Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında, savaşı ve kahramanlarını yad eden, Tarihçi-Yazar Talha Uğurluel’in anlatımıyla tüm Türkiye’yi dolaşan özel tarih projesi 'Çanakkale Sohbetleri', Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, 100 yıl önce Ermenilerin, bölgede yaşayan Müslüman ahaliye katliam ve zulüm yaptığı Erzurum’a konuk oldu.
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen programa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in eşi Gülay Sekmen de katıldı.
BATIDA ÇANAKKALE NE İSE DOĞUDA DA ERZURUM ODUR
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu programda yaptığı konuşmada, Çanakkale Savaşı'nın 100. yılının yaşandığı gibi, Erzurum'da yaşanan Ermeni mezalimin de 100. yılının yaşandığına dikkat çekerek, "Bu nedenle Erzurum bu mücadeleyi çok iyi bilmektedir. Çanakkale bizim için çok önemli, ancak Erzurum da bir o kadar önemli. Batıda Çanakkale ne ise Doğuda da Erzurum odur. Erzurum ve Sarıkamış şehitleri için de böyle il il tüm Türkiye'yi gezen bir program yapmanızı istiyoruz. Erzurum ve bölgede Ermenilerin Müslüman ahaliye yaptığı katliam ve zulmü, ayrıca Erzurum tabyalarında düşmana karşı verilen mücadeleyi Çanakkale Savaşı gibi tüm Türkiye'ye ve Dünya'ya duyurmamız lazım" diye konuştu.
ÇANAKKALE SAVAŞININ BİLİNMEYENLERİ
Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı sebebiyle, Çanakkale 2015-100. Yıl Koordinasyon Merkezi ile birlikte projelendirilen “Çanakkale Sohbetleri”nde Tarihçi, Yazar Talha Uğurluel fotoğraflar eşliğinde Çanakkale Zaferi’nin destansı hikâyesini ve savaşın bilinmeyenlerini anlattı. Erzurum'da Çanakkale'yi konuşmanın ayrı bir anlamı olduğunu ifade eden Uğurluel, Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarında inşa ettiği tabyaların adeta ülkenin son sınırlarını çizercesine Erzurum-Kars bölgesine ve Çanakkale'ye yapıldığına dikkat çekti. Kendisinin Manisalı olmasına rağmen, bir tarihçi olarak Erzurum'u daha çok sevdiğini ifade eden Uğurluel, "Erzurum'u memleketimden daha çok seviyorum. Benim için Erzurum bambaşka. Her geldiğimde Erzurum'un tarihi mekanlarını tek tek geziyorum ve yeni tarihi bilgiler öğreniyorum. Erzurum ve Çanakkale deyince akla Aziziye ve Mecidiye Tabyaları gelir. Sultan Abdulaziz ve Sultan Abdulmecid'in yaptırdığı tabyalar. Bu Padişahlar Doğu sınırlarını da, Çanakkale Boğazı'nı da tabyalarla donatmışlar" şeklinde konuştu.
GÖSTERİLEN FOTOĞRAFLAR YÜREK PARÇALDI
Sahneye yansıtılan fotoğraflar eşliğinde Çanakkale Savaşını farklı bir sunumla anlatan Uğurluel, Çanakkale Savaşı’nın I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleri olduğunu ve tam 1 yıl sürdüğünü aktararak, "İstanbul'u ele geçirmeyi öyle kafaya koymuşlar ki, İstanbul'u ele geçirerek Osmanlı İmparatorluğunun kalbine bıçak saplamak için tam bir yıl uğraştılar" dedi.
Çanakkale Savaşı'ndan yürek parçalayan fotoğrafların hikayesini anlatan Uğurluel, “Çanakkale Savaşı’nın ana teması İngiliz, Rusya, Fransa başta olmak üzere İtilaf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak, İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın kontrolünü ele geçirmek istiyorlardı. İstanbul’a giden en kısa yol Çanakkale Boğazı’ndan geçmekti. Elbette, itilaf devletlerinin olanakları Osmanlı’dan daha iyiydi. 18 Mart 2015 yılında 400 gemiyle Çanakkale’ye gelen itilaf devletleri İstanbul’u alarak, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinin rövanşını almayı hedefliyorlardı. Çanakkale Savaşı’nın ana teması herkesin gözünün üzerinde olduğu İstanbul’u ele geçirmekti. Anneler savaşa önce eşlerini daha sonra da 15 yaşından büyük çocuklarını göndermişlerdir. Düşman gemileri, içinde ağır yaralıların bulunduğu hastane gemilerine bile ateş açarak yüzlerce yaralı askerin ölmesine neden olmuşlardır. Onlar, esir aldıkları Osmanlı ve diğer ittifak devleti askerlerine kötü muameleler yaparak ve yakarak adeta soykırım uygularken, bizim komutan ve askerler esir aldıkları yabancı askerlere çok iyi davranmışlardır. Biz savaşta bile insandık” dedi.
SADECE BİR TEPEDE 40 BİN ASKER ŞEHİT OLDU
Haritalar üzerinde Çanakkale Savaşı'nı anlatan Uğurluel, 'İstanbul düşerse, Osmanlı düşer' felsefesiyle hareket eden Osmanlı askerlerinin canları pahasına büyük mücadele örneği sergilediklerini vurgulayarak, sadece bir tepede 40 bin askerin şehit olduğuna dikkat çekti. Çanakkale Savaşının yaşandığı 100 yıl önceki cephelerin bu günkü fotoğraflarını da gösteren Uğurluel, “Gençlere Çanakkale Savaşı’nı çok iyi anlatmamız gerekir. Çanakkale tarihini, ruhunu, felsefesini, şuurunu, ülkeye kazandırdığı değerleri herkesin bilmesi gerekir” diyerek, Çanakkale ziyaretlerindeki öğrencilerle geçen anılarını da anlattı.
Salonu dolduran konukların bir buçuk saat boyunca sessiz ve dikkatli bir şekilde kendisini dinledikleri için teşekkür eden Uğurluel, tarih kenti Erzurum'da böyle kaliteli seyircilere ecdadı anlatmaktan onur duyduğunu ifade etti. Program sonrasında sevenleri ile bir araya gelen Talha Uğurluel soruları cevaplandırarak, kitaplarını imzaladı.