Bakan Ala valileri uyardı

TÜRKER BEKTAŞ
ANKARA (İHA) - İçişleri Bakanı Efkan Ala, Valileri son günlerde meydana gelen otobüs kazalarıyla ilgili uyardı. Ala, “Kazalar aşağı yukarı aynı saat dilimleri arasında oluyor. O saat dilimlerinde buradan hareket eden veya ülkemizin herhangi bir ilinden hareket eden otobüs saatlerinde nerelerde bulunur. Orada emniyet genel müdürlüğümüzün koordinasyonunda mutlaka durdurma yapılacak ve kontrol yapılacak. Bu sağlanacaktır” dedi.
Seçim Güvenliği Değerlendirme Toplantısı, Gölbaşı Vilayetler Evi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Servet Yörük, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Adnan Özbal, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ve 81 ilin valisi katıldı.
30 Mart yerel seçilerinin güvenli ve huzur içerisinde geçmesi için yapılacak olan çalışmalara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Efkan Ala, Seçim Güvenliği Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada valilere uyarılarda bulundu.
Seçimlerin güvenliğine dair İçişleri Bakanlığınca valiliklere gönderilen genelgedeki hususların mutlaka titizlikle okunarak yerine getirilmesini konusunda uyaran Ala, “İllerde seçim güvenliği toplantılarının düzenlenmesi, seçimleri sonuçlarını etkilemek üzere yapılması muhtemel nüfus taşıma işlemleri konusunda özellikle dikkatli olunması, alınacak önlemlerin jandarma ve emniyetimiz ve bütün güvenlik birimlerimizle koordinasyon içerisinde, onları talimatlandırarak, onların alacağı güvenlik önlemlerini gözden geçirerek ve titizlikle inceleyerek en ince ayrıntısına kadar planlanması, seçim mevzuatının güvenlik birimlerince bilinmesinin sağlanması… Değerli arkadaşlarım sadece genelgeyi havale etmekle yetinmeyeceksiniz. Mutlaka bizzat bunlar ana hatlarıyla bu birimlerimize anlatılmalı ve sizler kurslar düzenleyerek bunları en ince ayrıntısına kadar öğrenmelerini sağlamalısınız” dedi.
“ÜÇ TÜR İDARESİ TİPİ VARDIR”
İdarecinin tanımını yapan Bakan Ala, konuşmasına şöyle devam etti:
“Burada bir düşünürün çok sevdiğim sözünü tekrarlamak istiyorum. Üç tür idaresi tipi vardır. Birisi; işleri yapar ve yaptırır. Sonuç alır. İkincisi; işleri seyreder, Üçüncüsü; ne olup bittiğinden haberdar bile değildir. Ben sizin hepinizin birinci sınıfta olduğu kanaatindeyim. Zaten öyle olmaza orada olmazsınız. Bu bakımdan o birinci sınıf idaresi olmanın gereğini lütfen yerine getiriniz.
Seçmenleri baskı altına alma girişimlerine ve eylemlere karşı tedbirlere ilişkin çalışmaları mutlaka gözden geçirin ve çok önem verin. Seçimlerde kullanılacak oy pusulalarını güvenli bir ortamda intikalinin sağlanması, seçim öncesi, seçim günü ve sonrasında meydana gelebilecek olaylara karşı yeteli sayıda personel ve araç görevlendirilmesi konusunda hiçbir inisiyatiften kaçınılmaması özellikle önem arz etmektedir. Oy sayım ve döküm tutanaklarıyla, seçim sandıklarının il ve ilçe seçim kurullarına güvenli bir şekilde intikalinin sağlanması için gerekli önlemlerin kolluk güçlerince koordineli bir şekilde alınması, güvenlikle ilgili konuların takibi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü, jandarma Gene Komutanlığı ve AFAD’da oluşturulan seçim harekat merkezleriyle gerekli irtibatın sağlanması, il ve ilçe seçim kurullarının ihtiyaçlarına yardımcı olunması, bu konuda bir sıkıntı olursa bizlerle derhal temasa geçilmesi, seçim süreci sonuçlanıncaya kadar mülki idare amirlerinin izin kullanmaması ve görev yerlerini terketmemeleri…”
“ESKİDEN YÖNETİCİ SORUN OLACAĞINI ANLADIĞINDA İZNE AYRILIRDI”
Eskiden bir gelenek olduğunu ve yöneticinin sorun olacağını anladığında izine ayrıldığını dile getiren Bakan Ala, “Orada olmamayı gerekçe olarak gösterirlerdi. Arkadaşlar sistem çok değişti. Bunun hiçbir anlamı yok. Zaten başlı başına bir problem olacağı zaman orada olmamak en büyük problem ve sorundur. Bu bakımdan yeni konsepti hep birlikte hayata geçireceğiz. Geçirdik… Bunda öncede böyleydi ama tekrar hatırlatmak istiyorum ve altını çiziyorum. Seçimle ilgili toplantılarda her önlemin önceden titizlikle planlanarak sunuma hazırla getirilmesi hususlarını valilerimiz bizzat takip edeceklerdir” dedi.
“EKİPLER KOORDİNELİ ŞEKİLDE AYNI ANDA OLAY YERİNDE OLMASI SAĞLANACAK”
Son günlerde yaşanan otobüs kazalarına dikkat çeken Bakan Ala, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ayrıca birkaç hususu da burada belirtmek istiyorum. İllerimizde faaliyet gösteren 112 Acil Çağrı Merkezleri’nin çalışmalarını lütfen titizlikle denetleyin. Bir trafik kazası olduğu zaman, yangın yada diğer bir olaya müdahale etmek gerekliliği ortaya çıktığı zaman güvenlik birimlerimiz, jandarmamız, emniyetimiz, sağlık birimlerimiz, itfaiyemiz, çekiciler derhal ve aynı anda koordineli bir biçimde orada olmalılar. Bunun sağlayacak olan sizlersiniz. Sadece bunlar bir arada aynı anda orada olsunlar aynı zamanda eş zamanlı orada bulunsunlar demek yetmez. Şimdi sizler döndüğünüz de tatbikat yapın lütfen. Nasıl olacakta aynı anda orada olacaklar. Bunu sağlayacak olan, bu koordinasyonu yapacak olan sizlersiniz. Jandarma kurtara birliği önden gidiyor. Jandarma yada emniyet birimimiz ya önden yada sonradan gidiyorsa mutlaka birbirlerini beklemek zorunda kalıyorlar. O zaman birinin önceden oraya varmış olması vatandaşımız bakımından bir anlam ifade etmiyor. Sunduğumuz hizmetin kalitesini ölçecek olan o hizmetten yararlanan vatandaşımızın memnuniyetidir. Yoksa bizim kurumlarımızın tek tek bize nasıl yanlış yapmadıklarına dair gerekçeler üretmesi o kurumlarımızın performansını sadece gösterir. Ama idarenin ve devletin bir bütün olarak performansını göstermez. Burada bu koordinasyondan sorumlu olan bizzat valilerimizdir. Son zamanlarda bir kar yağdığı zaman bir don olduğu zaman bakın hemen otobüslerimiz, kaç cana mal odu. Allan onların hepsine rahmet eylesin. Arkada kalan yakınlarına başsağlığı diliyorum. Onlara sabırlar diliyorum. Ama arkadaşlarım bir yerde bir tabii olay meydana geldiği zaman derhal oradaki mekanizma harekete geçmeli ve ilin çıkışlarında toplu taşıma ve diğer araçlarda mutlaka kontrol edilmeli. Kim kontrol edecekse o sorumlunun da belirli olması gerekir. Baştan belirlenmiş olması gerekir. Bundan sonra bir hadise meydana geldiğinde geriye dönük soruşturmalar derhal başlatılıp o işte sorumlu olan kusuru var mı yok mu o ortaya çıkarılacaktır. Sizlerden bunu istiyorum. Lütfen bakanlığı da bildiriniz ve devam ettiğinde biz Emniyet Genel Müdürlüğümüze ve jandarmamıza da bir genelge hazırlandı ve gönderildi. Burada bu tür hadiselerde ne tür tedbirler alınacak. Bunların ana hatları yazıldı. Sizler onlara illerimizin ihtiyaçları doğrultusunda daha fazlasını ekleye bilirsiniz ve daha ciddi bir biçimde o ilinde şartlarını dikkate alarak uygulanmasını sağlaya bilirsiniz. Bu sizin arkadaşlar vaziyet ederek çözebileceğiniz bir sorun.”
“MUTLAKA DURDURMA YAPILACAK VE KONTROL YAPILACAK”
Denetimlerin daha çok arttırılması konusunda valileri uyaran Bakan Ala, “Neden kış günü daha sağlam, orada içinde 30-40 kişinin bulunduğu otobüslerimiz daha emin bir biçimde yola çıkmasın. Bunun sorumluluğu bize aittir. Sabaha karşı çift şoförü var mı? Sabaha karşı belli aralıklar var. Aldırdım; kazalar aşağı yukarı aynı saat dilimleri arasında oluyor. O saat dilimlerinde buradan hareket eden veya ülkemizin herhangi bir ilinden hareket eden otobüs saatlerinde nerelerde bulunur. Orada emniyet genel müdürlüğümüzün koordinasyonunda mutlaka durdurma yapılacak ve kontrol yapılacak. Bu sağlanacaktır. Biz vatandaşımızın canını, malını bize emanet etmiş bir görevi yerine getiriyoruz. Bu ağır bir sorumluluktur. Ağır bir görevdir. Kim sorumluluğunu doğru dürüst yapıyorsa yoluna devam eder, kim yapmıyorsa onun gereğini hem sizler hem de bizler yapacağız. Biz bunun için buralardayız. Burada hiçbirimizin hiçbirine müsamaha gösterme hak ve yetkisi yoktur. Çünkü kullandığımız yetki bize emanet edilmiş bir yetkidir. Biz o vatandaşların emanetine ihanet edemeyiz. O vatandaşların emanetini hafife alamayız. Bunun sorumluluğun altından kalkamayız. İllerimizde bir lider yöneticilik üstlenmek durumundasınız. İlin her türlü sorunu, problemi, fırsatı, imtihanı hükümetlerimizin ortaya koyduğu vizyona paralel olarak harekete geçirilmeli ve gerçekleştirilmelidir. O ilin bütün dinamikleri harekete geçirilmelidir. Bunu nasıl yapacağız? Dünyada bu işlerde başarılı olmuş ülkelerin kullandığı yöntemleri biliyoruz. Bizlerde o yöntemlere yabancı değiliz. Bir ilin özel sektörünü, kamu sektörünü, üçüncü sektör olarak adlandırdığımız daha genel olarak adlandırdığımız özelde sivil toplum örgütlerini harekete geçirerek, onlarla ciddi bir koordinasyon sağlayarak, onlarla ilin sorunlarını tartışıp fırsatlarını ve önceliklerini belirleyerek Türkiye’nin ortaya koyduğu uluslararası ve bölgesel vizyona uygun olarak, onunla uygun olarak harekete geçirmek en başta sizlerin görevidir. Sizlerin üst yönetici olarak görevidir.”