Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Yıldız, “Üniversitelerde ‘Tek Sağlık Araştırma Enstitüsü’ kurulmalıdır. Tarımsal, hayvansal üretimin otoriteleri, bilim insanları sağlık bilimciler, veteriner hekimler ve bilim camiası bir araya gelerek ivedilikle bulundukları ilin veya bölgedeki üniversitede tam teşekküllü bir Tek Sağlık Araştırma Enstitüsü kurulmasına adına proje üreterek, alt yapıyı güçlendirme çalışmalarına başlamalıdır” dedi.
Dünya sağlık örgütü (WHO) , Gıda Tarım Örgütü (FAO) gibi uluslararası örgütlerin öngördüğü ve benimsediği ve tüm dünya ülkelerine 3 Kasım da farkındalık oluşturmak adına deklare ettiği konseptlerden birinin de tek sağlık düşüncesinin disiplinler arası felsefe olarak kabul görmesi olduğunu belirten Prof.Dr. Yıldız, “Bu amaçla 3 Kasım tek sağlık günü olarak kutlamaktadır. Sağlık kavramını, insan hayvan bitki ve çevre sağlığı bütünsel kapsamında, ortak disiplin çatısında entegre ederek sağlığın bilimsel temellere dayalı matematize olmuş düşünsel felsefesi halinde yerini almasına çaba göstermek temel hedeftir. Diğer bir ifadeyle sağlık alanında tüm plan proje ve hizmetlerde insan, bitki, hayvan ve ekolojiyi bir bütün olarak ele alıp inceleyerek ortak düşünce oluşturma felsefesidir. Dünya nüfusunda hızlı artış hızlı üretimi hızlı tüketimi, hızlı sağlık hizmetlerini gerektirdiğinden ve bu arada hızlı yaşam koşulları hızlı enerji ihtiyacının artmasına sebebiyet verdiğinden dolayı ne yazık ki, hava su ve toprak gibi doğal kaynakların hızla kirlenmesi, korunarak kullanılmaması çevre sorunlara sebep olmaktadır. Çevre sorunları insan/ hayvan/ bitki sağlığını ve kalitesini bozmakla birlikte küresel iklim değişikliklerine de sebep olmaktadır. Bu olumsuz değişimlerden etkilenen canlı yaşam insan hayvan bitki sağlığını tehdit eder boyutlara gelmektedir.. Tarımsal /hayvansal üretimin otoriteleri, bilim insanları sağlık bilimciler, veteriner hekimler ve bilim camiası bir araya gelerek ivedilikle bulundukları ilin veya bölgedeki üniversitede tam teşekküllü bir Tek Sağlık Araştırma Enstitüsü kurulmasına adına proje üreterek, alt yapıyı güçlendirme çalışmalarına başlamalılardır. Bir gerçek var ki insanoğlu antropojenik ( insan eliyle) doğadan kendine yapay yaşam koşulları oluşturmaya çalışırken, bir yandan yaşam kalitesini konforunu artırdığını zannederken, öte yanda kendi geleceğini ve de gelecek nesillerin yaşam kalitesini riske edecek faaliyetlerde bulunmaktadır. Bugün iklim değişikliklerine sebep olan küresel ısınma buna en iyi örnektir. Küresel ısınmanın iklim değişiklerine sebep olması sonucu sadece gıda ve çevresel güvenlik tehdit edilmemekte aynı zamanda insan eliyle ortaya çıkan olumsuz değişimler hayvan ve bitki sağlık ve kalitesini de olumsuz etkilemektedir. Bilinçsizce yapılan her uygulama bir şekilde insan hayvan ve bitki zincirinde dengesizliklere neden olunmaktadır. Asrın hastalığı diye nitelendirilen acımasız, tedavisi güç ve imkansız hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Örneğin çiftlik hayvanlarına uygulanan bilinçsiz antibiyotik nedeniyle antibiyotik direncinin artması veya tarımsal aktivitelerde bilinçsizce kullanılan pestisid ( kimyasal mücadele ilaçları ) lerin son alıcı veya tüketici insan, hayvan ve bitki sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmaktadır. Örneğin bazı çalışmalarda pestisidlerin kolon kanseriyle bağlantısı rapor edilmiştir” diye konuştu.
Tek sağlık gününde vurgulanması gereken en önemli konunun insan, hayvan, bitki ve çevresel faktörler arasında bu zararlı etkilerin sınır tanımadan birbirlerine ulaşabilmesi olduğunu ifade eden Prof.Dr. Yıldız, “Örneğin 1986 yılında Ukrayna’da yaşanan Çernobil faciası veya Çernobil reaktör kazası bizim ülkemizi de etkilemiş, çok sayıda akut ve kronik ölümlere sebebiyet vermişti. Kısacası yerel, ulusal ve küresel ölçekte sınır tanımayan çevresel sorunların kontrolü ve yönetimi adına ideal veya optimal sağlık elde etmenin yollarından biri de bu kapsamda farklı disiplinlerin işbirliği sağlamasını zorunlu kılmaya çabalamaktır. Ülkemizde henüz çok yeni ya da henüz bilgi sahibi olunmayan bir konu olduğu için ivedilikle zincirin halkaları arasında entegrasyonun sağlanması adına bilim insanlarının bu kapsamda vizyon oluşturmaları ve uzun metrajlı çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Unutulmaması gerekir ki, doğada her şey birbiriyle bağlantılıdır. Örneğin dünyada yaygın hastalıklardan kuduzdan tüberküloza, kuş gribinden bazı enfeksiyon hastalıklarına kadar hayvan kaynaklı veya hayvansal ürün kaynaklı olduğu kabul edilmiş ve bu gibi hastalıklar dünya ölçeğinde endişeye, ekonomik kayıplara sebep olmuştur. Bu sorun için örneğin veteriner hekimlerin bilim insanlarının el ele vererek bu konuda araştırmalar yaparak söz konusu zincirin halkaları üzerinde muhtelif multi disipliner çalışmalar yapmalı aralarındaki ilişkiyi ortaya çıkarmalıdırlar.. Bu amaçla Tarım Orman Bakanlığımızın da TEK SAĞLIK birimini kurarak sistematik çalışmalara ivme kazandırması gerekmektedir. Tıp, araştırma enstitüleri ve veteriner hekimliği fakülteleri arasında işbirliği güçlenmeli, üniversitelerde tek sağlık araştırma enstitüsü kurulmalıdır” şeklinde konuştu.
Tek sağlık araştırma enstitülerinde bitkisel hayvansal sağlık danışmanlıklarının kurulması gerektiğini kaydeden Prof.Dr. Yıldız, “Kırsal kesimle iletişim güçlendirilmelidir. Gıda güvenliği, güvenli beslenme kısacası biyo güvenlik temeline dayalı izlenebilir insan sağlığı birimi de kurulabilir. Bu vesile ile tüm halkımıza ve gelecek nesillerimize, evrende yaşanabilir tek gezegen olan tek dünyamızda, 3 Kasım tek sağlık gününde, temiz bir çevreyle etkileşim halinde olan, bitkisel ve hayvansal kaynaklarımızla birlikte refah içinde sağlıklı günler dilerim” açıklamalarında bulundu.