bizim dinimizde meleklere iman diye bir şey var. Sen nasıl bunu söylersin? Hz. Cebrail'in işi gücü yok da gelip burada bir parti mi kuracak? Bu benzetme yapılır mı? Bir defa bizde güzel bir söz var. 'Teşbih hata kabul etmez' diye. Hani 'teşbihte hata olmaz' derler, o yanlış bir yaklaşımdır. Tanımı yanlıştır. Tanımı şudur; yani teşbih hata kabul etmez. Benzetmeyi yaptığınız zaman, o benzetmede hata olmayacak. Bu şimdi böyle bir benzetme yapıyor. Şimdi bütün ablalarıyla, abileriyle sokak sokak dolaşıyorlar. İftiralarla dolu, yalanlarla dolu broşürler dağıtıyorlar.Şimdi ben diyorum ki bunların dershanelerinde okuyan yavrularınız varsa çekin alın. Her haftasonu, Milli Eğitim Bakanlığımız, okullarda ücretsiz takviye kursları verecek, haberiniz olsun. Ücretsiz olarak. Tabii şimdi bunlar çok uyanıklar. Bütün rant orada. Oradan tabii sizlere senetler filan da imzalattılar. Şimdi önümüzdeki yılın da bunların okullarında okuyan yavrularınız varsa onun da senetlerini alacaklar. Sakın ha. Devletin okulları bize yeter. Vermeyin bunların okullarına, vermeyin. Artık zaten son döneme geliyoruz. Bundan sonra artık dershane biliyorsunuz, 2015 1 Eylül'ünde bitiyor."
Erdoğan, "Biz, hamdolsun bu tezgahlarla dokunmadık. Ben imam hatip mezunuyum. Dört çocuğum da öyle. Kurslarla filan olmadılar. Hamdolsun. Ne oldu şimdi? İmam hatiplerin, meslek liselerinin önüne katsayı koymuşlardı. Kalktı mı katsayı? Kızlarımız, başörtülü olarak okullara gidemiyordu. Kalktı mı? Artık başörtülü olarak okula gidebiliyor mu? Üniversiteye gidebiliyor mu? İstediği üniversiteye gitme şansı var mı? Devlet dairesinde çalışabiliyor mu? Ne oldu? Başı açık, başı örtülü, Türkiye bölündü mü?" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Kardeş, kardeşe Türkiye'de yaşıyorlar. Mesele bu zaten. AK Parti'nin derdi bu. Normalleşme bu. Başörtülü de benim kardeşim, başı açık da benim kardeşim. Onların kardeşçe bu yolda yürümesi önemli. Maalesef bizi böldüler. Bu CHP, bu MHP, bu BDP, bu DSP, bunlar hep bu işin mimarları" değerlendirmesinde bulundu.
TAM İSTİSMARCI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Elazığ'ın Kovancılar ilçesinde başörtülü bir bayanı belediye başkan adayı yaptığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:"Tam istismarcı. İnandığı için değil. Zaten kazanamayacağını biliyor da 'Bir istismar yapalım bakalım tutar mı?' dedi. Bunlar başörtülülere rozet taktılar, ondan sonra otobüsten attılar. O zaman da kim vardı, Sayın Baykal vardı. Sayın Baykal hala, kendisine ihanet eden bu adamla beraber yürüyor. Şimdi o da bana cevap verir. Varsın versin. Bana diyor ki kendisiyle alakalı olan kaseti belgeleriyle Başbakan'ın açıklaması lazım. Git paralel yapıya sor, onlar sana versin adresini. Ben sana işte işareti veriyorum. Git, onlara sor, onların arasında senin de dostların oluşmuştur, onlar sana gereken cevabı verir.
Dün CHP'li bir milletvekili çıkmış Twitter'da şunu söylüyor, 'CHP'nin yandaş televizyonunda, Pensilvanya'daki zat ve gazetesinin reklamlarını görmeye, F tipi televizyonlarda da adaylarımızın reklamlarını görmeye alışamayacağız' diyor. Zor bir nikah kıymışlar. Zor bir nikah, bu nikah. Son zamanlarda bir de biliyorsunuz, bizim inancımızda olmayan muta nikahını bu F tipi çok konuşuyor. Her halde bunların da siyasette şimdi bir muta nikahı oldu. Öyle anlaşılıyor. Biz artık ipin ucundakilerle uğraşmıyoruz, ipi elinde tutan asıl patronla uğraşıyoruz. Bizim taşeronlarla işimiz yok. Asıl patron... CHP, MHP, BDP, bunlar Pensilvanya'nın şu anda taşeronu oldular."
"Onlarda öyle şeyh mürit ilişkisi yok. Onlarınki çok farklı" ifadesini kullanan Erdoğan, 1960'tan beri Edirne'nin bir güvenilir ele teslim edilmediğini belirterek, "Diyoruz ki 'Şurada gelin yüklenelim. Yüklenelim ve Edirne'yi gerçek, samimi hizmetkarlarına teslim edelim" dedi.
Seçim günü sandıklara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, sandık kurullarının, sandık müşaitlerinin sandıklarda görevli olarak işlerine sahip çıkmalarını istedi.
Erdoğan, 30 Mart'ta Edirne'den, ilçe ve beldelerinden müjde beklediğini belirterek, "Büyük medeniyet yolunda insan, demokrasi, şehir diyoruz, bunu başaracağız" dedi.
"DEVLET İÇİNDE DEVLET OLAMAZ VE KARŞISINDA BİZİ BULUR"
Türkiye'nin bir ve beraber olarak tek millet olacağına vurgu yapan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:"Kardeşlerim unutmayın tek bayrak olacağız. Bayrağımızın üzerinde bayrak asla tanımıyoruz. Ve bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır'. Üç, tek vatan, 780 bin kilometrekareyle Edirne'den Van'a, Hakkari'ye kadar Sinop'tan Hatay'a 780 bin kilometrekareyle Türkiyemizin her yanı aynı oluyor, aynı olacak. Her karış toprağını aynı şekilde seveceğiz. Kimse bu topraklar üzerinde operasyon yapamaz. Dört, tek devlet, devlet içinde devlet olamaz ve karşısında bizi bulur ve bizi bulacaklar". AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, konuşmasını "beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini vatandaşlara söyleterek bitirdi.