REYHANİ ERZURUM’UN DEĞERİ
Hayatının son dönemlerinde olduğu gibi, öldükten sonra da hak ettiği ilgi ve alakayı göremeyen Reyhani’nin, Erzurum’un kültür pınarlarından beslenip, gök kubbede hoş bir sada bıraktığını vurgulayan Güzel, “Sivas halkı Aşık Veysel’e, Kars insanı Murat Çobanğlu’na sahip çıkıyor ama, biz Aşık Yaşar Reyhani’ye sahip çıkamadık” dedi.
REYHANİ İÇİN SOMUT ADIM ATILMADI
ERVAK olarak, ünlü halk ozanının hem sağlığında, hem de öldükten sonra çeşitli anma toplantıları düzenlediklerini ve her girişimlerinde kültürel değerlerin diri tutulması çağrısında bulunduklarına dikkati çeken Erdal Güzel, “Biz, Alvar’da Aşık Reyhani adıyla bir müze açılması önerisinde bulunmuş, bunun yanında Atatürk Üniversitesi’nde de, Aşık Yaşar Reyhani adıyla bir araştırma merkezi kurulmasını önermiştik. Bununla da yetinmemiş, büyük ustanın elinde kırık sazı bulunan bir heykelinin şehrin görünür bir yerine yapılması çağrısında da bulunmuştuk. Ama ustanın ölümünün üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bu önerilerimizle ilgili olarak somut tek bir adım bile atılmadı” diye konuştu.
GÜZEL: ERZURUM DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMIYOR
Aşık Reyhani’nin, daha ölümünün ilk yıldönümünde unutulduğunu hatırlatan ERVAK Başkanı Erdal Güzel, Erzurum’un, içinden çıkan değerlere sahip olmadığını, değer verenlere de sırtını döndüğüne vurgu yaparak, “Aşık Reyhani’nin ölüm yıldönümünde herhangi bir anma etkinliği yapılıp yapılmayacağını halen daha merak ediyoruz. Ama ERVAK olarak, Usta’nın ölüm yıldönümünde, adına layık bir program düzenleyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Çünkü ERVAK, Erzurum’un ufuk kurumudur” şeklinde konuştu.
REYHANİ DADAŞ’IN İSYAN RUHUYDU
ERVAK Başkanı Erdal Güzel, sözlerine şöyle devam etti: “Reyhani Usta öldüğünde Bursa’ya akın edenler, gazetelere boy boy taziye ilanları verenler, televizyonlarda programlar yapıp arzı endam edenler, şimdi neden ortalarda gözükmüyorlar? Bu tutum ve hal içerisinde olmak Dadaşlığa yakışmadığı gibi, diğer adı da vefasızlıktır. Halbuki Reyhani Dadaşın isyan ruhuydu, Reyhani mazlum kulların tercümanıydı. O kırık bir sazıyla geldi, unutulmasına, ihmal edilmesine rağmen giderken de, ‘özcanımdan çok sevdiğim Erzurum’ dedi. Bize düşen ona sahip çıkmak, bu değeri canlı tutmaktır” dedi.