ÖZGE BOZO
ERZURUM (İHA) - Eğitimciler Birliği Sendikası (EĞİTİM-BİR-SEN) Erzurum Şubesi, Genişletilmiş İş Yeri Temsilcileri toplantısını gerçekleştirdi.
Erzurum Lisesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen toplantıda açılış konuşmasını yapan Eğitim-Bir-Sen Erzurum Şube Başkanı Zinnur Şimşek, “Eğitim-Bir-Sen güçlü bir Türkiye demektir. Tarihin kırılma anları vardır. Türkiye tarihi kırılma anlarından birini yaşıyor. Dışarıdan bir el İslam dünyasında kan akıtırken, içerden bir el İslam’ı protestolaştırmaya çalışıyor. Azgın bir kış yaşıyoruz. Bunu aşarsak bahar ardından yaz mutlaka görünecek” şeklinde konuştu.
YAVİLOĞLU: “17 ARALIĞIN BİRİNCİ AMACI BAŞBAKAN’I YOK ETMEK. BU MİLLET APTAL DEĞİL”
Ak Parti Erzurum Milletvekili Dr. Cengiz Yavilioğlu yaptığı konuşmasında halkı yönlendirecek iktidardan daha çok sivil toplum kuruluşlarının olduğunu belirterek, “Türkiye bir ilk daha yaşıyor. 17 Aralık’ın birinci amacı Başbakan’ı yok etmek, hükümeti yok etmek, AK Parti’yi yok etmek. Bu millet aptal değil. 3 farklı davayı tek bir davaya dönüştürüp hükümeti imha etmek için içine koymanın hiçbir anlamı olamaz. Bu bir tek 17 Aralık olayı değil. Mavi Marmara olayında da böyleydi 7 Şubat’ta da. Adana’da, Mersin’de yaşanan tır olaylarının bir toplum kuruluşla ilişkilendirildi o toplum kuruluşunu da iktidarla ilişkilendirilerek amaca ulaşmak istendi. İddia edilen şeylerin kapağı açılmadan medyada olduğunu gördük. İnsanlar içeri alındı, biz bunun masum olduğuna inanmıyoruz. 134 milyar dolarlık yatırım kararı verildi. Bu kararlar gezide ki eylemlerle engellenmek istendi. Nükleerin neden yapılmayacağını soruyoruz çevre diyor. İtirazlar mantıklı değil. Eylemler yapılıyor. Gezi ile 17 Aralık arasında bağlantı var. İkisinin de amacı aynı. Türkiye’nin ilerlemesini istemiyorlar. Türkiye bir eşik atlamak üzere. 17 Aralık darbesine karşı dik durduk. İktidarı sivil toplum kuruluşlarıyla tehdit etmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz.” diye konuştu.
ÖZER, “17 ARALIK BİZİM İÇİN KÜRESEL BİR OPERASYON.”
Toplantının son konuşmasını yapan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, “Geçtiğimiz Şubat ayı için şehitler ayı denir. Dense yeridir özellikle kültürümüzün ve bizim dünyamızın bir çok insanın bu dönemde şehit edildiğini şehit olduğunu görüyoruz. Yine Mart ayı ki 12 Mart’ı İstiklal Marşı’nın kabulünü içinde barındıran bir ay, yine 18 Mart Şehitler Haftası içinde barındıran bir ay. Geçtiğimiz yıl toplu sözleşme yılıydı. Toplu sözleşmede Eğitim-Bir-Sen olarak 2 yıllık yetkili süresinde en iyi toplu sözleşmeyi geçen yıl yapmış olduk. Bugüne kadar alınmış olan zamlar arasında rahmetli Özal’ın vermiş olduğu zam, rahmetli Erbakan’ın vermiş olduğu zam ve geçen yıl toplu sözleşmede de bizim aldığımız zam tarihine 3’ncü Eğitim çalışanlarına en büyük zam olarak karşımıza çıkıyor. 2013 yılı aynı zamanda demokratikleşme açısından da önemli olayların gerçekleştiği, yaşandığı bir yıl olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle baş örtüsü mücadelesinde kamuda çalışanlar için alınmış olan sonuç bu noktada en önemli sonuçlar arasında yer alıyor. Dershanelerin kapatılması olayı gündemi meşgul eden olaylar arasındaydı. Biz dershanelerin kapatılmamalı kapanmalı şeklinde ki ifademizle de dershanelere olan ihtiyacın ortadan kaldırılarak dershanelerin kendiliğinden kapanması yoluna gidilmesinin daha doğru olacağını yönünde bir görüş bildirdik. Ancak daha sonra gördük ki dershaneler aslında çok da önemli bir olgu yada önemli bir iş değil. Dershanelerin bir anlamda bir bahane olarak kullanılarak ülkenin kaosa sürüklenmesi de adeta zemin oluşturabilecek adeta bahane oluşturabilecek pozisyona da geldiğini hep beraber görmüş olduk. Dershane artık dershane olmaktan çoktan çıkmış durumda. Tabi ki 17 Aralık operasyonu konusunda bizler bunun küresel operasyon olduğunu Türkiye’nin gidişatını durdurma operasyonu olduğunu bu noktada maksadın ağaç değil maksadın gezi olaylarında ki sonraki olayın devamı olduğunu görüyoruz.” dedi.