Başbakan Binali Yıldırım, “Azerbaycan ile birlikte geliştirdiğimiz Güney gaz koridorunun belkemiğini teşkil eden TANAP projesini bu sene içerisinde tamamlamış olacağız” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 101 İlçeye Doğalgaz Dağıtım Töreninde konuştu. Türkiye’nin büyük, güçlü ve aynı zamanda potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bir yandan ülkemiz için tehdit olan terör yapılarıyla mücadele ederken, diğer yandan da ülkemizin geleceğini inşa etmeyi ihmal etmiyoruz. Her alanda kalkınmaya, büyümeye, yatırım üstüne yatırım yapmaya devam ediyoruz. Doğalgaz sektöründe Türkiye, güçlü siyasi irade ve sağlam ekonomik istikrar ile AK Parti iktidarında önemli adımlar attı. Bugün de, 101 yerleşim yeri ve ilçemize doğalgazı ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2002 yılında 6 il doğalgaz ile tanışmıştı, aynı zamanda 6 ilinde bölünmüş yolu vardı. 16 yıl aradan sonra 78 ilimiz doğalgaz ile buluştu, 3 ilimiz de bu yıl içerisinde buluşuyor ve doğalgaz gitmeyen ilimiz kalmıyor. Başlangıçta bölünmüş yolu olan iller sayısı doğalgazın önünde gidiyordu ama son bir, iki yılda doğalgaz hamlesi bölünmüş yolun önüne geçti. Ama bölünmüş yol konusunda da iyi durumdayız. Bir, iki sene içerisinde bölünmüş yolla bağlanmayan ilimiz kalmayacak. Çok zorları kaldı, tünellerden dolayı biraz daha işimiz var. Halihazırda 400’ün üzerinde ilçe, belde de doğalgaz mevcut. Sadece illerde değil, son bir yılda doğalgaz sağlanan 101 ilçe ve yerleşim merkezleri ile birlikte 2 milyon 300 bin vatandaşımız daha doğalgaz konforuyla buluştu. Bu kapsamda, 2017 yılında bir milyar 200 milyon yatırım yaptık. 13 bin 500 kilometreyi aşan bir dağıtım ağı kuruldu. Yapılan çalışmalarla doğalgaz dağıtım şebekesi bugün 62 milyon vatandaşımıza hizmet verir hale geldi. Nüfusa vurursak nüfusumuzun yüzde 77’si doğalgaz kullanıyor” ifadelerini kullandı.
DOĞALGAZ PROJELERİ
G20 ülkeleri arasında yer alan Türkiye’nin, dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi olacağını gösterdiğini kaydeden Yıldırım, doğalgaz projeleri ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Türkiye, son 16 yılda dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme gerçekleştirmiş ülke. Bu durum enerji talebini de hızlı bir şekilde beraberinde getiriyor. Bu talebin karşılanmasının yanında enerji arz güvenliğini de sağlamak, enerji kaynağını çeşitlendirmek için projeler gerçekleştiriyoruz. Türkiye, Orta Doğu ve Hazar havzası başta olmak üzere dünyanın ispatlanmış doğalgaz rezervlerinin 3’te 2’sinin bulunduğu bölgede yer alıyor. Bu bölgelerdeki enerji kaynaklarının dünya pazarına ulaştırılması noktasında öncü projeleri hayata geçirdik. Mavi Akım, İran, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Hattı ile Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Enterkonnektörü Projeleri, Türkiye’nin bu alandaki konumunu güçlendirmiş ve küresel ölçekte tescil etmiştir. Azeri petrolü başta olmak üzere, Hazar petrolünün Ceyhan’a akışını sağlayan Bakü-Tilfis-Ceyhan boru hattını da bu dönemde hayata geçirdik. Ayrıca, Azerbaycan ile birlikte geliştirdiğimiz Güney gaz koridorunun belkemiğini teşkil eden TANAP Projesini de bu sene içerisinde tamamlamış olacağız. Ondan sonra TAP Projesi var. Yani Balkanlar’a, Avrupa’ya doğru bu gazın iletilmesi var. TANAP hattının devamını oluşturacak Trans-Adriyatik Doğalgaz Boru Hattıyla, Azeri gazı Türkiye ile birlikte Avrupa piyasalarına da ulaşmış olacak. Türkmen gazının da bu projenin bir parçası olması için çalışmalarımızı Enerji Bakanlığımız devam ettiriyor. Rusya’da, Türk Akımı Projesi ile Balkanlar üzerinden aldığımız gazı doğrudan Karadeniz üzerinden ülkemize sevk edilmesi de diğer bir üzerinde durduğumuz projedir. Bu projeyle ilgili çalışmalarda olumlu devam ediyor. Bu projenin ikinci aşaması Avrupa doğalgaz piyasasındaki gelişmelere bağlı olarak değerlendirilecek. Diğer taraftan, Doğu Akdeniz gazı da, kaynak çeşitlendirme çalışmalarımızda yeni bir alternatif olarak dikkate alınıyor. Ülkemizin doğalgaz ve enerji ticaret merkezi haline gelebilmesi için önemli yatırımları hayata geçiriyoruz. Böylece doğalgaz ticaretinde bölgemizdeki tüm ülkeler için güvenilir bir ortak haline gelme hedefimiz yaklaşıyor. Rusya ile Akkuyu Nükleer Güç Santrale Projesi, Japonya ile Karadeniz kıyısında tesisine karar verilen diğer bir nükleer güç santrali projesi için anlaşmaları yaptık. Şimdi 3. nükleer santral projesini hayata geçirmek için bakanlığımız çalışmaları yürütüyor. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda elektrik üretimimizi çeşitlendirme açısından yüzde 10’una yakın kısmını nükleer kaynaktan sağlamaktır. Enerji verimliliği, sosyal ve ekonomik kalkınma hedeflerimize ulaşmak ve bu hedeflerin sürdürülebilirliğini sağlamak açısından önemlidir.”
Gelecek yıllarda en büyük konunun enerji olacağını ve bu açıdan Türkiye’nin coğrafi konumu ve elindeki imkanlar nedeniyle daha önemli hale geldiğini vurgulayan Yıldırım, “Dünyamızı küresel çapta tehdit eden, kaynak yetersizliğinden, çevre ve iklim sorunlarından en az şekilde etkilenmemiz enerji verimliliği hususunda geliştirdiğimiz projelerle doğrudan orantılıdır. Bir taraftar yerli, yenilenebilir enerji kaynaklarını harekete geçirilmesi, diğer taraftan enerji verimliliğinin arttırılması için yeni projeler üretiyoruz. Ülkemizin uluslararası enerji ticaretinde rekabetçi konuma gelmesi için gayret gösteriyoruz. Enerji kullanımı noktasında her birimizin göstereceği hassasiyet verimlilik ve bu bilincin yaygınlaşmasına da vesile olacaktır. Enerji ticaretinde merkez olma hedefi ile güvenilir, şeffaf iş birliğine dayalı etkin ve yenilikçi enerji politikalarını cesaretle uygulamaya soktuk. Doğalgaz boru hattı projelerimiz, sıvılaştırılmış doğalgaz depolamaya yönelik yatırımlarımız ve nükleer çalışmalarımız Türkiye’nin geleceğine duyulan güveni göstermektedir. Bağımsız enerji güçlü Türkiye sloganıyla açıkladığımız milli enerji ve maden politikası ile bu konuda kararlı duruşumuz devam ediyor” diyerek konuşmasını sonlandırdı.