TÜRKLER HAYRA KOŞUYOR
Batılı sosyal bilimcilerin, 16. yüzyıl Osmanlı dönemi için “Vakıf Cenneti” yorumunda bulundukları öğrenildi. Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Kılıç,Osmanlı toplumunda vakıf kurumunun önemli bir rol üstlendiğini söyledi. Bu durumun yerli ve yabancı sosyal bilimciler tarafından da çeşitli vurgularla beyan edildiğini anlatan Kılıç, “Mesela yabancı ve Batılı sosyal bilimciler, 16. yüzyıl Osmanlı döneminden “Vakıf Cenneti” diye bahsederler” dedi.
Vakıfların, Osmanlı sosyal hayatı içerisindeki yerini, Ord. Prof. A. Esat Arsebük’ün çok güzel ifade ettiğine dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Kılıç, Arsebük’ün; “Kisi vakıf bir evde doğar, vakıf bir beşikte büyür, vakıf bir müesseseden beslenir, vakıf bir evde ikamet eder, vakıf bir müessesede çalışır, vakıf bir evde ölür, vakıf bir tabuta konur ve vakıf bir mezarlığa defnedilir" şeklindeki sözünün, vakıfların sosyal hayattaki yerinin tarifi açısından dikkate değer olduğunu kaydetti.
GÜVENLİK VE ADLİ HİZMETLERİN DIŞINDAKİ HER ALANDA VAKIFLARIN İZİ BULUNUYOR
Osmanlı’da, güvenlik ve adli hizmetlerin dışında hemen tüm alanlarda vakıfların hizmet verdiğini dile getiren Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Kılıç, bu nedenle vakıfların, kamu ve özel sektör dışındaki üçüncü bir sektör olma özelliği taşıdığını vurgulayarak, “Vakıflar toplamda sosyal bütünleşmeyi sağlar, gelir ve servet dağılımına olumlu etkilerde bulunur, sınıf ayrışmalarını ve çatışmalarını kısıtlar” diye konuştu.
Vakıfların, aynı zamanda yerleşim birimlerinin fiziki yapılanmasını belirleyen bir kurum olduğunu anlatan Kılıç, Osmanlı toplumunda ibadethane, okul ve hamam gibi vakıf ürünü kamusal mekanların, yerleşim birimlerinin merkezinde yer aldığını ifade etti.
Yrd. Doç. Dr. Kılıç, “Osmanlı toplumunda daha geniş yerleşim birimlerine vakıflar eliyle çeşitli külliyeler kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Bu eserler, kamu hizmetlerini büyük ölçüde karşılamaktadırlar. Bu özellikleri ile şehrin sosyal ve fiziki merkezi niteliğindedirler. Aynı zamanda vakıfların Osmanlı devlet yönetimine sosyo-politik anlamda bir denge sağladıkları da, inkarı mümkün olmayan bir gerçektir” diye konuştu.