BÜLENT MAVZER(İHA) - Iğdır'da valilik, İstanbul ve Iğdır Üniversitesi ile TMMOB Mimarlar Odası Van Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen '2. Uluslararası Aras Havzası Sempozyumu' başladı.
Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsü Sosyal Tesisleri Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen Sempozyuma; İstanbul Üniversitesi, Azerbaycan ve İran'dan birçok araştırmacı akademisyen, Iğdır'daki protokol üyeleri, eğitim görevlileri ve öğrenciler katıldı.
YILMAZ’IN SUNUMU
Açılış konuşmasını yapan Iğdır Üniversitesi Rektörü İbrahim Hakkı Yılmaz, şehrin tanıtımı açısından bir ilk teşkil eden böylesi bir uluslararası sempozyuma ev sahipliği yapmanın ve bunca kıymetli bilim adamını burada ağırlamanın heyecanını, mutluluğunu taşıdıklarını belirtti. Aras Havzası'nda ortaya konulan fikirlerin bölgenin sahip olduğu kültürel değerleri koruma ve gelecek nesillere aktarabilme konusunda azmi artıracağını inandığını belirten Yılmaz, bir koruma kültürü çerçevesinde bu kültürel
varlıkların kıymetinin hak ettikleri şekilde bilinmesinin sağlanacağını kaydetti.
ÇİÇEK ARAS HAVZASININ ÖNEMİNİ VURGULADI
Iğdır Valisi Amir Çiçek ise, Iğdır coğrafyasının mikro klima bir özelliğe sahip olması nedeniyle yerleşim için hep vazgeçilmez olduğunu belirterek şöyle devam etti:"Iğdır bir tarafı Yüksek bir dağ, Ağrı Dağı, diğer taraftan düz ova ve Aras Havzası, Nahcıvan Ovası'na giden düz ve güzel bol ve bereketli bir coğrafya. Elbette ki geçmişten bugüne birçok medeniyetin gelip yerleşmesi için vazgeçilmez olacaktır. Bu medeniyetler burada birçok iz de bırakmıştır."
Birinci oturum Başkanı Prof. Dr. Metin Tuncel, açılış konuşmasında Iğdır'ın ayrıcalıklarına dikkat çekerek, "Iğdır'ın birçok ayrıcalıkları vardır. Ağrı Dağı hiç yerden Iğdır'dan görüldüğü gibi yüksek görülmez. Iğdır'ın rakımın 800'lerde olması bir ayrıcalıktır. Aras da bir ayrıcalıktır. Bundan söz edildi. Bir diğer ayrıcalığı ise, bugün saatlerimiz İzmit'in gerçek saatidir. Şimdi İzmit'ten geçen meridyen Türkiye saati için esas alınmıştır. Ama mart ayının son pazarında bu saati değiştireceğiz. Bütün
Türkiye vatandaşları Iğdır saatini kullanacaktır, bu da bir başka ayrıcalıktır" dedi.
BELLİ’NİN SUNUMU
5 bin yıl öncesinde bölgede bir kuraklık oluğunu belirten İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Belli, sadece Aras Havzası'nda canlılığın sürdürüldüğünü kaydetti.
Havzanın 14 bin yıllık bir kültürün parçası olduğunu belirten Belli, "Ağrı Dağı bizim kültürümüz için çok kutsal bir dağdır. Ararat adının Ermenice ile uzaktan yakına hiçbir alakası yoktur. Ermeniler bu dağa, 'Vasis' diyor. Kutsal kitap Tevrat'ta, Urartu'ya verilen Rererter'in kısaltımlı halidir. Ağrı Dağı Yakutca Adır'dan geliyor. Kocaman demek, tanrı demek. Türkler bu dağa secde yapıyorlar. İnsanlar ant içtikleri zaman, "Eğer andımdan dönersem 2 Ağrı Dağı gözümü çıkarsın" diyor. Türklerin hemen hepsi
secde ediyor ve "Allah sizden Ağrı Dağı kadar razı olsun" diyor. Ağrı Dağı annemiz, en kutsal dağımızdır. Bu dağ üzerine yazılmış şiir, hiçbir dağ üzerine yazılmamıştır" şeklinde konuştu.
Urartular ve Hurilere Ermenilerin sahip çıkmaya çalıştığını anlatan Belli, "Bunların Urartularla ilgisi yok, uzaktan yakından alakaları yok. Bunu şimdi kendileri de itiraf ediyorlar. Agos gazetesinde, 'Oktay hoca her kitabından ve konuşmasında bunu açıklıyor. Evet biz hata işledik. Urartularla bir alakamız yoktur' diyorlar" ifadelerini kullandı.
İlki Kars Kağızman'da yapılan Uluslararası Aras Havzası Sempozyumu 13-15 tarihleri arsında devam edecek.