Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Ermenilerin sözde soykırımın 95. yıldönümü için İran'ın başkenti Tahran'da yoğun bir propaganda faaliyetine başlamaya hazırlandıklarını belirterek duruma tepki gösterdi.
//İRAN’DA ERMENİ OYUNU
İran ile Türkiye arasındaki dostluk ve kardeşliğin uzun yıllar öncesine dayandığını ifade eden Eğilmez, "Bu iki halk yüzyıllardır, aynı coğrafya üzerinde yan yana yaşamışlardır. Dilimiz dilimizden, kültürümüz kültürümüzden etkilenmiştir. Tarihten gelen bu güçlü bağ, birçok platformda iki ülke insanları arasında derin bir sevgi ve saygı ortamını doğurmuştur. Bütün bunların yanında, Türkiye Cumhuriyeti sahip olduğu tarihi ve coğrafi konumuyla, askeri ve ekonomik gücüyle, barışçıl politikası ve tarihinderinliklerinden gelen hoşgörülü yapısıyla bölgedeki huzurun tesisi ve istikrarın sağlanmasına çok ciddi katkılar sağlamaktadır" diye konuştu.
//TAHRAN’DA PROPAGANDA
Son günlerde Ermeni örgütlerinin kamuoyuyla paylaştığı haberlerin kendilerini derinden üzdüğünü kaydeden Eğilmez, "Ermeniler, sözde soykırımın 95. yıldönümü için İran'ın başkenti Tahran'da yoğun bir propaganda faaliyetine başlamaya hazırlanıyor. Bu faaliyetleri gerçekleştirmek için İran resmi makamlarından gerekli izinleri alan veya aldığını iddia eden Ermeni örgütleri; asılsız iddialarının propagandasını yapmak için, ilk etapta İran'a yönelik bir web sitesi oluşturacaklar. Bunu takiben sözde Ermeni
soykırımını anlatan kitapların ve kısa filmlerin olacağı bir kütüphane açacaklar. Ayrıca yine sözde soykırımın 95. yılı anısına sergiler açıp, konuyla ilgili değişik branşlarda çeşitli yarışmalar düzenleyecekler. Başka bir deyişle Amerika, Kanada, Avustralya ve Avrupa'nın muhtelif ülkelerinde yaptıkları propaganda faaliyetlerinin aynılarını Fars toplumu bünyesinde de gerçekleştirecekler" dedi.
//TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ
Bu tür girişimlere izin verilmesinin ülkeler arasındaki ilişkiyi olumsuz yönde etkileyeceğini belirten Eğilmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"1914-1918 yılları arasında Ermeni çetelerinin Hoy, Selmas, Urmiye, Tebriz, Makü ve İran Culfası'nda yaptıkları katliamlarda hunharca öldürülen Farsların aziz hatıralarını kirleteceklerdir. Özellikle Ermeni eşkıyası Antranik'in, 1918 Haziran'ında sırf Müslüman oldukları için katlettikleri Farslar asla unutulmamalıdır. Bugün İran İslam Cumhuriyeti sınırları içerisinde, sözde soykırım yalanlarını İran halkına kabullendirmek isteyen diaspora örgütleri, işte bu katliamları yapanların, bugünkü suretleridir.
Biz dernek olarak, hem bu iddiaların doğruluğunu sormak, hem de diasporanın İran vatandaşları için yalanlarla örülü bir ağ hazırladığını anlatmak, ayrıca İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'a yazdığımız mektubu iletmek, en azından bir acı kahvelerini içmek için İran İslam Cumhuriyeti, Erzurum Konsolosluğu'ndan randevu talep ettik. Yaklaşık bir hafta bekletildikten sonra, konsolosluk, bu ziyaret talebimizi nazikçe reddetti. Geleneklerinde misafirperverliğin çok önemli bir yer tuttuğunu
bildiğimiz İran halkını temsil eden Konsolosluğun bu tutumunu protesto ederek, Ahmedinejad'a yazdığımız mektubu postayla gönderdik. Ayrıca diasporanın İran'daki faaliyetlerini yakından izleyerek, 1915 olaylarını ve Ermeni çetecilerin gerçekleştirdiği Müslüman katliamlarını imkanlarımız ölçüsünde İran halkına anlatacağız."