Mersin İl Müftüsü Niyazi Ersoy, toplumda zaman zaman yaşanan sosyal ve ekonomik sorunların, buhrana sürüklenmeden çıkışında camilerdeki dini telkinlerin önemli katkısı olduğunu söyledi.
CAMİLER HAFTASI
'Camiler ve Din Görevlileri Haftası' Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin'de de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. İl Müftülüğü tarafından, Mersin Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen kutlamalarda Kur'an-ı Kerim okundu, ilahiler seslendirildi.
Mersin Vali Yardımcısı Recep Uzal, Akdeniz İlçe Kaymakamı Bekir Atmaca'nın da katıldığı törende konuşan İl Müftüsü Niyazi Ersoy, insanlık tarihi boyunca ortaya çıkan bütün dinlerde ibadethanelere büyük önem verildiğini ifade ederek, hem ilkel kabine dinleri, hem de bütün Semavi dinlere mensup insanlar içinde ibadet edecekleri mabetler inşa ederek, söz konusu mekanlara da kutsiyet atfettiğini söyledi.
CAMİLERİN FONKSİYONU
Camilerin, her şeyden önce İslam toplumlarında bir simge fonksiyonu üstlendiğinin altını çizen Ersoy, bir beldenin İslam beldesi olduğunun en önemli kanıtının da minare ve camilerin olduğunu ifade etti. Ersoy, "Günümüzde camilerdeki irşat yoluyla her konuda pek çok değerli bilgi insanlara aktarılmaktadır. Toplumumuzun zaman zaman yaşadığı sosyal ve ekonomik problemlerden, buhrana sürüklenmeden çıkışında camilerdeki dini telkinlerin büyük katkısının olduğu bir gerçektir. Üzerinde hayatımızı sürdürdüğümüz bu topraklarda en az bin yılını geçiren ecdadımız, bu mekanları İslam'ın sembolü olan cami ve mescitlerle süsleyerek, her bir köşesine damgasını vurmuştur. Bu itibarla camiler bizim kültür temelimizi oluşturan önemli yapıtlardır" dedi.
TÜRKİYE’NİN 80 BİN CAMİSİ VAR
Türkiye genelinde yaklaşık 80 bin cami olduğunu kaydeden Ersoy, bu camilerde görev yapan din görevlilerinin de toplumsal dayanışmanın, milli birlik ve beraberliğin, dini bütünlüğün sağlanmasında öneli bir misyon üstlendiğini, bunun yanında toplumun nabzını tutmada büyük rol oynadığını vurguladı. Ersoy, mücadele yılları ve Cumhuriyet'in kuruluşunda din adamlarının hep ön planda olduğunu hatırlatarak, "Din adamları, halka moral vererek, onları aydınlatma görevini yaparken bazen kürsüde, bazen minberde, bazen de halkın içinde olmuşlardır. Milletimizin yanında olan, onlara yol gösterip, rehberlik eden aynı adamlarımızı bu defa Erzurum ve Sivas Kongreleri'nde Atatürk'ün yanında yer aldıkları görülmektedir" diye konuştu.
Niyazi Ersoy, İslam Dini'nin özüne uygun olarak anlaşılması uyarısında bulunarak, bunu halka öncelikli olarak anlatacak kişilerin de din görevlileri olduğunu hatırlattı. Anayasa'da da ifadesini bulan ve halkı din konusunda aydınlatma görevini üstlenen Diyanet İşleri Başkanlığı'nın büyük bir faaliyet alanına sahip olduğunu söyleyen Ersoy, binlerce camide görevli din adamının, halkın dini konularda aydınlatılması, yanlış dini anlayışların kaldırılması, birlik ve beraberliğin pekiştirilmesi ve toplumsal dayanışmanın temellerinin atılması noktasında ağır bir sorumluluk taşıdıklarını söyledi. Ersoy, bu sorumluluğun bilinciyle hareket eden din görevlilerinin, dinin özüne uygun bir şekilde anlatılmasında, bireyler arasında karşılıklı anlayış birliğinin sağlanmasında önemli görevler üstlendiğini de sözlerine ekledi.