Tortum şelalesi mahkemelik

 TRAVETENLERİN GÖRÜNTÜSÜ BOZULUYOR
Şelalenin bulunduğu Çağlayan köyü tüzel kişiliği adına açılan davada, Tortum Hidroelektrik Santrali'ndeki elektrik üretimi nedeniyle şelaleye yeterli suyun bırakılmamasının traverten taşların özelliklerini kaybetmesine neden olduğu ileri sürüldü.
     DOĞAL SİT ALANI AMA..
Erzurum 1. İdare Mahkemesi'ne köy tüzel kişiliği adına dava açan Avukat Haktan Avnik, yaptığı açıklamada, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 2000 yılında Tortum Şelalesi ve çevresini doğal sit alanı ilan ettiğini anımsattı.
     Kurulun 2005 yılında da aldığı kararda, suyunun az akması veya kesilmesi durumunda Tortum Şelalesi'nin traverten taşlarının özelliklerini kaybedeceğine, bunun da doğal sit alanı ve yörenin turizm potansiyelini olumsuz etkileyeceğine dikkat çektiğini belirten Avnik, ''Kurul bu nedenle de şelaleye verilen suyun kesilmemesi yönünde gerekli tedbirlerin alınmasını istemiştir'' dedi.
    BARAJDAN SU BIRAKILMIYOR
 Avnik, Uzundere Kaymakamlığının, 2005 yılının Kasım ayında EÜAŞ Tercan İşletme Müdürlüğüne, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararını tebliği ettiğini belirterek, ''EÜAŞ, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararının tebliği sonrası Uzundere Kaymakamlığına 2006 yılının Mayıs ayında gönderdiği cevabi yazıda, baraj gövdesindeki kılcal çatlaklardan saniyede 100 litre suyun şelaleye aktığını bildirmiş, yani barajdan su bırakmadığını kabul etmiştir'' diye konuştu.
     ŞELALE ÇAĞLAYARAK 1-1.5 AY AKIYOR
      Tortum Şelalesi'nin elektrik üretimi nedeniyle yılın mayıs ve haziran ayları içinde 1-1.5 aylık dönemde çağlayarak aktığını dile getiren Avnik, şöyle devam etti:  ''EÜAŞ, Tortum Gölü'nde elektrik üretimi yaparken dünyanın sayılı şelalelerinden olan Tortum Şelalesi'ne zarar vermektedir. Elektrik üretimi nedeniyle şelaleye yeterli suyun verilmemesi traverten taşların özelliklerini kaybetmesine neden oluyor. Açtığımız davada, EÜAŞ'ın kurul kararı sonrası 26 Mayıs 2006'da aldığı ve elektrik üretimi nedeniyle su bırakmama kararının iptalini istiyoruz. Doğa harikasının korunması için yeterli suyun bırakılması ve şelalenin, en az 4-5 ay çağlayarak akmasını talep ediyoruz.''
   MUHTAR BAYKAL:  ''ŞELALENİN KORUNMASINI İSTİYORUZ''
      Çağlayan Köyü Muhtarı Osman Baykal ise 2000 yılında bölgenin sit alanı edilmesinin ardından, onlarca dönüm arazilerini istedikleri gibi kullanamadıklarını bildirdi.
     Şelalenin bölgenin en önemli turizm değeri olduğunu ifade eden Baykal, ''Şelalenin korunmasını istiyoruz'' dedi.
     Elektrik üretimi nedeniyle yeterli suyun bırakılmamasının şelalenin doğal güzelliğini bozacağından endişe duyduklarını söyleyen Baykal, ''Bu güzellik korunmayacaksa bıraksınlar sit alanındaki arazilerimizi istediğimiz gibi kullanılım. Yok sit alanı korunacak ise barajdan gerekli su bırakılsın, şelalemiz de çağlayarak aksın'' diye konuştu.
     TORTUM ŞELALESİ VE HİDROELEKTRİK SANTRALİ
      Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy, Tortum Şelalesi'nin Asya ve Avrupa kıtalarının en yüksek şelalesi olma özelliğinin yanı sıra yüksekliği bakımından da dünyanın üçüncü şelalesi olduğunu kaydetti.  Özsoy, 48 metre yüksekliğe sahip şelalenin görsel güzelliğinin de insanları büyülediğini ifade etti.
     Dumlu Dağı'ndan doğan Tortum ile Uzundere ilçesini geçen Tortum Çayı sularının, Tortum Gölü'nde biriktiğini ve burada çağlayan oluşturduğunu dile getiren Özsoy, ''Tortum Gölü üzerine 1956 yılında kurulan 2 üniteli hidroelektrik santralde elektrik üretimine başlandı. 1972 yılında da santrale ek olarak 2 ünite daha yapıldı'' diye konuştu.