ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Mehmetçik imdada yetişti
Mehmetçik imdada yetişti
Erzincan’da okullar yine tatil
Erzincan’da okullar yine tatil
Büyükşehir Kar Timleri iş başında
Büyükşehir Kar Timleri iş başında
‘Kadına Şiddetle Mücadelede El Ele’
‘Kadına Şiddetle Mücadelede El Ele’
Palandöken’den kar farkı
Palandöken’den kar farkı
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
10 Ekim 2009 Cumartesi - 03:17

Ahilik Kültürü’ne muhtacız

İHA/Türklerin altı bin yıldır tarih sahnesinde oluşunun önemli bir sebebi kültür değerlerini korumalarından ileri geldiğini söyleyen A.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Solmaz, “Bu kültür değerlerinin özü Ahilik Kültürü biçimine dönüştüğü XI. yüzyıldan sonra yeni bir anlayışla devam eder. Türkler daima iyiyi güzeli aramışlar ve bulduklarında da tereddüt etmeden almışlardır.” dedi.

Ahilik Kültürü’ne muhtacız

 Erzurum Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz, Ahilik'in; sanatın, ticaretin ve mesleğin, olgun kişilik, güzel ahlak ve doğrulukla yoğrulduğu, kökleri çok eskilere uzanan bir gelenek, yüzyıllar boyu toplumumuzun sosyal ve ekonomik omurgasını oluşturan bir örgütlenme şekli, toplumsal kimliğimiz açısından daima sahiplenmemiz gereken çok özel bir kültür olduğunu söyledi.
AHİLİK KÜLTÜRÜ
Ahilik Haftası nedeniyle Erzurum Emniyet Müdürlüğü Polis Radyosuna konuk olarak, açıklama yapan Yrd. Doç. Dr. Solmaz, her yıl Ekimin 2. pazartesi ile başlayan haftanın ülkemizde kutlandığını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti 75 yıl önce Osmanlı'dan devir aldığı yönetimi, Osmanlı da 700 yıl önce Anadolu Selçuklu devletinden almıştı. Anadolu Selçuklu devleti de Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun bir parçası olarak bu topraklarda yaklaşık bin yıl önce kurulmuştu. Görüldüğü üzere bin yıldır Türkler Anadolu toprakları üzerinde yaşamaktadır. Türklerin tarihi aslında bin yıl ile sınırlı değildir. Bilinen en eski insanlık tarihine kadar uzanır. Oğuz Hanlığı, Uygur devleti, Göktürk devleti, Hun devleti M.Ö. 4 bin yıldan beri, devletini ve kültürünü yaşatmaktadır” dedi.
AHİLİK VE SOSYAL DAYANIŞMA
Türklerin altı bin yıldır tarih sahnesinde oluşunun önemli bir sebebi kültür değerlerini korumalarından ileri geldiğini söyleyen Solmaz, “Bu kültür değerlerinin özü Ahilik Kültürü biçimine dönüştüğü XI. yüzyıldan sonra yeni bir anlayışla devam eder. Tarih boyunca Türkler daima iyiyi güzeli aramışlar ve bulduklarında da tereddüt etmeden almışlardır. Türklerin İslamiyet’e geçmeden önceki kültür değerleri bile bugün birçok ülkede görülememektedir. Tarihi araştırmalarda o dönemde insan haklarına saygı, kadının toplumdaki saygın yeri, misafirperverlik, bir tehlikeye karşı birlik oluşturmak, dayanışma, yardımlaşma gibi birçok insani değerlerin bugünkü tabiri ile evrensel değerlerin mevcut olduğunu görüyoruz. Türkler bu değerler ile mücehhez olarak çağın en yüksek medeniyetini kurmuşlardır. Dünyada pek çok dinler, inançlar ile karşılaşan Türkler bazılarını denemişler fakat kendilerine en uygun gelen İslam dinini kabul etmişlerdir. Bu dini seçerken hiçbir zorlama, hiçbir baskı yapılmamış kendi istekleri ile bu yüce dine geçmişlerdir.”
AHİLİK TÜRK RÖNESANSIDIR
Ahiliğin tüm bu değerleri kaynaştıran ve hayata geçirilmesini sağlayan bir yenilik olduğunu kaydeden Solmaz şunları kaydetti: “Türklerin Rönesansıdır. Ahilik anlayışı, toplumda yaşayan fertleri birbirine yaklaştırmak ve aralarında dayanışma kurulmasını sağlamaktır. Bir toplumda birlik ve dayanışmayı sağlayan en önemli unsur müşterek değerlerin korunması ile mümkündür. Türklerin Anadolu'da bin yıldan beri varlığını sürdürmelerindeki sır Ahilik anlayışı içerisinde bu değerlere saygı göstermeleridir. Bu anlayışa göre din, dil, ırk farkı gözetmeksizin herkese eşit muamele yapılmıştır. Bir toplumda sosyal tabakalaşma olabilir. Kimi zengin, kimi fakir olabilir; fakat ikisi arasındaki fark fazla olmamalıdır. Ahilik zenginliğe karşı değildir. Çalışmak ve üretmek, alın teri ile kazanmak Ahilikte bir ahlak kuralıdır. Bunun için herkesin mutlaka bir mesleği ve işi olmalıdır.”
ALIN TERİ VE EMEK
Ahiliğin alınteri ve emek üzerine kurulduğuna vurgu yapan Solmaz şöyle dedi: “
Ahilik, halkın sırtından geçinenlere, bir köşeye çekilip miskin miskin oturanlara karşıdır. Ahilikte iş ve meslek ahlakı, kabul edilmesi mecburi kurallar haline gelmiştir. Kendinden önce başkalarını düşünmek ve kollamak, hak ettiğinden fazlasını istememek, kanaat ve tevazu ölçüleri içerisinde hırs ve tamahtan uzaklaşmak, kendi yeteneğine uygun bir işle meşgul olmak, sanatını mutlaka bir 3 üstaddan öğrenmek ve birliğin, beraberliğin korunması için dayanışma içerisinde bulunmak ahiliğin mutlaka uyulması şart olan ahlak kaideleridir. Bu kaideler, Ahileri tekke ve türbelerde çöreklenerek, el açıp halkın kutsal duygularını sömürerek onların sırtından bedava geçinen asalak zümrelerden ayıran farklardır. Ahiler yeniliğe açık insanlar olup, halka sanat, meslek ve genel bilgiler öğretmek için var güçleriyle çalışırlar. Bu bakımdan Ahiliğin eğitimcilere ışık tutacak önemli özellikleri vardır. Ahilik sisteminde, işyerinde çalışanlar ile çalıştıranlar arasında pek fark olmadığı gibi aralarında baba-oğul ilişkileri vardır. İşyeri aynı zamanda sanatın ve ahlakın öğretildiği bir okuldur. Burada üretilen mal, belli bir ihtiyacı karşılayacak şekilde kusursuz ve tam olarak üretilir. Emeğin karşılığı çalışanının alın teri kurumadan ödenir. İşyerlerinde çalışan ve çalıştıranlar dayanışma içerisindedir. Bu uygulama emek ve sermaye'nin barışık olduğu bir model oluşturur. Günümüzde toplam kalite, müşteri beklentileri, tüketici korunması, standart üretim gibi kavramların önemi yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır.Bugün kaliteli üretim için başvurulan ve Toplam Kalite Yönetimi dediğimiz tedbirlerle tüketicinin daha ucuz, daha kaliteli mal alma imkânı doğmuştur.” diye konuştu.
AHİLER, DAİMA TOPLUM YARARINA HİZMET YAPMIŞLARDIR
“Ahilik sisteminde bir malın üretimden tüketicinin eline geçene kadar üretimin her safhası bütün çalışanların sorumluluğu altındadır. Çıraklar, kalfalar ve ustalar hep birlikte malın kalitesinden sorumludur” diyen Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz, daha sonra şunları kaydetti; “Ayrıca oto kontrol sistemi ile malın kalitesi sürekli denetlenir. Bugün de toplam kalite yönetimi kapsamında kalitede mükemmellik, verimlilik, hatasız üretim, kalite güvenliği, ülke ve uluslararası standartlara uyum, ISO 9001, tüketiciye cevap verme hattı, tüketici tatmini gibi konular henüz yeni yeni işyerlerinde gündeme gelmeye başlamıştır. Üretime katılan her kademedeki personelin eğitimi, işletme içi tüm personelden faydalanma, tam kapasite çalışma gibi tedbirler yanında işyerinde her türlü üretim ve hizmetlerden işyeri çalışanları sorumlu 4 tutulmaktadır. Ahilik düşüncesinin kurduğu Ahi Birlikleri'ni batıdaki ve doğudaki benzer teşkilatlardan ayıran özellik, din adamlarının da devlet adamlarının da Ahiler üzerinde herhangi bir etkisinin olmayışıdır. Bunun sonucu olarak Ahilik sivil toplum kuruluşlarının en eski bir modelidir.”
AHİLİK VE MİLLİ TERBİYE
Ahiliğin milli terbiye olduğunun altını çizen Solmaz: “Ahiler, daima toplum yararına hizmet yapmışlardır. Bugün görülen bazı sivil toplum kuruluşları gibi halkı bölmemişler, halka ve topluma zararlı faaliyetlerde bulunarak, yalnız kendi üyelerinin menfaatini korumamışlardır. Bugün sivil toplum kavramı, demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olarak kabul edilmekte ve resmi otoritenin karşıtı bir örgütlenme olarak algılanmaktadır. Devlete karşı gelmek, devletin kurumlarını tahrip edenlerden yana gözükmek, sırf demokrat gözükmek için bu kurumlara destek vermek Ahiliğe ters düşer. Devlet olmaz ise sivil toplum kuruluşunun da olamayacağını bilmemek en büyük cehalettir. Sivil toplum kuruluşlarının görevi halkın ihtiyacı ve mutluluğu için devletle beraber devlete yol gösterici olmaktır. Ahilerin kendi üyeleri ile devlet ve toplumdaki fertler arasındaki ilişkilerde daima demokratik ve laik anlayış hakim olmuştur. “dedi.
AHİLİK SİSTEMİ VE DEMOKRASI
Ahilik sisteminin demokratik usuller üzerine temellendirildiğini aktaran Solmaz şöyle dedi: “
Ahiler seçmede, seçilmede ve idarede tamamen demokratik bir sistem içinde yaşarlardı. Keyfilik, şahsi ihtiras ve emellere kesinlikle yer verilmezdi. Teşkilatın hak ve adalet ölçülerine riayet ederek toplumda saygın bir yer kazandıkları ve topluma hizmette kusur etmedikleri, devletle halk arasındaki koordinasyonu sağladıkları için, Ahi başkanı devlet başkanının ayağına gitmemiş, devlet başkanı Ahinin ayağına gelmiştir. Fransa'da, otoriter yapıyı yumuşatmak ve yönetimle vatandaş arasındaki ilişkileri iyileştirmek üzere on beş yıl önce kurulan Ombudsmanlık kurumu Avrupa Birliği anlaşmasında ele alınmıştır. Topluluk üyesi ülke vatandaşlarının yeni sisteme entegrasyonunda otorite ile halk arasında doğacak anlaşmazlıklarda arabulucu rolü oynamak, ortaklık kurumları arasında güven ilişkilerini güçlendirmek, ayrıca vatandaşın şikayetlerini 5 kabul ederek ortaklık kurumlarının demokratik işlemesini sağlamak amacı ile Avrupa Ombudsmanı kurulmuştur. Bu kurum aslında 1809 yılında yöneticiler ve yargıçlar hakkında yasal soruşturma yapmak üzere İsveç'te kurulan Ombudsmanlık kurumunun bir devamıdır. Dünyamızda yaklaşık yüz yıl önce kurulan ve Avrupa Birliği'ne örnek bir kurum olarak yaşatılan, bizim de belki her şeyde olduğu gibi kötü bir taktikçilikle Avrupa'da var diye hemen bu senenin başında ithal ettiğimiz bu kurumun daha orijinalinin yeni yüz yıl önceki Ahilik sisteminde mevcut olduğunu bilmiyoruz. Almanya'nın kalkınmasında, Sanayi üretim birliklerinin önemli rolü olduğu, bu birliklerin eğitim ve teknik eğitime büyük önem vermelerinden, araştırmalarla elde edilen buluşların üretime uygulanmasından, bankaların bütün kaynakların sanayi emrine verilmesi ve devletin, yönetici yüksek memurlarının bu birlikleri desteklemesi sayesinde Ortaçağ geriliğinden kurtularak kısa zamanda büyük ve zengin bir ülke haline geldiği bilinmektedir. Benzer uygulama Osmanlı'daki Ahi Üretim Birlikleri'ndeki eğitim sistemine, orta sandıklarını sanayi emrinde kredi kuruluşu olarak hizmet verilmesine benzemektedir. 2010'lı yılları yaşadığımız şu günlerde, Ahiliğin ahlak ve çalışmaya ait prensipleri kısaca Ahilik felsefesi, dünyamızda ilerleyen toplumların modeli olacaktır. Bu görüş bir kehanet değildir. Bugün nasıl ki kalkınmış birçok ülkede Ahilik prensiplerinin izlerini görüyorsak, yarın da ilerlemiş toplumların yükselmesinde Ahilik ilkelerinin, önemli rol oynadığı görülecektir.”

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erzurum’u Avrupa’ya tanıtıyor
GHA/Erzurum’un Oltu ilçesine bağlı Tutmaç Köyü doğumlu olan Aşık Ozan ...
Sanatta Erzurum damgası
Devlet tiyatrolarının 60. yılı etkinlikleri arasında bulunan Erzurumlu ...
"Türkiye'den insan manzaraları"
Goethe Enstitüsü'nün yürüttüğü 'Kültür Köprüleri' programı çerçevesinde ...
 
Çakıl taşlarını tabloya dönüştürüyor
İHA/Erzurumlu ünlü ressam Fehim İbrahimhakkıoğlu, Türkiye'de bir ilke ...
TRT GAP’tan Erzurum tanıtımı
GHA/Erzurum’da çeşitli televizyon kanallarınca hazırlanan belgesellere, ...
Tekstil Desenleri Sergisi açıldı
Erzurum Atatürk Üniversitesi (AÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi'nce yeni kurulan ...
 
Bursa’da Erzurum etkinliği
Bursa Erzurum Dernekleri Federasyonu, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen ...
Evini sanat galerisine çevirdi
GHA/Erzurumlu dört çocuk babası emekli müstahdem Reşit Yanmaz, evinin ...
‘Düşler’ resim sergisinde buluştu
Erzurum'da Reşit Yanmaz isimli vatandaş 30 yıllık el emeği göz nuru eserlerini ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
İş Yapma Ayrı Sahiplenme Ayrı İştir Ve Erzurumspor
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kayyım uygulaması milletin ortak talebidir
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Onurun 41. Yılı
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Peki bu işleri kim yapsın?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva