Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Amerika Kudüs’ü İbrail’in baştenti olarak tanıma kararı ile dökülen bu kana ortak olmuştur. Biz bu kararı asla tanımıyoruz, tanımayacağız. Başkan Trump’un bu açıklaması bizi bağlamaz, Kudüs’ü de bağlamaz, İslam dünyasını bağlamaz. Sen çalarsın, sen oynarsın” dedi.
AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen Dünya İnsan Hakları Günü programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump’un Kudüs ile ilgili kararını tanımadığını belirterek, bu açıklamanın Kudüs’ü de İslam dünyasını da bağlamadığını söyledi.
“Mavi göklere giden güvercinler hep tertemiz döneceklerdir”
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nün dünyanın pek çok yerinde ve özellikle Kudüs’te insan haklarının ayaklar altına alındığı bir dönemde anıldığını belirten Erdoğan, “Binlerce yıldır yaşadıkları topraklarda tüm hakları ellerinden alınan, her gün baskı ile zulüm, taciz ile kendilerine adeta dünyanın zindan edildiği Filistinli kardeşlerimize buradan selamlarımı iletiyorum. Atalarımız ‘zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur’ diyor. Kudüs’te sergilenen vandallığın, zulmün, hoyratlığın ilelebet devam etmesi mümkün değildir. O Kudüs ki, her taşında, toprağının her bir zerresinde ayrı bir hikayeyi barındırır. O Kudüs ki, uğruna her şeyini feda etmeye hazır kimlere yar olmamıştır. Bugün kendilerini Kudüs’ün sahibi sananlar yarın arkasına saklanacak ağaç dahi bulamayacaklarını bilmelidirler. Biz bugün Kudüs’ü aldığında kadın çocuk demeden 70 bin Müslüman’ı katledenlerin vahşeti ile aynı şehri fethederken tek bir kişinin dahi burnu kanamasın hassasiyeti ile hareket eden Selahaddin-i Eyyubi’yi çok iyi hatırlıyoruz. Tarih, sırf kuşatma sırasında kutsal mekanları tahrip olmasın diye Kudüs’ü savaşsız teslim eden Osmanlı’nın nezaketi ile şehrin kadim sakinlerinin evlerini başlarına yıkanların barbarlığını da aynı şekilde kaydedecek. Ne diyor şair, ‘Ey Kudüs, ey peygamberler kokusu, ey yerin göklere en yakın avlusu, ey şehirlerin incisi, acıdır cadde taşları, acıdır müezzin sesleri, ey Kudüs, ey kentlerin en acılısı, kim durdurur düşmanları sana karşı, ey dinlerin gerdanlığı, kim siler duvar taşlarından kanları, kim kurtarır İsa’yı, İsa’yı öldürenlerden. Kim kurtarır insanı. Ey Kudüs, ey şehrim, ey sevgilim dönüyor giden güvercinler yine, tertemiz masmavi göklere.’ 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Filistin, özellikle de Kudüs öyle acılara maruz kalmıştır ki, yüreklerden hep böyle feryatlar yükselmiştir. Mavi göklere giden güvercinler hep tertemiz döneceklerdir. Ama Kudüs’ü Müslümanlara ve diğer dinlerin mensuplarına zindan edenler ellerine bulaşan kanı asla temizleyemeyeceklerdir” diye konuştu.
“Trump’un bu açıklaması bizi bağlamaz, Kudüs’ü de bağlamaz”
Başkan Trump’un kararını tanımadığını belirten Erdoğan, “Amerika Kudüs’ü İsrail’in baştenti olarak tanıma kararı ile dökülen bu kana ortak olmuştur. Biz bu kararı asla tanımıyoruz, tanımayacağız. Başkan Trump’un bu açıklaması bizi bağlamaz, Kudüs’ü de bağlamaz, İslam dünyasını bağlamaz. Sen çalarsın, sen oynarsın. 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filiştin devleti kurulana kadar bu mücadele bitmeyecektir. Bugün yaşanan sorunların temelinde Amerika’nın ve Avrupa’nın en başından beri İsrail’in önünü açan haksız işgalini ve yerleşimlerini destekleyen politikaları var. Şayet bu ülkeler BM kararlarına sahip çıksaydı bölgede on yıllardır süren acıların, zulümlerin, katliamların önüne geçilebilirdi. Sene 1947, Filistin’de İsrail diye bir yer yoktu. Ondan sonra başladı ve Filistin lime lime bölünerek BM’nin 67 kararı da buna dahil, öyle bir noktaya gelindeki Filistin noktacıklar halinde, geneline İsrail’e vermiş durumdalar. Bunu batı yaptı. Şimdi de 1980 yılı 478 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararını o zamanlar Amerika çekimser bir havada, İsrail dışında hiçbir ülke tanımadığı halde bunlar o günden bugüne ‘biz yaptık oldu’ mantığı ile bugüne geldiler. Amerika’nın Kudüs kararına karşı ortaya konan tepkilerin batı ülkelerin tutarsız İsrail politikasında bir kırılma noktası teşkil etmesi temenni ediyorum. Türkiye olarak bu konudaki tepkimizi ve hayata geçireceğimiz politikaları hem kendi adımıza hem de dönem başkanlığını yürüttüğümüz İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında dile getiriyoruz. Çarşamba günü İstanbul’da düzenlenecek İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Zirvesi’nin bu bakımdan bir dönüm noktası teşkil edeceğine inanıyorum. Dünyada samimi olarak insan hakları savunucusu, barış yanlısı olan herkes için Filistin ve Kudüs meselesi bir turnusol kağıdıdır. Bu mesele mazlumun ve haklının yanında yer almayan hiç kimsenin ne insan hakları ne de bölgesel ve küresel barış konusunda söyleyecek sözü olamaz. Filistin ve Kudüs konusundaki beyanları ve ifadeleri yakından takip edeceğiz ve ona göre herkese notunu vereceğiz” şeklinde konuştu.