TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2012 sonuçlarını paylaştı. Türkiye’de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 26 bin 577 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir 11 bin 859 TL olarak hesaplandı. Erzurum’un yer aldığı Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde ortalama yıllık kullanılabilir eş değer gelir 7 bin 338 TL olarak kaydedildi.
EN DÜŞÜK EN YÜKSEK DİLİM
Bölgede en düşük kullanılabilir hane halkı geliri 2 bin 353 TL, en yüksek kullanılabilir hane halkı geliri ortalaması ise 17 bin TL olarak kaydedildi. En düşük gelire sahip hane halkı sayısı yüzde 6.4 olurken, en yüksek dilimde gelire sahip hane halkı sayısı yüzde 46.4’lük oran oluşturdu.Yıllık hanehalkı kullanılabilir gelirlerin dağılımı, 2011-2012 verilerine göre Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde kullanılabilir gelir ortalaması 20 bin 657 TL olarak hesaplandı.
KUZEYDOĞU YOKSULLUK ORANI 2012
Gelire dayalı göreli yoksulluk sınırlarına göre bölgesel yoksul sayıları ve yoksulluk oranı, 2012 verilerinde Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde yüzde 50 yoksulluk riski ölçeğinde yoksulluk sınırı 2 bin 719 TL, yoksul sayısı 274 bin, yoksulluk oranı yüzde 13.2 olarak belirtildi. Yüzde 60 yoksulluk riski ölçeğinde ise yoksulluk sınırı 3 bin 250 TL, yoksul sayısı 428 bin, yoksulluk oranı da yüzde 20.6 olarak belirtildi.
YOKSULLUK ORANI 2011
Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde 2011 yılında yüzde 50’lik yoksulluk riskine göre yoksulluk sınırı 2 bin 668 TL, yoksul sayısı 310 bin kişi, yoksulluk oranı yüzde 14.7; yüzde 60’lık yoksulluk riski bazında ise yoksulluk sınırı 3 bin 202 TL, yoksul sayısı 451 bin kişi ve yoksulluk oranı ise yüzde 21.3 olarak bildirilmişti.
GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI
TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2012 sonuçlarını paylaştı. Türkiye’de En zengin kesimin geliri en yoksul kesimin gelirinin 8 katı oldu
Yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 46,6 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 5,9 oldu.
Buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre (P80/P20 göstergesi) 8 kat oldu. P80/P20 göstergesi hem kentsel yerler hem de kırsal yerler için 7,2 olarak hesaplandı.
GELİR DAĞILIMINDA BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE 0,002 PUANLIK BİR İYİLEŞME OLDU
Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinden gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,002 puan düşüş ile 0,402 olarak tahmin edildi. Katsayı, kentsel yerleşim yerleri için 0,391, kırsal yerleşim yerleri için ise 0,377 olarak hesaplandı.
Gelirin nüfusa dağılımındaki eşitsizliğin grafik gösterimi olan Lorenz eğrisinde bir önceki yıla göre gelir dağılımında önemli bir değişim olmadığı eğrilerdeki çakışma ile görüldü.
ORTALAMA YILLIK HANEHALKI KULLANILABİLİR GELİRİ 26 577 TL OLDU
Türkiye’de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 26 577 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir 11 859 TL olarak hesaplandı. İstanbul Bölgesi 16 126 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge oldu. Bunu, 14 160 TL ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 870 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu.
TOPLAM GELİR İÇİNDE MAAŞ-ÜCRET GELİRLERİ EN FAZLA PAYI ALDI
Maaş-ücret gelirleri yüzde 46,5’lik oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu yüzde 20,4 ile müteşebbis gelirleri ve yüzde 20 ile sosyal transferler izledi.
Sosyal transferlerin yüzde 92’sini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde yüzde 18,4’lük paya sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı yüzde 1,6 olarak belirlendi. Müteşebbis gelirlerinin ise yüzde 66,7’si tarım-dışı gelirlerden oluştu.
NÜFUSUN YÜZDE16,3’Ü YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA KALDI
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirleri kullanılarak çeşitli göreli yoksulluk sınırları hesaplandı.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre nüfusun yüzde 16,3’ü yoksulluk riski altında kaldı. Kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran yüzde 13,8 iken, kırsal yerlerde yüzde 16,3 oldu.
SÜREKLİ YOKSULLUK RİSKİ ALTINDA BULUNANLARIN ORANI YÜZDE 16 OLDU
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan “sürekli yoksulluk” oranı, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlandı. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alındı. Buna göre, hem 2011 hem de 2012 yıllarında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı yüzde 16 olarak hesaplandı.
YAŞAM KOŞULLARI GÖSTERGELERİ ÇOĞUNLUKLA İYİLEŞTİ
Kurumsal olmayan nüfusun;
• Kendine ait konutta oturanların oranı yüzde 60,6 oldu.
• yüzde 40,6’sı konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar olduğunu beyan etti.
• yüzde 46,6’sı oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşadı.
• yüzde 61,3’ü hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) olduğunu beyan etti.
• yüzde 85,9’u “evden uzakta bir haftalık tatili”, yüzde 61,8’i “beklenmedik harcamalarını” ve yüzde 78,8’i “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” ekonomik nedenlerle karşılayamadığını beyan etti.
MADDİ YOKSUNLUK ORANI BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE DÜŞTÜ
Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da mahrum olma durumunu tanımlayan “maddi yoksunluk” oranı 2011 yılında yüzde 60,4 iken 2012 yılında yüzde 59,2 olarak hesaplandı.