AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İnadına çözüm, barış, demokrasi dedik, demeye devam edeceğiz." dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin birlik siyaseti Hakkari'yi Edirne'ye, Muğla'yı Artvin'e, ülkenin doğusunu batısına, kuzeyini güneyine birleştiren bir büyük kardeşlik destanının adıdır. Onun için biz çözüm sürecini önümüzdeki siyasi gelişmelerin merkezine oturttuk" dedi.
DEĞERLENDİRME
Davutoğlu, partisinin TBMM Grup toplantısında çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Davutoğlu, konuşmasının başında Türk sanat müziği sanatçısı Müzeyyen Senar'ın vefatı nedeniyle başsağlığı diledi.
SEÇİMLER
Milletvekili genel seçimlerine gidilirken siyasetin hareketlendiğini belirten Davutoğlu, "Ümit ederiz 7 Haziran'a giderken siyasi ortamda seviye, vakar, demokratik yarış atmosferi ve karşılıklı saygıya dayalı halka kendimizi anlatma çabası suhuletle devam eder. Biz AK Parti olarak her zaman siyasette vakarı, milletle birlikte yürümeyi, seviyeyi, vizyonu, misyonu ve dava ahlakını savunduk. Bu çerçevedeki tutumumuz bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi devam edecek" diye konuştu.
AK Parti olarak il kongrelerine devam ettiklerini, ana kademe kongrelerinin yanı sıra Gençlik ve Kadın Kolları'nın kongrelerinin de aynı coşkuya yapıldığını aktaran Davutoğlu, özverili çalışmaları nedeniyle parti teşkilatına teşekkür etti.
"BİZİM FARKIMIZ GENÇLİK VE KADIN KOLLARIMIZA VERDİĞİMİZ ÖNEMDE DÜĞÜMLENİYOR"
Kongrelerinin kendilerine heyecan ve coşku kattığını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:"Bizim AK Parti olarak farkımız gençlik ve kadın kollarımıza verdiğimiz önemde düğümleniyor. Çünkü biz gençliği siyaseti izleyen, geriden takip eden ya da sadece sokakta bazı faaliyetlere katılarak siyaset yapan bir noktada görmüyoruz. Aksine gençliğin siyasetin merkezinde olmasına büyük önem veriyoruz. Buradan da bütün gençlerimizi Türkiye'nin geleceğiyle ilgili olarak düşünmeye, düşünerek siyaset içinde aktif rol almaya davet ediyorum. AK Parti Gençlik Kolları büyük bir dinamizm ile sadece 7 Haziran seçimlerine hazırlanmıyor. 2023'e hazırlanıyor, 2053'e hazırlanıyor. Gençlik Kollarımızda gördüğüm dinamizm her kongrede gençlerimizin yükselttiği şiarlar, sloganlar, ilkeler bana büyük bir ümit veriyor. Gelecek emin ellerdedir. AK Parti Gençlik Kolları bu anlamda geleceğimizin de Türkiye'nin geleceğinin de teminatıdır."AK Parti Kadın Kolları'nın da aynı coşku ile çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Davutoğlu, fırsat buldukça gençlik ve kadın kollarının faaliyetlerine de katılmaya çalıştığını söyledi.
"AK PARTİ BİR SİYASİ SÜREKLİLİK VE VEFA HAREKETİDİR"
Davutoğlu, AK Parti hareketinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde başlayan İstanbul efsanesinin devamı olduğunu söyleyerek, İstanbul'da başlayan ve yükselen bu hareketin emin ellerde geleceğe kararlı bir şekilde yürüyeceğini kaydetti. "Sayın Cumhurbaşkanımızdan aldığımız her emaneti, her mirası güçlendirerek geleceğe taşımak konusunda kararlılığımız kesindir" diyen Davutoğlu, AK Parti'nin bir siyasi süreklilik ve vefa hareketi olduğunu vurguladı.
"İNADINA ÇÖZÜM, BARIŞ, DEMOKRASİ DEDİK, DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:"İstanbul Kongremizde 7 prensip üzerine konuştuk. Birlik ya da vahdet, özgürlük ya da hürriyet, güvenlik ya da emniyet, adalet, kudret, izzet ve emanet. Biz bu ilkeler etrafında siyasete bakıyoruz. Bu ilkeler etrafında siyasetimizi geleceğe taşıyoruz. Önce birlik yani vahdet. AK Parti hareketi on yıllar boyudur parçalanan, kutuplaştırılan bir toplumu birleştirme hareketidir. Aşağılanan, tahkir edilen her toplum kesimine 'Sen bu ülkenin öz vatandaşısın, paryası değilsin ve olmayacaksın' diyen bir harekettir. AK Parti'nin birlik siyasi Hakkari'yi Edirne'ye, Muğla'yı Artvin'e, ülkenin doğusunu batısına, kuzeyini güneyine birleştiren bir büyük kardeşlik destanının adıdır.
Onun için biz çözüm sürecini önümüzdeki siyasi gelişmelerin merkezine oturttuk. Çözüm süreci bazılarının anladığı, anlamak istediği veya saptırarak anlatmak istediği gibi salt, teknik bir süreç değildir. Çözüm süreci her şeyden önce kalplerin sürecidir. Birbirine düşürülmeye çalışılan kardeşlerin, Alparslan'ın ordusunda, Selahattin Eyyubi'nin ordusunda, İstiklal Harbi'nde Çanakkale'de omuz omuza duran kardeşlerin yeniden buluşma hareketidir.
Birçok provokasyonla karşılaştık çözüm sürecinde. Bıkmadık, usanmadık. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde başlayan bir süreç, güçlenerek, 2005 Diyarbakır konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanımız ne ifade ettiyse, bugün aynıyla geçerlidir. Yarın da geçerli olacaktır. Çok çetin bir 10 yıl oldu, çözüm süreci bağlamında. Her yolu denedik. Her yöntemle bu süreci başarıya ulaştırmaya çalıştık ve bunun karşısında olanlar, içeride ve dışarıda bu süreci baltalamak isteyenler de her yöntemi kullanarak çözüm sürecini durdurmak, mümkünse engellemek, mümkünse daha fazla düşmanlık tohumu ekmeye kalkıştılar. Şu veya bu yönde ulusalcılar, içeride karşılıklı etnik ve mezhebi çatışmayı körüklediler. Biz ise inadına çözüm, barış, demokrasi dedik, demeye devam edeceğiz."
YENİ TÜRKİYE KARDEŞLİĞİN TÜRKİYESİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz hiç kimsenin inancı, düşüncesi, örfü, mezhebi, etnisitesi, etnik yapısı dolayısıyla ayrıştırılmadığı yepyeni bir Türkiye'ye doğru yürüyoruz. Bu yeni Türkiye kardeşliğin, eşit vatandaşlığın, özgürlüğün Türkiyesi olacak." dedi.
Davutoğlu, 6-7 Ekim provokasyonlarından sonra tekrar bütün bir çözüm sürecini masaya yatırdıklarını, sabırla, kararlılıkla kamu düzeninden hiçbir fedakarlık etmeden çözüm sürecini ileri aşamalara getirme yönünde büyük bir çaba sarfettiklerini söyledi.
Davutoğlu, "İnşallah önümüzdeki günlerde çözüm sürecinde çok daha ileri adımların, güzel gelişmelerin olduğuna hepiniz şahitlik edeceksiniz" dedi.
Bunun için çalıştıklarını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:"Biz Diyarbakır'da, İzmir'de konuşurken, Konya'da, Edirne'de ya da Van'da konuşurken aynı dili konuşuyoruz. Birlik siyasetinin matematiksel göstergesi, istatistiksel göstergesi de partilerin Türkiye'deki mevcudiyetinde ortaya çıkar. AK Parti 81 vilayetin 78'inde milletvekili sahibidir. CHP'nin 33 ilde, MHP'nin 47 ilde milletvekili yok. Dolayısıyla bir birlik iddiasında bulunma hakları da yok. CHP 16, MHP 23 ilde barajı aşamıyor. MHP'nin, CHP'nin doğuda, Güneydoğu Anadolu'daki oy ortalamaları yüzde 5'i geçemiyor. Dolayısıyla onlar birliğin değil, parçalanmış siyasetin aktörleri. Şu veya buralarda varlar, bir kısmı kıyılarda, bir kısmı daha içerilerde, bir kısmı doğuda ama Türkiye'nin her yerinde olan, Türkiye'nin her köşesindeki her vilayetindeki vatandaşıyla kucaklaşabilen, her yerde aynı coşkuyla, aynı kararlılıkla kongreler yapabilen yegane parti AK Parti'dir ve yegane parti AK Parti olacaktır. Ülkenin her yerinde gençler 'Türk, Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir' diye haykırıyorsa, Diyarbakır'da da, İzmir'de de, Edirne'de de aynı şekilde haykırıyorsa bunu sağlayan AK Parti kadrolarıdır. Anadolu'da her köşedeki bu güzel şiar Meclisimize de yansımış oluyor. Bir kez daha söylüyoruz Türk Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir."
"YENİ TÜRKİYE KARDEŞLİĞİN TÜRKİYESİ OLACAK"
Milleti parçalanmaz, ayrılmaz bir bütün, onurlu vatandaşlardan oluşmuş ve tarağın dişleri gibi birbiriyle eşit, birbiriyle kardeş bir topluluk olarak gördüklerini söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Yine bu çerçevede de Sünni, Alevi ayrımı benzeri ayrılıklar üzerinden tahrik yapanlara özellikle de seçim yaklaşırken Alevi vatandaşlarımız üzerinden siyasi provokasyon yapmak isteyenlere buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum, milleti bölen, parçalayan yaklaşımlarla siyaset yapılamaz. Bütün vatandaşlarımızın ki Alevi vatandaşlarımızla 5 sene öncesinden çalıştaylarda beraber olduk, birçok çalışmalar yapıldı. AK Parti döneminde Alevi vatandaşlarımızın sorunlarıyla yakından ilgilenildi, birçok adımlar atıldı. Alevi klasikleri tercüme edildi, Alevi araştırma merkezleri kuruldu, Nevşehir'de Hacı Bektaş Veli Üniversitesi'nde, Çorum'da, Tunceli'de, Gazi Üniversitesi'nde... Birçok konuda çok sağlam adımlar atıldı, atılmaya devam edilecek. Biz hiç kimsenin inancı, düşüncesi, örfü, mezhebi, etnisitesi, etnik yapısı dolayısıyla ayrıştırılmadığı yepyeni bir Türkiye'ye doğru yürüyoruz. Bu yeni Türkiye kardeşliğin, eşit vatandaşlığın, özgürlüğün Türkiyesi olacak."
ÖZGÜRLÜK PRENSİBİ
Davutoğlu, ikinci prensipleri olan özgürlüğe de değinerek, bunun cumhuriyetin demokrasiyle taçlanmasının prensibi olduğunu ifade etti.
AK Parti'nin son 12.5 yıl içerisinde özgürlükler konusunda cumhuriyet tarihinin bütün on yıllarından çok daha derin izler bırakacak hamleler yaptığını vurgulayan Davutoğlu, olağanüstü hali, başörtü yasağını, katsayı zulmünü, hapishanelerde anadilde konuşma yasağı gibi bir zilleti kaldırdıklarını, her dilde propaganda imkanını getirdiklerini, gayrimüslimlerin hakları konusunda devrim mahiyetinde adımlar attıklarını söyledi.
Bu 12, 13 yıllık dönemin Türkiye'nin özgürlükler alanında attığı dev adımların dönemi olarak hatırlanacağını belirten Davutoğlu, bu adımlara devam etmeye kararlı olduklarının altını çizdi. Davutoğlu, "Bizim meselemiz özgürlükçü, hiçbir kısıtlamaya hiçbir kayda tabi olmayan sivil ve katılımcı bir anayasayı inşallah önümüzdeki dönemde yazmak olacaktır. 7 Haziran seçimleriyle böyle bir anayasanın ayak izlerini de kilometre taşlarını da dokumuş olacağız inşallah" diye konuştu.
Özgürlükler sözkonusu olduğunda hiçbir şekilde taviz vermelerinin, özgürlükleri ihmal ve gözardı eden bir yaklaşıma tahammül etmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Davutoğlu, özgürlüğün insan onurunun en temel ilkesi olduğunu kaydetti.
İnsan olmanın özgür iradeyle hareket edebilmekle mümkün olacağına işaret eden Davutoğlu, "Diğer canlılarda olmayan en temel vasıf insanoğlunun özgür iradeyle hareket edebilmesidir. Eşrefi mahlukat olması da buradandır. Bu topraklarda kimse eşrefi mahlukat olan insanın özgürlük alanına bundan sonra şu veya bu otorite, şu veya bu ideoloji adına müdahil olamayacak, baskı yapamayacak. Tek parti zihniyetinin dayandığı yasaklayıcı, kısıtlayıcı bütün yaklaşımlar ayaklarımızın altındadır, ayaklarımızın altında olacaktır" dedi.
"CHP İLE HDP ZİHNİYETİ AYNI ANLAYIŞI YANSITIR"
Davutoğlu, HDP'nin Diyarbakır'da Anadolu'nun birçok yerinde yaşanan, hala yaşanmakta olan bir kültürün parçası olarak mesture hanımları, çarşaflı hanımları tahkir eden bir müsamere gösterdiğini ve bunu bir özgürlük gibi yansıtmaya çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:"Hep deriz ya hep dedim ya bu kürsüden de dedim. CHP Türk Baası'dır, HDP Kürt Baası'dır. Aynı ideolojinin çift yansıması. Eskiden olurdu bizim çocukluğumuzda neredeyse Anadolu insanına Sütçü İmam'ın uğrunda şehit olduğu o örtüyü tahkir eden müsamereleri CHP zihniyeti okullarda sergilerdi, tiyatrolarda sergilerdi bunu da çağdaşlık zannederdi. Şimdi de HDP aynısını yapıyor. Onların savaşı otoriteyle veya herhangi bir yanlışlıkla değil, onların savaşı bizim milletimizin değerleriyle. Aziz Kürt vatandaşlarımızın bunun farkında olduğunu biliyorum. Türkiye'nin şu veya bu köşesindeki milli değerlere, örfi uygulamalara savaş açan CHP zihniyeti ile HDP zihniyeti aynı anlayışı yansıtır. Onlar ne derse desin biz bu ülkede mutlak anlamda kıyafet özgürlüğünü, mutlak anlamda düşünce özgürlüğünü, mutlak anlamda fikir özgürlüğünü, basın yayın özgürlüğünü, seçme ve seçilme özgürlüğünü koruduk, korumaya devam edeceğiz."
İÇ GÜVENLİK REFORMU PAKETİ ÇIKACAKTIR
Başbakan Davutoğlu, "Bir haftalık erteleme, iç güvenlik paketinin zamana yayıldığı veya vazgeçildiği intibası oluşturmasın. İç güvenlik paketi çıkacaktır, çıkacaktır, çıkacaktır" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hiç kimse bu bir haftalık ertelemeyi, iç güvenlik reformu paketinden, herhangi bir şekilde zamana yayıldığı veya vazgeçildiği gibi intibaya kapılmasın. İç güvenlik reformu paketi çıkacaktır, çıkacaktır, çıkacaktır" dedi.
Davutoğlu, , tam bir kritik evreye girmişken, 24 Nisan öncesinde bir çok lobi harekete geçmişken, New York Times'da işaret fişeği verildiğini belirterek, "Bir taraftan ABD için işaret fişeği, o lobilere 'harekete geçin, Türkiye'yi köşeye sıkıştırın' diyorlar, diğer taraftan da Türkiye içine, Kılıçdaroğlu'na mesaj gönderiyorlar. Kılıçdaroğlu da mesajı alıyor, aynı üslupla bu yüce Meclis'in kürsülerinde konuşuyor. Kılıçdaroğlu bu sana yakışmaz. Bir kere de kendin gibi ol" dedi.
CHP'li yurtsever seçmenlere ve CHP üyelerine seslenen Davutoğlu, "Partinize sahip çıkın, dışarıdan yönlendirilen lidere ve onun ekibine karşı sesinizi yükseltin. Gerçek Cumhuriyetçilik TBMM'de konuşmaktır, halkla, milletle konuşmaktır. Pensilvanya ile parelel konuşmak değil" diye konuştu.
PARALEL YAPI
Başbakan Davutoğlu, artık herşeyin paralelinin çıktığını belirterek, şunları kaydetti:"Şimdi aynı gün içinde paralel makale, parelel grup konuşması yapılıyor. Burada söyledim, onlar paralel de gitmeye devam etsin, biz sırat-ı müstakimdeyiz, doğru yolumuzdan bir milim dahi sapmayız. 28 Şubat dönemi, hatta 12 Eylül dönemi, bugün paralel yapının mensupları o zaman otoriteye teslim olmak gerektiğini söylediler. 28 Şubat, yine aynı paralel yapının temsilcileri, 'başörtüsü teferruattır, otoriteye tabi olun' diye aslında bugün CHP sıralarında bulunan ikna odalarının mucidi o hanımefendi ile aynı dili konuştular. O, ikna odalarında başörtülü kardeşlerimizi ikna etmeye çalıştı, paralel çete de fetva vererek ikna etmeye çalıştı. Aynı paralellik sürüyor. Sonra Mavi Marmara olayı olduğunda, 'İsrail'in otoritesi dinlensin ve ondan izin alınsaydı' diyor. Şimdi ise en kritik dönemde, en kritik günlerde halk iradesi ile iş başına gelmiş Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı içeride ve dışarıda tezgah kuruyorlar. Biz bu tezgahları bozarız arkadaş. Millete de buradan söylüyorum; kim ne tezgah kurarsa kursun, kim kiminle paralel oyunlar içine girerse girsin, biz bu ülkeyi suhuletle 7 Haziran seçimlerine götüreceğiz. 7 Haziran seçimlerinden sonra da ülkenin ihya ve inşa faaliyetine hiç bir saniye bile ara vermeden devam edeceğiz. “