Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Mehmet Atalay, Erzurum'a güçlü yatırımcıların gelmesinin şehrin güçlü yerel basınıyla mümkün olabileceğini söyledi.
Kurum olarak mevzuatta bazı değişikliklerin yapılacağını ifade eden Atalay,"Çoğu şey sizin lehinize olacak. Biz özgür ve bağımsız bir basının oluşmasını arzu ediyoruz. İnandıklarını yazabilen bir basın olmasını istiyoruz. Gazeteciliğin gerektirdiği her şeyi yapabilen bir basın istiyoruz. Yeter ki şantaj, iftira, yalan haber olmasın. Bu üç unsurun dışında her şey olmalı" diye konuştu.Atalay, gazeteci ve kamu yetkililerinin bir takımın Oyuncuları olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:"Siz ve biz yok, hep beraberiz. Vali ve siz değil. Belediye başkanı ve siz değil. Hepimiz bir takımın Oyuncularıyız. Bu takım içinde, Oyuncular içinde birilerinin eksikliği varsa öz eleştiri kapsamında birbirimize lütfen söyleyelim. Birbirimizi tanıyalım, anlayalım. Üzümü yemeye devam edelim. Bağcıyı dövmek hiçbir şey kazandırmaz. Bölgemizi büyütecek, geleceğini aydınlık kılacak, insanların huzurlu ve mutlu olmasını sağlayacak hamlelerde biz hep beraberiz ve yanınızdayız."
Atalay, gazeteciliğin gelişimini sağlayacak çalışmaların da yapılacağına değinerek, gazeteciliğin standartlarını geliştirecek ve eğitim düzeyini artıracak seminerlerin yapılacağını, bu kapsamda İstanbul'da Bayramoğlu Tatil Köyü'nün yılın 12 ayı da gazetecilere hizmet verecek bir standarda getirilmesi konusunda çalışmaların sürdüğünü vurguladı.
"BASINDAN ŞİKAYETÇİ OLMAYAN YOK"-
Türkiye'de bazen basından birçok kesimin şikayetçi olduğunu ifade eden Atalay, şunları söyledi:"Basından şikayetçi olmayan yok. Nesinden şikayetçi oluyorsunuz? Gazetelerde de iftira atan insanlar vardır. Şantaj yapan insanlar vardır ama bu Türkiye ortalamasının aynısıdır. Bürokrasideki kalite ortalaması neyse basında da öyledir. Bürokrasiyi de basını da yukarı çıkarmamız lazım. En önemlisi, en önce basını yukarı çıkartırsak işleri hızlandırırız. O zaman ne yapacağız, basın bizimdir, biz bir bütünüz."
BASIN SORUNLARI-
Basın kuruluşlarında çalışan gazetecilerin sorunlarını hükümet yetkililerine ilettiğini ve bu sorunları hükümetin çeşitli organlarına benimsetmeye çalıştığını belirten Atalay, "(Basının sorunları var) diyorum. 'Düşük maaşla çalışıyorlar' diyorum. Sadece Anadolu'da çalışanlar değil, merkezi medyadaki koca koca gazetelerde çalışan arkadaşlarımızın durumları hakikaten iyi değil. Biz bunları anlatınca Sayın Bülent Arınç anlıyor. 'Evet destek olmamız lazım' diyor. Sayın Başbakanımız ne kadar güzel şeyler söylüyor. Bunlar benimsetmekle alakalı. Bizim görevimiz bu" dedi.
RTÜK'ÜN KAMU REKLAMLARI PAYI-
Atalay, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Basın İlan Kurumunun bir anlaşma yaptığını dile getirerek, şunları söyledi:"RTÜK ile anlaştık. RTÜK'ün kamu reklamları payını artık biz alacağız. Bunu da yerele dağıtacağız. Böyle bir çalışmamız var. Kanun teklifi olarak meclise verildi. Seçimden önce çıkmayabilir. Söz konusu çalışma yerel basına çok ciddi bir destek getirecek. Siz güçlendikçe daha göze geleceksiniz. Reklam ve ilan verme ihtiyacı da daha çok artacak" dedi. Atalay, daha sonra yazılı basın kuruluşlarının temsilcilerini dinledi.