Annelerin yalnızca belli bir günde değil, her zaman hatırlanması gerektiğini belirten İl Müftüsü Arslan, Allah’ın, kendisine ibadetten sonra, anne ve babaya itaati emrettiğini bildirdi.
ERZURUM gazetesi
Erzurum Müftüsü Yakup Arslan, “Allah, kendisine ibadet ve itaatten hemen sonra, anne ve babaya saygı gösterilmesini emretmiştir” dedi. Pazar günü kutlanacak olan Anneler Günü nedeniyle hareketliliğin yaşanmaya başladığı şu günlerde, Erzurum Müftüsü Yakup Arslan da, İslam’da annenin yeri ve önemini anlattı.
CENNET ANALARIN AYAĞI ALTINDADIR
Annelerin yalnızca belli bir günde değil, her zaman hatırlanması gerektiğini belirten Arslan, Allah’ın, kendisine ibadetten sonra, anne ve babaya itaati emrettiğini bildirdi. Allah Resulü’nün de, “Cennet, annelerin ayaklarının altındadır” şeklinde buyurarak, annelere büyük bir önem atfettiğini vurgulayan Arslan, “Bizim dinimiz öyle yüce bir dindir ki, sadece küçükken değil, büyüdükten sonra bile ana babaya sahip çıkılmasını, onların korunmasını ve şefkat gösterilmesini emreder” diye konuştu.
Annelerin ya da babaların, sadece belirli gün ve haftalarda değil, ömrün her günü hatırlanması gerektiğini vurgulayan İl Müftüsü Arslan, onları incitmenin, kırmanın, üzmenin ve sahipsiz bırakmanın, Allah katında en büyük günahlardan sayıldığını ifade etti.
ARSLAN: ANNE VE BABALARIMIZ, CENNETE GİRİŞ İÇİN ANAHTARDIR
Erzurum Müftüsü Yakup Arslan, annelerin ve babaların, cennete girmek isteyenler için aslında birer anahtar olduğuna vurgu yaparak, “Yüce Peygamberimiz, ‘Her kim ki, anne ya da babasının yaşlılık dönemine ulaşmış ve buna rağmen cennete girememişse, burnu yerlerde sürünsün’ diye buyurmuştur. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de; ‘Anne ve babalarınıza bir sakın ola ‘üf’ bile demeyiniz’ diye ilahi bir emir bulunmaktadır. Bu da gösteriyor ki, cennete girmek isteyenler, anne ve babalarına saygıda kusur etmeyen, onları üzmeyen, incitmeyen ve sahip çıkan evlatlardan oluşacaklardır” şeklinde konuştu.
“BİR ANNENİN EVLADI ÜZERİNDEKİ HAKLARI SAYMAKLA BİTMEZ”
Bir ailenin ve çocukların saadetinin büyük ölçüde anneye bağlı olduğunu dile getiren Müftü Yakup Arslan, “İnsan, canlıların en güçlüsü olmasına rağmen, doğduğu anda en zayıf olanların başında gelir. Bazı hayvan yavruları doğumdan hemen sonra, bir kısmı da kısa bir zaman sonra ayağa kalkabildiği, ihtiyaçlarını gidermeye başlayabildiği halde, insanoğlu ancak doğumundan yıllar sonra bu seviyeye gelebilir. Neslin devam edebilmesi için bütün bu zorlukları çeken ana babalardır. Anne, yavrusunu dokuz ay karnında taşır, hamilelik süresince pek çok güçlükle karşılaşır, hayati tehlikeleri de göze alarak çocuğunu doğurur. Hiçbir şeye gücü yetmeye bebeğini büyütmek için uykusundan, istirahatından ve sıhhatinden feragat eder. Üzerimizde bu kadar emeği bulunan o yüce varlıkları unutmak, bilinen bir gerçektir ki, bizi de cennetten mahrum eder. Bu yüzden onları hem hayattayken, hem de vefatlarından sonra unutmamalıyız, dualarımızı esirgememeliyiz. Salih amellere işleyerek, sevabından onları da istifade ettirmeliyiz” şeklinde konuştu.