ÖLÜMDEN ÇOK ZULÜMLER GÖRDÜK
Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin imza törenine katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, şimdiki kuşak öğrencilerinin çok şanslı olduğunu belirtti. Türkiye’de münevver insan problemi ve eksikliğinin yaşandığını söyleyen Güllüce, “Siz öğrenciler şanslısınız. Babalarımız zamanında ‘biz ölümden çok zulümler gördük’ diye şiirler yazılırdı. Bizim de çocuklarımız çok falaka yediler, çok cop yediler, çok karakolda kaldılar, çok azap çektiler. Sizin gibi oturup o kıyafetleriyle okuyamadılar. Bir kuşak kaybettik. Zaten her 10-15 senede bir afetle muhatap oluyoruz. 12 Eylül’de Türkiye’nin en güzel insanları, ama sağcısı, ama solcusu çocuklarımızı, gençlerimizi kaybettik. Sonra 1971’de ve 28 Şubat gibi benzeri olaylar oldu. 2 gün sonra Kadınlar Günü’nü kutlayacağız. Ama zamanında ‘kızlarımız okumasın’ diye ne çabalar harcandı. Gençler o günleri televizyonlardan bir seyredin. O yıllar acılar yıllarıydı, dramdı. Benim bildiğim ocağı sönen, hayatı kararan, hayata küsmüş, onlarca, yüzlerce insan biliyorum. O dönemin zulmüne uğramış dönemleri yaşadık. Buna benim çocuklarım da dahil. Fakat siz şanslısınız. Kader sizlere güldü. Bizim babalarımız bizlerden daha az kısmetliydi. Biz onlardan daha kısmetliyiz, sizlerde bizden kısmetlisiniz. Bizim çocuklarımızdan da kısmetlisiniz. Artık Türkiye’de özgürlük var. Kim ne giymek istiyorsa, kim nasıl okumak istiyorsa, hangi kıyafetle okuyacaksa okusun kardeşim. Ne olacak, yani sen böyle okumayla bu ülkeye ne zararın olurdu. Artık özgür bir ülkede yaşıyorsunuz. Ben o dönemlerde belediye başkanıydım. Sanat okulu mezunuyum, elimden elektriğin A’sından Z’sine kadar her şey gelir. Sizin bu eğitim yarışında özgürlük yarışınız yok, sizin kalite yarışınız var. ‘Ben de okumak istiyorum’ diye sokaklarda bağırıp cop yemiyorsunuz” dedi.
“BENİM ÇOCUKLARIM DA AZAP ÇEKTİ”
Çocuklarının imam hatipli olduğunu ve o dönemlerde azap çektiğini belirten Bakan Güllüce, “İstanbul’da bir yerde yemek yerken radyodan ‘polisin coplamasından kaçan başörtülü bir kız çocuğuna bir kamyon çarptığı ve ayağının koptuğu’ haberinde ben o kız için sümüklerim akana kadar yarım saat ağladım. Sizin kuşaklarda bacağı kopanlar yok. Ne kadar şanslısınız. Onun için bu fırsatı değerlendirmeniz lazım. Dünya sizi bekliyor. Bu topraklar bütün Müslüman dünyanın yeniden medeniyet ihyasını bekliyor ve inşaatını bekliyor. Bunları sizin kuşak yapacak. Biz ancak dozerlik yapıp, yolun hamını aldık. Bazıları da elimizden geldiğinde ilk geldiğimizde eski haline götüreceğini söylüyorlar. Siz de direnin ve ‘eski haline götüremezsiniz’ diyin. Adam bunu mertçe söylüyor. Bir gelelim görürsünüz diyorlar. Ben imam hatipli değilim ama çocuklarım bu azabı çekti” diye konuştu.
“VAKIF TAHRİBATI SADECE BİZDE VAR”
Türkiye’nin bir vakıf toplumu olduğunu ifade eden Bakan Güllüce, “Biz vakıf toplumuyuz. Anadolu’da Malazgirt’ten 30 sene önce vakıf kurmuşuz. Bu vakıf kültürü bizim cibilliyetimizde, ruhumuzda, kimyamızda var. İlk vakfın kuruluşu 1040 yılındadır. Daha Malazgirt olmadan biz vakıf kurmuştuk. Ama sonunu getirememiştik. Yani vakıfların sonu çok acıdır. 1930’larda, 1940’larda vakıflar maalesef tarumar edilmiştir. Bugün vakıfların servetini söyleyecek olursanız, herhalde Türkiye’de 2 milyon adet caminin imamının 10 bin dolar maaş alabileceği kadar geliri olurdu. O vakıfların hepsi yok şimdi. Yani Fatih Camii’nin Bosna’da ve Tarsus’ta vakıfları var. 100’lerce dönüm zeytinlik vakıfları var. Eminönü Camii’nin Mısır Çarşısı’ndaki bütün dükkanlar vakfıdır. Şimdi Eminönü Camii’nin imamına 3 bin TL maaş verilmez ama Eminönü Camii’nin Mısır Çarşısı’ndaki o vakıflar şayet Eminönü Camii’nin olsaydı nasıl bir Eminönü Camii olurdu diye düşünün. Bu vakıf tahribatı sadece bizde olmuş. Bir de Bağdat’ı işgal ettiği zaman Hülagü’de olmuş. Vakıflara ve bu hayırlı işlere sahip çıkıp, sürdürülebilirliği sağlaman gerekir. Bir vakıf kültürünün yeniden ihyasına, inşasına ihtiyacımız var. 18 yaşını geçtikten sonra çocuğuna öğle yemeğini bile esirgeyen bir kültürle büyüyen muhatap, bütün malını, mülkünü ve servetini devletler için, dul kadınlar için, engelli çocuklar için bağışlayan böylesi derin bir hikmetin çocuklarıyız. Bundan sonra yeniden vakıfları talan edilmiş, yok edilmiş, Hülagü’den daha berbat halde yok edilmiş vakıflarımızın yeniden inşası, ihyası ve sahiplenebilmesi gerekir. Aksi takdirde bugünkü yapılan iyiliklerinde yarın birileri tarafından yok edilmesi söz konusu olabilir” şeklinde konuştu.
Bakan Güllüce’nin konuşmasından önce İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Vali İbrahim Şahin de birer konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından Vali Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz, AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Yeni ve eşi Emine Yeni ile İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin arasında Emine Yeni-Ahmet Yeni Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi yapımı protokolü imzalandı. Törene ayrıca AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, CHP Samsun Milletvekili İhsan Kalkavan, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, AK Parti Samsun İl Başkanı Muharrem Göksel, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile öğrenciler katıldı.