BASIN-YAYIN VE ENFORMASYON GENEL MÜDÜR VEKİLİ MELEK:
MEDYADA EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ
Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek, tüm Anadolu'da yerel basının pek çok sorunla karşı karşıya bulunduğunu belirterek, "Biz bu sorunları alt alta sıraladığımızda, en başta gelen sorunlardan birisinin mesleki eğitim olduğunu görüyoruz" dedi.
15. Yerel Medya Semineri'nde konuşan Salih Melek, eğitimin medya alanında daha fazla önem taşıdığını vurgulayarak, "Medya alanı, iletişimin yanı sıra ekonomi, hukuk, felsefe, kültür ve politika gibi birçok konuyu içine alan disiplinler arası bir alandır. Dolayısıyla bu alanda çalışanların mesleki bakımdan donanımlı olması neredeyse bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu çerçevede biz de seminerlerimizde temel gazetecilik eğitimine ilişkin konuların yanı sıra, çok geniş perspektifte ufuk açmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
BASINDA İLETİŞİM FAKÜLTESİ VURGUSU
Seminere katılan genç iletişimcilere de seslenen Melek, genel müdürlüğe bundan böyle eğitimli ve donanımlı İletişim Fakültesi mezunlarını alacaklarını, diğer üniversite mezunlarından da iletişim yüksek lisansı isteyeceklerini belirterek, "Bu çerçevede, son zamanlarda 'Yerel Medya Eğitim Merkezi' projesi üzerinde çalıştığımızı sizlere buradan duyurmak istiyorum. Projeyle yerel medyada çalışan arkadaşlarımızın eğitimlerine daha fazla katkıda bulunmayı düşünüyoruz. Umarım, yerel basında çeşitli olanaklardan yoksun kalan gazeteci arkadaşlarımızın eğitim sorununun önemli bir kısmının çözümüne yardımcı olabiliriz. Ayrıca yerel basın mensuplarının yabancı dil öğrenimi konusunda da projeler hazırlamaktayız. Yerel basın demokrasinin ve çok sesliliğin vazgeçilmez unsurlarındandır. Bu nedenle yerel basının özgür ve güçlü olması, kurumsal bir kimliğe kavuşması çok büyük önem taşımaktadır. Çünkü yerel basın, yerel yönetimlerle halk arasında iletişimi sağlayan, yerel değerleri ulusal ve küresel düzeyetaşıyan önemli bir birimdir. Bu kadar önem atfettiğimiz yerel basının içinde bulunduğu sorunlara bu meslekle ilgili herkes çözüm üretmek zorundadır" şeklinde konuştu.
DEMOKRASİ GERİYE DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR HAKTIR
Özgür basın ve bağımsız yargının halkın yönetime katılımının artmasını sağladığını ifade eden Erzurum Valisi Celalettin Güvenç ise, "Demokrasi geriye dönüşü olmayan bir haktır, bundan taviz vermekte mümkün değildir. İnsan hakları, saydam yönetimin sağlanması, toplumu yönetenlerin özeleştirilerini yapması adına basın dördüncü güç değil belki de birinci güçtür. Ama tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tarih boyunca genel ve yerel basının hak ve sorumluluklarının kullanılmasında önemli problemleri olduğu bir gerçektir. Basının nasıl daha özgür hareket edebileceği, kamu menfaatine dayalı daha iyi nasıl haber yapabileceği, insan hakları ve basın özgürlüğü ilişkileri ülkemizde ve dünyada tartışılmaktadır. Ancak basın sektöründe çalışan arkadaşlarımızın temel sorununun eğitim olduğu da bir gerçektir. Çünkü çok önemli bir görev üstlenen basın mensubunun iyi eğitilmiş ve donanımlı olması gerektiği ortadadır. Bir kamu görevlisi eğitimsiz olduğu ve hata yaptığı zaman yaptığı hatanın etkisi sınırlı olur, ama bir basın mensubunun hatası tüm dünyada yankı bulur. Dolayısıyla bu hakkı kullanırken sağduyuyla ve sağlam verilere dayalı olarak yapılması zorunludur" dedi.
YEREL BASINDA FİNANS SIKINTISI YAŞANIYOR
Anadolu basınının sağlam finans kaynaklarına sahip olmamasının da önemli bir sorunu teşkil ettiğini vurgulayan Vali Güvenç, "Anadolu basını resmi ilana dayalı olarak ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bu resmi ilanlar yeterli olmadığı için de sorun yaşandığı ortadadır. Gazete sayısı ve bu meslekle uğraşanların sayısının artması ise gazetecileri zorlamaktadır. Basın-Yayın Genel Müdürlüğü ve meslek örgütleri bu konuyla yakından ilgilenmeli ve reel kaynak sağlanması konusunda çalışma yapmalıdır. Bu gazetecilerin daha rahat çalışmasını sağlar. Bunun için de mevzuat düzenlemesi gerekir. Bu konuda yerel yöneticilerin yapacağı fazla bir şey yoktur. Öte yandan haberin içeriği nasıl ve ne olmalıdır konusundaki sözlerimi de vali olarak değil, aydın bir insan olarak söylüyorum. Göz önünde de olsa insanların özel yaşamının orta yere saçılması konusundaki anlayışın sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle siyasetçilere yönelik bazı haberler, gelecekte siyaset ve devlet adamı bulunmasında güçlük yaratır. Devlet ve siyaset adamlarının görev dışı alanlarındaki yaşamlarının basına bu kadar yansıması konusunun tartışılması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.