Ziraat Mühendislerinin, “Toz, sebze ve meyvelerin gelişimini etkiler” şeklindeki yer tespit raporuna rağmen köye taş ocağı kurulması için izin verilmesi, sera çiftçisini ayağı kaldırdı.
Erzurum’a 110 kilometre uzaklıkta bulunan Uzundere ilçesine bağlı 80 haneli, 300 nüfuslu Altınçanak Köyü'nde taş ocağı kurulması, sera işleten çiftçilerin tepkisine neden oldu.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDULAR
Geçimin, sebze ve meyve yetiştirerek sağlanan köyün girişindeki 6 bin100 metrekare alan üzerinde kum ve çakıl ocağı kurulması, köylüler tarafından protesto edildi. İl Özel İdaresi tarafından müteahhit bir firmaya ihale edilmek suretiyle işletmeye açılan taş ocağının kaldırılması için Erzurum İdare Mahkemesi'ne yürütmenin durdurulması talebiyle suç duyusunda bulunan köylüler, “Çiftçinin babası Başbakanımızın desteğini bekliyoruz. Yılda bin 500 ton sebze ve meyve üretilen köyümüze, bir takım raporlarla taş ocağı açtırıyorlar.” diyerek pankart açıp, protesto ettiler. Uzundere İlçe Tarım Müdürlüğü'nde görevli iki Ziraat Mühendisin 25 Ağustos 2009 günü verdikleri 'Tespit ve inceleme Raporu'nda ise, “Kiralanarak kullanılacak olan kum ocağı arazide toz oluşturacağından sebze ve meyve ağaçlarını etkileyerek gelişimini etkiler.” görüşü belirtmesi dikkat çekti.
MUHTAR KURT: SERALARIMIZIN SÖNMEMESİ İÇİN ANKARA'YA YÜRÜYECEĞİZ
Uzundere ilçesine bağlı Altınçanak Köyü'nün Kirazlı dere mevkiinde devletin verdiği tarım ve seracılık kredisi ile tek geçim kaynaklarının sebze ve meyve yetiştirerek sağladıklarını belirten Köy Muhtarı Yaşabey Kurt, “Köyümüzde 90 adet sera işletmeciliği yapılmaktadır. Tarım alanında tek geçim kaynağımız sebze ve meyve olduğu için geçimimizi de bu yolla temin ediyoruz. Bu köyde yılda bin 500 ton sebze ve meyve üretiliyor. Üzüntümüz, ziraat mühendislerinin vermiş oldukları raporlara rağmen köyümüze taş ocağı kurulmasıdır. Köy girişine ve seralara 200 metrelik bir mesafede kurulan taş ocağının kaldırılması için İdare Mahkemesi’ne dava açarak suç duyusunda bulunduk. Tırnaklarımızla kazıyarak kendi alın teri emeğimiz olan
SERALAR TEHDİT ALTINDA
90 seramızın taş ocağından zarar görmemesi için gerekirse Ankara'ya kadar yürüyeceğiz. Sorunu Erzurum Valimize ilettik, Başbakanımız ve Çevre Bakanımıza da şikayet dilekçelerimizi ve mühendislerin yer tespit raporlarını gönderdik. Çiftçinin hem can dostu hem babası Başbakanımızdan desteklerini bekliyoruz. Ocağın faaliyete geçmemesi için yürütmenin durdurulması yönünde dava açtık. Yüce Türk Adaletine güveniyoruz.” diye konuştu.
SERACILIK KÖYÜN GEÇİM KAYNAĞI
Altınçanak Köyü'nde seracılık yaparak geçimlerini sağlayan Ömer Kurt, Mürteza İnci, Mustafa Aydın, İmdat Coşkun, Fatma Bayındırlı, Fevzi demir ve Çiğdem Coşkun, taş ocağının seracılık çiftçisine darbe vurulacağını belirterek, “Biz tarım sektörü ile geçimimizi sağlıyoruz. Taş ocağının faaliyete geçmesi ile sebze ve meyve üretimimiz olumsuz etkilenecek. Seralarımızın yok olmasına izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandılar.
TAŞ OCAĞININ ZARAR VERECEĞİNİ BELİRTEN O RAPOR
Uzundere İlçe Tarım Müdürü Erdal Tecirli’nin 25 Ağustos 2009 tarihli tasdikli imzalı yazısında Ziraat Mühendisleri Melahat Bostancı ile Ahmet Yazıcı'nın 'tespit ve inceleme' raporunda ise sakıncalı olacağı yönündeki görüşlere yer verilerek, şu görüşler belirtildi: “Söz konusu yer 6100 metrekarelik alan hazine arazisi bir işletmeci tarafından kiralanarak kum ocağı olarak kullanılmak üzere hazır durumda olduğu görülmüştür. Bir kısmının birinci ve ikinci tarım arazisi niteliğinde ve bahçe vasfında olduğu Altınçanak Köyü çiftçilerine ait olduğu örtüaltı yetiştiricilik yapan çiftçilerimize ait sera seraların olduğu görülmüştür. Söz konusu köyde 15 çiftçimiz 90 adet serada sera yetiştiriliciliği yaparak geçimlerini sağlamaktadırlar. Altınçanak köyü sınırlarında hazine arazisi olan işletmeci tarafından kiralanarak kum ocağı olarak kullanılan 6 bin 100 metrekarelik arazi toz oluşturacağından gerek serada yetiştirilen sebzeler gerek çevrede bulunan meyve ağaçlarını etkileyecektir. Tozlar meyve ve sebzelerin hastalıklara karşı duyarlılığını artırarak kurumasına ve gelişmenin gecikerek durmasına sebep olacaktır. Çiftçilerimizin gidererek daha fazla gelir elde etmeleri sağlamak amacı ile söz konusu kum ocağının tarım alanlarından uzak bir alana taşınması teknik yönden uygun olacaktır. Bu rapor mahallinde yapılan inceleme ve tespitlerimiz sonucunda tarafımızdan tanzim edilerek imza altına alınmıştır”
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI DAVASI
Öte yandan 30’u aşkın çiftçinin avukatı olan Erzurum Barosu Avukatı Uğur Kızılkaya ise, yürütmenin durdurulması yönünde Erzurum İdare Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruda, ocak kurulan yerin tarım arazisi üzerinde olduğuna vurgu yaptıklarını kaydederek, ilgili kanun ve tüm mevzuatlarda bu durumun açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini dile getirdi.