ERZURUM’DA BİR KAÇ AHİ BABA TÜRBESİ VAR
Osmanlı idaresinin ilk yıllarında, Ahilerin Erzurum’da yaşadıklarına dair çok çeşitli tarihi kayıtlara, konuyla ilgili olarak çalışmaları olan akademisyenler de yer verirken, Osmanlı yönetimine geçen Erzurum’da, 1520 yılında 12 mahalle arasında tek ahi ünvanlı zaviyesinin bulunduğu kaydediliyor. Ahi Pir Mahmud adı verilen zaviyenin, dönemin en önemli esnaf teşkilatı olduğu bildirilirken, bu tarihten öncesine dayanan dönemlerde bile Erzurum’da ahilerin var olduğuna dikkat çekiliyor.
ALİ FAHREDDİN VE MEHMED ŞAH
Toplumda birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla oluşturulmuş müesseselerden olan ahiliklerin, kardeşlik, mertlik, yiğitlik, yardımseverlik ve misafirperverlik anlamlarını da taşıdığı, çeşitli kaynaklarda da belirtilirken, ahilik için şu tanım yapılıyor: “Türk ve İslam kültüründe ifade edilen güzel ahlaklı insan demektir. Ahinin anlayışına göre; çalışmak İslam'ın bir emridir. Dürüst ve iyi çalışmak ise bir ibadettir. İmkanı olduğu halde başkalarına avuç açmak ve dilenmek günah edilmiştir"
Batuta’nın rivayetlerine göre; Erzurum’da çok sayıda ahinin mezarı bulunuyor. Sığırcık mezarlığında 1335-1336’da vefat eden Ahi Fahreddin ve Mehmed Şah’ın, bu ahilerden en önemlisi olduğu belirtilirken, ayrıca 14. yüzyıla ait olduğu tahin edilen Narmanlı Camii’nin arkasındaki Ahi Tuman Baba Türbesi de, bu kültürle ilgili önemli izlerden birisini oluşturuyor.
AHİLER VE ERZURUM
Erzurum’un Ahi ve Ahilik teşkilatlarıyla tanışmasıyla ilgili olarak çok çeşitli rivayetler bulunuyor. Erzurum’un, ahileri tanıdığı dönem olarak 14. yüzyılın sonlarına işaret edilirken, kimi araştırmacılar da, şehrin ahilerle ilk buluşmasının 13. yüzyıl olduğuna dikkat çekiyor.
Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilgehan Pamuk’un araştırmalarına göre; ahiliğin Erzurum’daki geçmişi 13. yüzyıla dayanıyor. Buna delil olarak Moğol istilasını gösteren Pamuk, bu istiladan kaçış sürecinde Anadolu’ya gelen ahilerin, giriş kapısı olan Erzurum’a ulaşmış ve burada yerleşmiş olabileceklerine vurgu yapıyor.
Bu arada, Erzurum’un kırsal kesiminde yapılan araştırmalar neticesinde en eski ahi mezarlarının 1262-1263 yıllarına ait olduğunun anlaşılması ise, Doç. Dr. Pamuk’un görüşünü doğrular nitelikte bulunuyor.