////TÜRKİYE’DE ÇALIŞAN ERMENİLER
Akşener, Türkiye'de kimsenin ne kadar Ermeni vatandaşı olmadığını bilmediğini belirterek, "Bir iddia varki, 15 bin Ermenistan'dan gelen ermeni vatandaşı var, Türkiye'de çalıştığına dair, sayın Başbakana göre 100 bin Ermeni vatandaşı var. Gazetelere göre 40 bin, sayın Cumhurbaşkanına göre çok daha az, bunlar devlet erkanının söylediğinden bahsediyorum.bu ülkede kaçak işçi olarak ne kadar insan çalışanı var, ne kadar ne kadar insan gelip çalıştığını bilen kimse yok. Çalışma Bakanlığı dahil, bunu bilmek görevi olanlar dahi bilmiyor.Böyle olmaya devam etmelimidir. Yasalara göre bu yasak, yasalar işletilmiyor, o zaman bizzati Başbakanın ağzından anlaşılıyor ki, yasaların atlatılmasına, yasaların işletilmemesine göz yumuluyor. Bu bir kere suç, bunun söylenmesi suç, yıllarca ermeni vatandaşlarına göz yummuşsunuz, isveç ile ABD sözde ermeni soy kırımını yasa tasarısını onayladı, o insanları, kanın önüne koyacağınızı söylüyorsunuz, bunun adı şantajdır. Doğru bir şey değil, bir devlet adamına hele Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına asla yakışmayan bir şeydir. Türkiye'nin kaçak işçi cenneti olmasının önüne geçmek için yasalara işleteceksiniz. Türkiye'de liberaller ayağa kalktı, dün başbakana özür dilemesini söyleyen liberal köşe yazarlarına, hemde yandaş basında yazanlara sıkı bir dustur çekti. Bana böyle bir şey söylemezsiniz, bana insaniyet öğretemezsiniz diye, ama kendi mücadelenizi kendiniz vermez iseniz, avukatlar tutarsanız, bence yanlış bir şeydir. Esas mesele Ermeni protokolünün imzalanmasındaki
yanlışlıktır. Biz ona karşıyız, madem imzaladınız, meclisten geçiriniz, durumu idare etmeye yönelik, siz uluslar arası işler yaparsanız, başbakanın deyimi ile biz bunu sallayacağız meclisten geçirmeyeceğiz dediğiniz bir protokolü imzalarsanız, o protokol sonra meclisten geçirilmesi için her şey yapılır" dedi.
//ERZURUM OLAYI VE HSYK
Anasaya reformunun arkasında itici güce bakıldığı zaman son zamanlarda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılmasına yönelik dedikodular olduğunu vurgulayan Akşener sözlerini şöyle sürdürdü; "HSYK ile Erzurum, Erzincan hattındaki gerilimin, HSYK'nun Erzincan savcısının Haksızlığa uğradığı Erzurum Savcısının da haksızlık yaptığının karar verdiğinin ortaya çıkıyor. Daha önce iktidar partisi daha önce kapatma davası ile karşılaştı. Bu kapatma davası görülürken, yeniden düzenleme yapılmasına yönelik tartışma
başladı. MHP'nin görüşünü Genel Başkanımız Devlet Bahçeli açıkladı. İş düştüğü zaman AK Parti Genel Başkanı Başta olmak üzere işleri düştüğü zaman iyisiniz, iş bittikten sonra en kötü sizsizin, böyle bir anlayış ile siyaset yapılmaz, böyle bir anlayış ile mutabakat bulunmaz. Böyle bir anlayış ile de Anayasa yapılmaz. Eğer siz Anayasayı yapmak için mutabakat arıyorsanız, bunun yollarını bulmanız gerekir. Ama bugüne kadar olan AKP'nin sicil güvenilir olmadığı yönündedir. Onun içinde Sayın Baykal'ın söylediği madde madde getirin beğendiğimize oy verelim, 367'yi fazlası ile geçsin, o zaman referanduma gitmesi gerekmiyor. Sayın Cumhurbaşkanı bunu onaylarsa, referanduma gitmesi gerekmiyor. Sayın Cumhurbaşkanı bunları imzalarsa sadece referanduma gidecek sayıda parmak kalkmış ise referanduma gitsin önerisi var Baykal'ın aslında mantıklı bir öneri, ama Sayın Cumhurbaşkanı nasıl bir yol çizecek haber beraber göreceğiz" dedi.